AKP iktidarı; kendisine kulluk etmeyenleri, tehdit etmeyi alışkanlık haline getirdi. 17 yıldır, ayrımcılık-hakaretler-tehditler-baskılar-iftiralar-suçlamalar, bitip tükenmiyor. Hem de hiç hoş olmayan bir üslûp, tam anlamı ile bir sokak ağzı kullanılıyor.
1– İçişleri Bakanı hayret ve ibretle izliyorum. Huzuru ve emniyeti sağlamakla görevli iken, en agresif tavırları sürdürüyor. Devamlı olarak, tehdit ve hakaretler yağdırıyor;
a) Seçimle gelmediğini, o göreve sarayın tayini ile oturduğunu biliyoruz. Mevcut statüsü ve geleceği, sarayın iki dudağı arasında. Ancak, saraya yaranacağım diye , bu kadar vahim davranışlar sergilemesi doğru olabilir mi?
b) Başta İBB Başkanı olmak üzere, herkesi “görevini yapmaya, başka işlerle uğraşmamaya” davet ediyor. Peki, ama kendisi böyle mi yapıyor?
c) İlk günden buyana, uzun yıllardır, “Terörün belini kırdık” masalı anlatılıyor. Peki, terör bitti mi? Niçin her gün, yeni evlatlarımızı şehit veriyoruz? Niçin, ABD-İsrail-Rusya kıskacına düştük? Niçin, itibarımız bitti? Niçin, ABD’nin yalanlarına kanmaya; “Ortak Devriye” tiyatrosu oynamaya; sadece laf üretmeye; devam ediyoruz? Niçin, Suriye bataklığına girdik?
d) Şehitlerimizin tümü, gariban aile çocukları oluyor. Zira vahim bir hata yaptınız, “paralı askerliği” ihdas ettiniz ve çok büyük bir ayrımcılığı getirdiniz. Bu arada; Askeri Liseleri, Harp Okullarını kapatarak ve astronomik miktarda terhisler yaparak, Silahlı Kuvvetlerimizi zayıf düşürdünüz. Ayrıca, emir-komuta zincirini de yok ettiniz. Adeta Sevr anlaşmasını hortlattınız. Her şey sarayın emrine sokuldu.
e) Türkiye’yi perişan eden, “Mülteci İstilası” sizin suçunuzdur.
f) Çok istismar ettiğiniz, 15 Temmuz ihanetinin sorumlusu da sizsiniz. Zira bu tipleri Devletin tüm kademelerinde hâkim hale getiren, sizin iktidarınızdır. Ancak ders de almadınız. Şimdi de diğer cemaatleri Devletin tüm kademelerinde (sırf oy avcılığı adına) hâkim hale getiriyorsunuz. Muazzam, kamu kaynakları aktarıyor, ihaleler veriyorsunuz. Hiçbir cemaati, Kur’an kursunu ve yurtları denetlemiyorsunuz. Oy ve Cennet ticareti yapanlara destek veriyorsunuz. Birçok suçu ceza konusu olmaktan çıkardınız. Şirk ve kul hakkına tecavüzü yaygınlaştırdınız. Ateizmi, Deizmi, Selefiliği, Şia’yı, Vehhabiliği azdırdınız. Devamlı olarak Türk ve TC düşmanlığı yaptınız.
g) Sarı sendikacılığı hâkim kıldınız. Böylece; işçinin-memurun-emeklinin haklarını vermiyorsunuz. Her sahada olduğu gibi burayı da susturdunuz.
2– Ülkemizin hali, tam anlamı ile perişandır.
a) Toplumun ahlâkı, inancı, milli ve manevi değerleri, huzuru, eğitimi, ekonomisi, kardeşlik bağları, hukuk düzeni, ırzı, mal ve can güvenliği yerlerde sürünüyor. İktidar, asli görevlerini yapsa, bu duruma düşer miydik?
b) İri iri laflar ediyor; “insanların ekmeği ile oynamayın” diyorsunuz. Şucu-bucu diyerek yüz binlerce insanın ekmeği ve haysiyeti ile oynadınız. Hayatlarını zindan ettiniz. Hapse attınız, mallarına el koydunuz. İlk etapta 134 bin 144 kişi ihraç edildi ve devam etti.
-“Devr-i Sabık yaratmayın” diyorsunuz. Halâ 70 yıl öncesinin Tek Parti dönemini dile getiriyorsunuz.
– “Şov yapmayın” diyorsunuz. Her icraatınız ve konuşmanız şov amaçlı oluyor. Herkesi küçümsüyorsunuz. Bir gurur abidesi oldunuz.
c) Fuhuş, kumar, uyuşturucu, alkol, gümrük kaçakçılıkları, cinayetler, rüşvet, ihale yolsuzlukları, işsizlik, sefalet, hırsızlıklar, kadına ve çocuklara tecavüzler, muta nikâhları, torpil, gasp, lüks-israf ve saltanat, din istismarı yeşil ve çevre katliamları; vb. iğrençlikler zirve yaptı. Umurunuzda bile olmuyor. (Çocuk pornosunda, Dünya 3’üncüsüyüz.) (Çocuk gelinlerde Avrupa 1’incisiyiz.) (5 yılda, 84 bin 462 kız çocuk anne oldu.) (Son 10 yılda, 14 bin 960 kadın öldürüldü.) (Sefalette Dünya 5’incisi; hukukun üstünlüğünde 113 ülke içinde 101; cinsiyet eşitsizliğinde 144 ülke içinde 131; uyuşturucudan ölümde Avrupa 1’incisi; yalan haberde Dünya 1’incisiyiz.) (Şu an 7,5 milyon çocuğumuz yoksul durumdadır -yüzde 38’i) (Son 10 yılda, kayıp çocuk sayısı, 100 bine yaklaştı.)
d) Sizin, İslâm’a verdiğiniz zararı, hiçbir iktidar vermemiştir. Nedir, bu çok koruduğunuz vakıf ve derneklerin hali? Nedir, bu çocuk tecavüzlerine göz yummak, bu rezillikleri korumak, üstünü örtmek, takipsiz bırakmak. Nedir, bu Karaman’da-Kilis’te-Urfa’da-Adıyaman’da-Dikili’de-Fıkıh araştırmaları derneğinde-Ensar Vakfında, velhasıl ülkenin her yanında yaşanan iğrençlikler, tecavüzler? Lutilik, günah olmaktan çıktı da, biz mi duymadık? Diyanet diye bir teşkilat ne iş yapar? Ve ey gerçek dindarlar, vatanseverler, inançlı olduğunu iddia edenler; niçin hâlâ susuyorsunuz, korkuyorsunuz, hakkın yanında yer almıyorsunuz? Hepimizin çocukları ve torunları tehlikede değil midir?
