Cami ulusallaştırılamaz…Asimile edilemez…Egocu güçlerce…
Cami Kabil ve Habil kavgasının Habil tarafıdır…çok geniş bir çatıdır…
Havra ulusal bir mabeddir…ama kilise değil…Hz Mevlana “bin kere tevbeni bozsan yine gel “der…Cami yani İlahi dinin mabedi…Allaha yönelmeye karar vermiş bütün insanlığın ortak çatısıdır…Habillerin ortak çatısıdır…
Evet….ezanı türkçeleştiren kafa …camiyi emrine sokmayı kendine hadim etmeyi amaçladı…
Evet…bazı islam ülkelerinin liderleri de camiyi ve ilahi dinin dış siyasete kurban ediyorlar…cami baskı altında…cami eleştiremiyor o İslam ülkelerinin liderlerinin mal varlığını nasıl elde ettiğini…Güç kimde ise cami ona hizmet eder…Tarihde bu hep böyle oldu…Hanedanlık camisi oldu cami dört halifelik devrinden sonra hep…
Evet…Hulefâ-yi Râşidîn döneminden sonra (632-661) Suriye’nin merkezi Dımaşk’ta kurulan İslâm tarihinin bu ilk hânedan-devleti, adını kurucusu Muâviye B. Ebû Süfyân’ın mensup olduğu Benî Ümeyye (Ümeyyeoğulları, Emevîler) kabilesinden almıştır. Muâviye ve ondan sonraki iki halife bu kabilenin Süfyânî kolundan, diğer on bir halife ise aynı ailenin Mervânî kolundandır.
Adını Ümeyye B. Abdüşems’ten alan Benî Ümeyye kabilesi Câhiliye döneminde Mekke idaresinde önemli bir yere sahipti. Şehrin ve Kâbe’nin idaresiyle ilgili olarak kabileler arasında dağıtılan görevlerin en önemlilerinden olan başkumandanlık vazifesi bu kabile tarafından yürütülüyordu. Hac için Mekke’ye gelen Araplar’a su ve yiyecek temini görevleri ise Hz. Peygamber’in kabilesi Benî Hâşim’in uhdesinde bulunuyordu…(İsmail Yiğit…TDV.İslam Ansiklopedisi)
Demokrasi partilere bölmek içindi hanedanlıkları…cami parti mabedi de olamaz… Dünya jandarmalığına soyunan güç hanedanlıklara söz geçirmek için partilere böldü onları…ve ırkları bir arada tutan camiye çok baskı uygulandı…Mezheb farklılığı oluşturdu…mezheb camileri oluşturdu…
Cami Kabil ve Habil kavgasının Habil tarafıdır…çok geniş bir çatıdır…Medine de münafıklara bile çatıydı cami…Abdullah B.Selüle bile çatıydı… Tekkeler küçük çatılar oldular sonradan ve demokrasinin partileri gibidir onlar da…yani parti benzeri bölünmeler tarihte de vardı…
Evet…Cami Kabil ve Habil kavgasının Habil tarafıdır…çok geniş bir çatıdır…Toplumun aynasıdır…meclisidir…her toplantının her problemin çözüm yeriydi…hz Ali efendimiz camiye giderken yaralanmıştı…siyasi olayların merkeziydi cami …çünkü.
Cami ekmel bilginin temsilcisidir…evrensel bilginin temsilcisidir…bölgesel ve tarihselliğin aşıldığı ilahi ilmin anlaşıldığı bir ilmin temsilcisidir…Teknoloji düşmanı olan Amişler benzeri bir cemaate doğru kaydı cami cemaati…ve toplum sömürüldü cami eliyle…dünya gücü dünya jandarması gücün camiye kötü etkileridir bunlar…cami kötü etkileri arınmalıdır hep …su akarsa ve hareketlenirse tartışırsa arınır cami tertışmaların merkezi haline dönüşmeli bir an önce…
Evet…Teknolojiye karşı olanlar bizim toplumumuzda da olmuş…sanki… Amişliği seçmişiz…seç ama cihadın hakkını da vermek için teknolojiye hadim olman gerekiyor günümüzde… Allah HAKİM sıfatlı… Küresel güç camiyi tarihte de şekilden şekle sokmuş…Evet…Cami Kabil ve Habil kavgasının Habil tarafıdır…çok geniş bir çatıdır…
Evet…caminin küçük hali Darul Erkamdır… Tarikatlerin de Evet.. Kabil ve Habil kavgasının Habil tarafı …yani çok hak bir çatı olmaları gerekir…esmanın eyleme hale fikre duyguya bürünmesidir…tarikat…ve erkamın evi…ama afyoncu zamanımın tarikatleri…yani küreselci güç asimile etmiş…
İlahi ordunun küçük hali Hilfu’l Fuduldür…peygamber ok toplayıcısıydı o ekibde…Mafyaya karşı kurulmuştu…sömürürüye hırsızlığa karşı kurulmuştu yani faize karşı kurulmuştu…Zekat da ribaya karşı oluşturulmuş bir müessesedir…Malikül mülk sadece Allahtır demenin eyleme bürünmesidir hale fikre duyguya bürünmesidir …
Darul erkamdan sonra ebu Talibin mahallesini ikametkah seçti efendimiz…sonra hicretle Medineyi…Çekirdeğin ağaç oluş hikayesi belli…o ağaca türlü aşılar yaptılar her asrın küresel güçleri…yani asimileye çalıştılar…Havra zaten asimile oldu…hiç ilahi din bir ırkı savunur mu…kilise de asimile oldu hiç ilahi mekan Allahın habibinin kurallarına savaş açar mı…
Dar’ul erkam aslında… cami müessesesini ifade eder…
Ebu Tabibin mahallesi aslında…cami müessesesini ifade eder…
Kabe aslında hz Ademden beri…cami müessesesini ifade eder…
Medine aslında camileşti secdeğahlaştı peygamberle….mescidleşti…seccade olsun toprak…makam …insan secdede olsun parası da …ilahın istediği belli…peygamber varisi yeri Allaha secde ettirir parayı da makamı da insanı da…asrı saadet bir çekirdektir…o çekirdek ne zaman günümün eylemlerini temizlerse…nefis temizliği budur…nefisle kavga şeytanla kavga budur…sömürüyle kavga budur…zekat vermek yetmez Mülkü secdeye getir…cihad zekatla yetinmek değil…cihad ne mi …Allahı malikül mülk kıl… Allahı Alim kıl…Allah cahil mi…neden başka birbilen aranılıyor…eylemlerin ego eyelemlerine bürünmesin……egonun eylemlerine bürünürse bozgunculuğa hadimdir…aslını korursa asimile olmazsa…Habilliğe hadimdir…Habillik belli…hz Habilden beri belli…
Cami de belli hz Habilden beri belli…
Kabil hep elinde taş taşır…kabillik de belli ta kabilden beri belli…yezitlikte belli yağlı ekmekle kendine asker toplar…mideci sinek gibi yezidin sofrasına koşar…
Bedir belli…Kabililiğin elinden taş alındı Bedirde…Bedir kabilliğin elinden taşı alma manevrasıdır…
Uhud belli…münafıkları da safımıza aldık uhudda…müşrikleri böldük yani…müşrik güçlü ise bölünür…Canakkalede ise AB yi bölmeyi başardık…ve ingilizi durdurduk…
Hendek savunma savaşıdır habilliğin savunma müessesini temsil eder…savunma eylemlerini hallerini fikirlerini duygularını…savunma savuşunda lider açlığı bile seçmeli efendimiz hendek kazarken açlıktan karnına taş bağlamıştı…bunun günüme yansıması olmalıdır… düşmanı ve silah hedeflerini uzaklaştır…savunma budur…düşmanı yaklaştırma silahlarının hedefini kov…silahlarını yani kabilin taşını elinden alamamışsan Kabili yaklaştırma kendine attığı taş senden uzağa düşsün…
Evet…Cami ulusallaştırılamaz…Asimile edilemez…Egocu güçlerce…değilse Kabiller seni sömürecekler fakirleştireceklerdir ve Fakirlik sebebiyle uzağı koruyan silahlar üretemeyeceksin…silahların hendek kazamayacaktır düşmanla arana…ve onun silahları tepende patlayacak…Irak savaşını hatırlayanlar bilir…Irak Iraklaştıramadı düşmanını yani hendek oluşturamadı düşmanıyla arasına…
Cami ulusallaştırılamaz…Asimile edilemez…Egocu güçlerce…Eğer ulusallaştırılırsa Irak’ın camileri gibi yıkılır…veya bir çok İslam ülkesinin camileri gibi asimile edilir safın dışına geri saflara itilir…Kabilin eli camiyi asimile eder…öncelikli olmaz cami…saftan atılır…sözü geçmez olur…
Gökalp’in Asker Duası şiirinin ilk dörtlüğü şöyle“Minareler süngü, kubbeler miğfer / Camiler kışlamız, müminler asker / Bu ilahî ordu dinimi bekler / Dillerde tevhid Allahu Ekber”
Evet…Cami ulusallaştırılamaz…Asimile edilemez…Egocu güçlerce…değilse Kabiller seni yani Habilleri.. sömürecekler fakirleştireceklerdir …ve imha edeceklerdir…müşrik yok etmedikçe rahat etmez…ama habil yok etmez…cizye ver ve yaşa der…
