Susan Boyle ismini herhalde bir çok kimse bundan bir iki yıl önce duymuştur. Büyük olasılıkla da şimdi unutmuştur.
Iki yıl önce Ingiltere'de televizyondaki yeni yetenekler- England's Got Talent 2009 – yarışmasında 50 yaşındaki vasat giyimli bir hanımın şarkı söylemek istediĝini jüri üyeleri öĝrendiĝinde, hepsinin yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. Sahnedeki hanımın bunu başarabileceĝinden çok endişeli idiler. Karşılarındaki hanımı marjinal bir kişi sandılar. Susan Boyle şarkısına başladıĝı anda şaşkınlık giderek arttı. Salona büyük bir sessizlik hâkim oldu. Herkes huşu içinde şarkıyı dinledi. Ardından büyük bir alkış koptu. Jüri üyelerinin şaşkınlıĝı hayranlıĝa dönüştü .Böylece Boyle profesyonelliĝe ilk adımını atmış oldu.
50 yaşındaki Boyle Iskoçya'nn Glaskow şehrinin Blackburn kasabasının yoksul fakat çok temiz bir semtinde iki aşaĝıda iki yukarıda odasi bulunan ufak bir tarrace evde doĝdu ve halâ ayni evde yaşamaktadır.Çocukluĝunda fiziksel yapısı nedeniyle arkadaşlarınca çok taciz edildi ve nerede ise arkadaşsız büyüdu:. Doĝumunda oksijensizlikten dolayı beynindee ufak bir zedelenme meydana geldi..2009 yarışmasında ikinci olunca ve birden ünlenince geçen yıl Sony'nin 1 numaralı şarkıcısı kabul edildi, ve geçen yıl ABD'de en çok satanlar listesinde 5. sıraya girdi. Işçi sınıfından gelen bir Katolik ailenin ahlâk standardlarına sahip olan Boyle eski kuşak deĝer yargılarıyla büyütüldü. 23 yaşına kadar annesinin kesin kontrolu altında idi.Ancak o yaşta mahalledeki pubta kaçak olarak şarkı söylemeye başladı. Yalnız limonata içiyordu. Annesi seneler içinde , publarda , düĝünlerde şarkı söylemesine karşın onun TV 'ye çıkmasına daha hazır olmadıĝını söylüyordu. Boyle bu cesareti ancak annesinin ölümünden sonra bulabildi.
4 dakikalık 300 milyon kişinin seyrettiĝiyarışmanın ilk gecesinde söylediĝi şarkı ve çok mütevazi tavrı ile gönüleri bir anda fetheden Boyle iki yıl içinde verdiĝi konserler ve CD satışlarından 17 milyon dolar servet sahibi oldu. 14 ayda 14 milyon albüm sattı. Boyle'un başarısı yalnız kendi müzik yeteneginin sonucu deĝildir. Show'un yapımcısı Simon Cowell'in pazarlama yeteneĝinin bunda çok büyük rolü bulunmaktadır. Geçen yıl Çin'de yarım milyar kişinin TV'den seyrettiĝi 60.000 kişi önünde şarkı söyledi. Ayni başarısı ABD ve Japonya'da da devam etti.
Oturduĝu evden bir mil ilerde yeni yapılmış bir ev satın alan Boyle yeni evine alışamadı , eski evine döndü. Yeni evini bir vakıf altında bir müzeye çevirme kararı aldı.Bugün özel asistanlıĝını yeĝeni yapmakta ve halkla ilişkileri o yönetmektedir. Boyle'un en zayıf noktasının karşısındakinin kim olduĝuna aldırmaksızın düşüncelerini olduĝu gibi , dobra dobra söylemesi gösterilmektedir. ( Susan Doyle;Sunday Times; 30.10.2011) .Kavuştuĝu zenginliĝe raĝmen eski tutumlu alışkanlıĝını sürdürmesi ve lükse dalmaması ve mütevaziliĝi ise güçlü yanı olarak görülmektedir.80 sterline aldıĝı çizmelerinden ve 300 sterline aldıĝı paltosundan dolayı kendini suçlu hissetmektedir.
Susan Doyle bir kitap hakkında kapaĝına bakarak karar vermeyiniz Iskoç atasözünü doĝrulamıştır,
Doyle bir girişimcidir. Yaşına raĝmen böyle bir yarışa girmekten çekinmemiştir.Aile baskısının kendi hayatını önemli derecede etkilemesine raĝmen karşısına çıkan fırsatı deĝerlendirmekten geri kalmamıştır. Servet sahibi olunca da lükse dalmamıştır. Türk dinleyicileri de bir gün onun konserine gitme fırsatını herhalde bulacaklardır.
