Çocuk da olsa başarıya ulaşmada, yetenek isteyen, alanlar vardır. Bilgiyi öne alıp teknik beceriyi kullanabilme de bu yetenekten birisiydi.
Çocukların yeteneğini belirlemek, ancak uygulamada ortaya çıkartılabilir. Resim, yazı ve el işi derslerinde öğretmenler, öğrencinin yeteneğini görme şansı yakalar.
Bu yıl okulda, el işi ve resim derslerini yürütenler, branş öğretmeni değildi. İlk öğretimde derslerin boş geçmemesi için, bu tür uygulamaya baş vuruluyordu.
İlk öğretim son sınıfa da resim ve yazı dersine branş öğretmeni gelmiyordu. Öğrenciler öğretmenlerini tanımıyorlardı. Okulda gelenek haline gelmiş bu durum öğrencinin lehine görünüyordu. Çünkü resim her zaman karneye iyi veya pekiyi gelirdi.
Lise girişe hazırlanan sınıfı öğretmen, kara kalem ve sulu boya resimler yaptırıyordu. Manzara, vazoda çiçek demeti veya tabakta çeşitli meyvelerin resimleri konularıydı. Arada resmin konusu ise serbest çalışmaydı. Yazı dersine önem vermiyordu.
Resim ve yazı derslerini dolduran öğretmen, öğrencilere karşı samimi ve sevgiyle yaklaşmıyor, onlara ara sınıflara gösterdiği davranışı uyguluyordu. En küçük hatalarını kabul etmiyordu. Bu durumda öğrencilerin dengeleri bozuluyordu. Yıl sonu lise giriş sınavlarına hazırlanırken, olur mu böyle kırık notlar, diyorlardı.
Derste yapılan kara kalem çalışmaları toplanırdı. Vermez veya ödevi yapmazsan notun sıfırdı. Öğrencilerin sınıfta kalma korkusu yabana atılır gibi değildi.
Çocuğun el işi ve resimle ilgili sorularına cevap vermez, siz öğrenin dermiş. Çocuk bilmez ama yaşananları gözler. El işi ve resim sergisi diye duyar. Böylece öğrenmeye karşı bir duyarlılık gösterir.
Bu derste de resimlerini toplamış ve ödevleriyle haftaya notlarını okuyacakmış. Dersten sonra fen öğretmeni öğrencileri laboratuvara götürür. Deney için gerekli malzemeler hazırdı. Deneyin hazırlanışını ve amacını anlatır. Deneyin sanayide kullanılışını açıklar.
Çocuklar öğretmene sorularını yazılı olarak ilettiler. Öğretmen genelde sanayi olayını tekrar açıkladı. Çünkü çok ilgi uyandırmıştı. Öğretmen fen bilimlerinin çok daha yeni buluşlara gebe olduğunu, her geçen gün yeni icatlar yapıldığını anlattı.
Teknik gelişmenin fen bilimleri sayesinde olduğunu gözlüyoruz, dedi. Mikroskobun tekniğini ve gelişme devrelerini anlattı. Sayılar vererek büyütme oranını buldurdu. Işığın nasıl kırıldığını ve cisimlerden geçme özelliğini söyledi.
Öğrenciler fen dersinden soruları çözüyoruz. Konuyu anlıyoruz ve sorularımız çözülüyor ama resimden kalacağız diye konuşuyorlar. Resim bir ve iki diye de dalga geçiyorlar. Öğretmen tartışmayı bırakın konu nedir? diye sordu.
Öğrenciler resimle ilgili problemi anlattılar. Resim kağıdımız bir veya ikiden yukarı not görmüyor. Arkadaş zil çalacak diye aceleden siyah boyayı kağıdına döktü. Öylesine kâğıdı öğretmene verdi. Bugün notlar okundu ve boya dökülmüş kâğıt beş ile birinci oldu.
Öğretmene itiraz ettik. Boya dökülmüş resim nasıl birinci olur, diye. Öğretmen “Bulutların gölgesini bile yapmış,” dedi.
Fen öğretmeni “Bir tahtası eksik,” Dedi.
Öğrenciler “Bütün tahtaları eksik,” dediler.
Hasan TANRIVERDİ