1923’e darbe demek kimsenin haddi değildir.
1923’te bu ülkenin işgalden nasıl kurtarıldığını bizim tarihçilerimiz şöyle dursun yabancı basın mensupları ve siyaset adamları bile yazmış ve anlatmışlardır, açın okuyun.
Kayıtlı ve belgeli bir işgale sen nasıl dil uzatırsın ki hem de milletin meclisinde oturarak.
Sonrasında uygulamada eksik ve hatalar olmuşsa bu konuşulur.
Ama kimse 1923’e işgal diyemez.
Cumhuriyet’e sığınıp ve ona mâledip yapılmış yanlışların en kötüsü 12 Eylül’dür.
Evren Cumhuriyet ve Atatürkçülük adını ve andını kullanmış, ‘bir sağdan bir soldan’ diyerek çetele tutmuş, gül gibi vatan evlatlarını asmış
işi şirazesinden kaydırmıştır. Kendi yanlışlarını bu oluşumlara mal etmiştir.
Yazmalı, tülbentli, eşarplı yerli ve milli olan başörtüsünü ekseninden kaydırıp başörtüsünü bir kesimin siyasi simge için kullanması ne kadar yanlışsa ‘ikna odaları’ da o kadar yanlıştır.
Hiç ama hiç kimse 1923 Cumhuriyet’ine lafedemez. Ederse bu hadsizliktir, onca şehit ve gazinin kemiklerini sızlatır.
Şükran Uçkaç Yargı























