Küçüksün,
Heyecanlısındır,
Kim bilir hepimizin, hayatında bir kere üstüne basıp geçtiğimiz bitkidir. Bakıldığı zaman göremediğimiz bir bitki.
Hani bulana uğur getirdiğine dair yaygın bir inanış vardır ya;
Kimse inanmak istemese de, “Ben yıllar önce bulmuştum dört 
yapraklı yoncayı.” diyenler de olmuştur.
Bulunsa bile bulan kişinin elinden kapılmaya çalışılan dört yapraklı yonca bir anda üç ya da iki yapraklı bir hale döner ve tüm sihir kaçar. Bulduğumuz hazineyi kaybetmiş gibi oluruz. Hüsrandır.
Bazen yanında beş yapraklı yoncalar da vardır. Koparırsın bir yaprağını bulduğuna inanırlar dört yapraklıyı. Dört yapraklıdan daha fazladır açılımı.
Belki de kendini bir şey sanan yonca türü. Hâlbuki bir işe de yaramaz, boşuna şişirilip durulmuş yıllar boyunca.
Hayvanlar için fark etmiyor yiyip geçiyorlar bunu…
Her bulduğunuz yonca dört yapraklı değildir. Dikkatli bakalım, eğer üzerinde dört tane birbirinden ayrı kalp şeklinde yaprak var ise o dört yapraklı yoncadır.
Aslında dördüncü yaprak genetik bozukluk gibi eğreti duruyor üzerinde. Adeta mutasyon sonucu oluşan ve şans getirdiğine inanılan yaprağı aranır hep.
Dört yapraklı yonca bütün kültürlerde iyi şansın sembolü olarak kabul edilir.
Kendisini bulduktan sonra saatler, günler aylar geçer. Ancak hayatımızda gözle görülür bir değişiklik olmaz.
İnsanların ender bulunan her şeye bir değer yüklemesine örnek bitkidir.
Ararken ümitli olmayı öğreten ot. Sonunda aradığın bulamamak ve önündeki üç yapraklılar içinde hep dört yapraklıyı bulmak için çalışma ve bulduğun zaman farkındalığı yaşamak. Elbette ki bir bitki çeşidini görmek ile hayatımızdaki olumlu olayların hiçbir fiziksel, kimyasal ya da biyolojik bağlantısı yoktur.
Merak bu ya, araştırdım, çocukluğumda niçin bulamadığımı anladım. Doğada istatistikî olarak her 10.000 üç yapraklı yonca için sadece 1 tane dört yapraklı yonca bulunmaktadır. Bu sebeple bulunmaları güçleşmektedir. Ancak pratikte, eğer ki araştırmaya kalkacak olursanız her 160.000 üç yapraklı yoncaya karşılık sadece 1 tane dört yapraklı yonca bulabilirsiniz. Dört yapraklı yonca bulma şansımızın ne kadar düşük olduğunu göstermektedir.
Dört yapraklı yoncanın, aslında bir İrlanda efsanesi olduğu ve Galler’de yaşayan Keltler’ hikâyelerinde rastlandığı söyleniyor.
Dört yapraklı yoncanın çok büyük şans getirdiği konusuna paralel olarak, hayatımıza güzellikler katan şans getiren insanlara söylenmesi daha doğrusu söylenebilinmesi anlamlıdır.
İnsan yapımı modelleri vardır. Can dostlarımız, kız kardeşimiz, arkadaşımız, komsumuz, bazen öğretmenimiz olur…
Rüyada üç yapraklı yonca görmek veya bir tarlada onun dört yapraklısını aramak, yüklü bir paraya kavuşmaya ve talihin birden bire iyiye doğru yükseldiğine işarettir.
Dünyadaki tek örneği bir bankanın logosunda olan bitki.
Dördüncü yaprağına, bağlarız ya hayatımızı…
Tabiatta çok nadir bulunan işte bu dördüncü yapraktır.
Günümüzde bitki kültürü ile uğraşanlar, sadece dört yapraklı yoncaların ürediği tohumları geliştirmeyi başarmışlardır. Ancak efsane devam etmektedir, insanlar bahçelerinde milyonlarcası yetişebilirken, hala kırlarda uğur getireceğine inandıkları dört yapraklı yoncayı heyecanla aramaya devam etmektedirler.
Rekorlar Kitabı’na giren dört yapraklı yonca, Japonya’da yetişen 56 yapraklı olanıdır.
Her yaprağın bir anlamı vardır:
İlk – umut,
İkinci – inanç,
Üçüncü – sevgi ve dördüncü – iyi şansı simgelemektedir.
Üzülmeyin!!! Herkesin hayatında uğur getiren bir Yonca’sı mutlaka vardır.
