Çin de halkın eğitilmesi fikri Konfuçyüs’le
başlamıştır. Bu nedenle ‘Öğretmenlerin Öğretmeni’
olarak kabul edilen Konfuçyüs’ün heykelleri Çin’deki
okul bahçelerini süslemektedir.
”Prof. Dr. Bülent Okay
Konfuçyüs ve Çin Felsefesinin Temelleri (*)
Geçen haftaki söyleşimizde, İstanbul/Küçükköy Vefa Poyraz Lisesi öğrencilerimizden Nesrin Bayat Özleyen’in beni çok güzel eleştiren bir iletisinden söz etmiştim. Sonra başka öğrencilerime ve dostlarıma da seslenip:
“Siz de eleştirin beni lütfen. Eleştirin ki bileyim yanlışlarımı, eksiklerimi ayıplarımı… Üzülmem, memnun olurum. Bileyim ki düzeltebileyim.” demiştim.
Sağ olsun dostlarım. Görmezden, duymazdan gelip, “bana ne!” demediler. Zahmet edip açık açık yazdılar düşüncelerini. İlk ileti Edirne’den geldi. Keşan/Paşayiğit Ortaokulu öğrencilerimizden Fahir Güven’den… Ne demiş bakalım, sevgili Güven:
“Değerli Büyüğüm, Öğretmenim!
Çevremizde mutlaka Filistin meselesi konuşuluyor. Şahsen benim duyarsız kalma sebebim, Filistin sorununu sadece siyasi çıkarlarına âlet edenler… Devleti ben yönetmiyorum. İsrail’e siyasi ve ticari ambargo koymaktan niçin çekiniyor benim devletim? Öbür yandan Filistin halkına yardım için her gün tırlar dolusu gıda ve yardım malzemesi gönderiyor. Hiçbir sorunu çözmez ki bu!
Devletimiz hak arayan yurttaşlarını cezalandırırken, bu gerçeği görmezden gelip kılını kıpırdatmayanların seçtiği siyasi erk yönetimdeyken bana bir görev düşmez. Onu bu yönetimi bize revâ görenler düşünsün. Ve bu konuda size akıl verecek biri değilim ben. Böyle bir hevesim de olmadı hiç ve olamaz.
Duyarsızlığım nedeniyle beni bağışlayınız lütfen!”
Bağışlanacak bir şey yok, sevgili Güven. Aksine ne güzel anlatmışsın düşünceni! Gönülden teşekkür ederim sana.
Şimdi de Nesrin’in okulu Vefa Poyraz’dan, Erdoğan Ülüş’te sıra:
“Haksızlık etmiş arkadaşımız Hocam! Benzer acılar Kürt coğrafyasında yaşandığında, ‘Ama onlar terörist’ diyenlerin Gazze güzellemeleri yapmalarını samimi bulmuyorum. Kan ve acı karşısında tutum değişikliği olmamalı; tavır coğrafyaya göre belirlenmemeli.
Hendek Operasyonunda keskin nişancılar tarafından sokak ortasında öldürülen ve ölüsü bir hafta o sokaktan alınamayan Teybet Ana’yı, öldürüldükten sonra boyu kadar tüfeği yanına koyup, ‘teröristti’ denen Uğur Caymaz’ı, okul önlüğünde kanı kurumuş Ceylan Önkol’u ve diğerlerini anmadan Filistin diye timsah gözyaşı dökenleri dürüst ve samimi bulmuyorum.
Sormuyor olsanız da söyleyeceğim: Kürt değilim. Ama insanım ve vicdanım var! Ülkemde olan kanı görmezden gelemem. Daha dün, Diyarbakır Eski Baro Başkanı Tahir
Elçi’nin yine bir keskin nişancı tarafından tek kurşunla öldürülmesinin 8. yılıydı. Katil meçhul hâlâ!..
İyi niyetinizden kuşku duymuyorum ama kapımızın önünü temizlemeden dünyadaki haksızlıklardan, adaletsizliklerden, sebepsiz ölümlerden söz etmeyi -hakçası- samimi bulmuyorum.
Umarım, sizi kırmamışımdır; sevgili Hocam! Ama düşündüğümü korkmadan söylemeyi bana siz –ve birkaç değerli öğretmenim- öğrettiniz.
Saygılarımla…”
Kırılır mıyım hiç sevgili Ülüş? Başımın üstünde yeri var her zaman, korkmadan gerçekleri söyleyip yazanların. Yaşanmış örnekler vererek sen de ne güzel dile getirmişsin düşüncelerini. Kucak dolusu sevgilerimle gönülden teşekkürler!..
Diyeceksiniz ki şimdi, “Sözleşmişler gibi sanki, iki ileti de benzer nedenlerden dolayı sizi eleştiren Nesrin Hanım’ı değil, dolayısıyla sizi haklı görüyor. Ondan yana çıkan yok mu hiç?”
Olmaz olur mu, var, var… Nesrin’i onaylayanlar da var. Onlardan biri Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Okulu öğrencilerimizden öğretmen Mustafa Karaarslan… Biraz uzunca olduğu için haftaya bıraktım onu.
Dicle Öğretmen Okulu’nda görevliyken düzenlediğimiz sözlü ve yazılı edebiyat yarışmalarının rakipsiz birincisi Erganili Emekli Öğretmen Nâlân Uluğ çok kısa yazmış nedense. İzninizle onunla bitireyim bu haftaki söyleşiyi:
“Öğrenciniz Nesrin Hanım’ın Filistin’de yaşananlarla ilgili eleştirisi ile sizin özeleştirinize aynen katılıyorum.” demiş sadece. Sana da teşekkür ederim, sevgili Nâlân!
Sizi bilmem ama ben dersimi aldım; sevgili öğrencilerimin değerli iletilerinden.
(*) Konfuçyüs ve Çin Felsefesinin Temelleri, Prof. Dr. Bülent Okay, Bilge Kültür Sanat Yayın Dağıtım, 2017
Hüseyin Erkan