Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Anma

Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)

Mehmet Halil ARIK Yazar Mehmet Halil ARIK
10 Kasım 2025
Anma, Gündem, Mehmet Halil ARIK, Siyaset & Politika, Tarih
0
Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

BU ÜLKENİN AYDINLIK İNSANLARI; (10 Kasım’da SİTEM)

Günün tahliline dünlerden bakmak gerek. Zira günü “dünler” kurar. Bu gerçeği kaçırırsak “bugünlere nası geldik” sorusunu daha çoook sorar ve cevabı kaçırırız. Bu gün 9, yarın 10 Kasım. 87 yıl geçmiş Ata’nın “naiz vücudu” toprak olalı. Ancak “anılmak” ömürdendir bu nedenlere ATA’mız -herşeye rağmen- fikirleriyle, ilkeleriyle, var ettikleriyle bu ülkenin bizzat yaşamı içindedir. Onu yok saymak değerinden zerre koparmak doğanın en temel yasasına aykırıdır: “Var yok olmaz!” VAR’ı yok saymak inkarcılığı, salt gaflet, dalalet, ve cehalet değil iyi niyet eksikliğidir.

Madem ki günü dün kurmuştur, bu günlere nasıl gelindiği sorusunu tahlil adına (11 Kasım 2019)’daki yazımı aynen -noktasına dokunmadan- paylaşıyorum sizlerle.

10 KASIM’DA ERDOĞAN…

81 yıl oldu, O büyük insan, o başkomutan, o büyük devlet adamı, O DEHA aramızdan bedenen ayrılalı. Çok kalmadı “Koca bir asır” demeye. Yüreklerimizde hâlâ tazeliğini koruyan sevgi, saygı, minnet ve vefa borcumuzu ödemek adına özlemle andık onu… Salt içerde değil,Ülke dışında da hakettiği sevgi ve saygıyla anıldı.

——

Erdoğan’ın Ak’saray’ında da anıldı… Yaptığı konuşmayı bütün kanallar anlı ve canlı yayınladı. Dünya izledi. Onların ne hissettiğini, ne düşündüğünü bilemem… ANCAK;

Ben kaygıyla, üzüntüyle çokça da kahırla izledim.

Baştaki o şapkalardan birisi neyse de; öteki birisinin söyledikleriyle ülkenin en yüce makamını temsil ediyor olması üzüntümü katladı…

 

Neler miydi beni üzüntüye garkeden?…

* Atatürk’ün Osmanlı Paşası olduğuyla başladı söze… Devamında paşası olduğu devlete ihanet etmeye getirdi sözü.

İyi de o anda nerenin ve kimin paşası olmasını beklerdiniz ki? Patagonya’nın mı?… Yoksa Sümerlerin mi?…? Bu durum halel mi getirdi “geleceğin” Atatürk’üne…?

Şayet söz, “Osmanlı Paşası olarak yola çıkıp kendi ülkesi Osmanlı’yı tarihe gömen kişi olduğu” aşamasına getirilmek isteniyorsa, sözün devamının nerelere götürülmek istendiğini zerrece düşünmek istemem. Varsa böyle bir istenç, bu ona saygısızlığın çok ötesine aşar.

Atatürk, Osmanlıyı yıkan-tarihe gömen kişi değil, onun küllerinden, bağımsız, özgür, saygın taptaze demokratik, laik sosyal bir hukuk devleti olarak yeniden yaratan kişidir.

Osmanlı’yı yıkan, Osmanlının, kendi ihanetidir, kendi cehaletidir, bağnazlığıdır, çağdışı kalmışlığıdır.

Osmanlı’nın bu hali bile, Yeni Türkiye Devleti’nin Osmanlı’yı inkârı anlamına da gelmez. Durum tam tersidir… Osmanlı’nın en, ekonomik, sosyal, kültürel mali yönden kötü- en yoksul günlerinde saraylar yaptırmak üzere sömürgeci-faizci emperyal güçlerden aldığı borçları bile o taze Cumhuriyet inkar etmeyip, geçmişine halel getirmemek adına paşa paşa ödemiştir.

 

* Erdoğan sözlerinin devamında; Atatürk’ün Ankara’da toplanan meclisi Osmanlı adına topladığını da söyledi.

Bu çarpık, bu yalan-yanlış tarihi bilgiyi Erdoğan ancak hocası Kadir Mısıroğlu’dan edinmiş olmalı. Hangi tarih yazar bu aymazlığı? Çarpıklığın neresine itiraz edelim ki?

Boynunda, Osmanlının idam fermanını taşıyan bir kişi, tutacak kendisine idam fermanı çıkaran Osmanlı adına meclis toplayacak!…

Mantığı, izanı neresinde bu tarihi bilgi(!)nin?

Peki de, Osmanlı adına meclis toplanacak idiyse, Erzurum ve Sivas Kongreleri, bunların da öncesi Amasya Genelgesi ve oralarda alınan kararlar neyin nesiydi!?..

22 Haziran 1919 tarihli Amasya genelgesi hiç okunmamış olamaz:

“1-Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir.

2-İstanbul Hükümeti üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirmemektedir.

3-Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır”

Bu kararlara rağmen, bu tarihten tam 10 ay sonra, 23 Nisan 1920’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ankara’da Osmanlı adına MECLİS toplayacak öylemi!?…

Milletin azim ve kararı, sarayı kurtarsın diye, meclis toplanacak!?… Yine soralım: Mantık ve izan neresinde bunun?

Kaldı ki; o tarihte İstanbul’da işbaşında bir hükümet ve dağıtılmış da olsa bir meclis yok muydu? Bu iki farklı kurum sarmaş dolaş mıydı da biri öteki adına iş yapsın?

İyi ki cümlenin devamında; “Ankara’da toplanan Meclis’e Sultan Sarayı’ndan destek geldi” bari denilmedi.

Tarihi gerçek: Ankara’da toplanan meclisin adı Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir (TBMM) ve İstanbul’dan taşıma değil, sıfırdan kurulmuştur. Elbette, İstanbul’dan katılan yurtseverler olacaktı!. Oldu da!… Ama adı “Osmanlı meclisi” olmadı!.

Beni üzen, kahreden; bu ülkenin Cumhurbaşkanının bunları bilmiyor olması değil; – ki bilmiyor olamaz- bilmiyor görünmesidir!…

Onun başındaki şapkalardan birisi beni hiç mi hiç ilgilendirmez… Kendi parti politikasına uygun düştüğünce, kapalı grubunda inandığı fikirleri kendi yandaşlarına-partidaşlarına; kendi deyişiyle ümmetine söyleyebilir. İnandırabilir de. Aya dört şeritli yola inandıran, bu çarpıtmaya mı inandıramayacak!?…

Keşke o ikinci önemli şapka başta olmadan söylenmiş olaydı bu sözler!.

Ne var ki, o ikinci şapka başta mevcut!.. Ve asıl güç zaten bu şapkadan alınmakta!. Oysa o şapkanın bağlayıcılığı var.. Oysa o şapkanın altındaki “baş” aklına estiği gibi tarih yazamaz, yazdıramaz. Hiç kimse yapamaz bunu!… Hele o ikinci şapka hiç yazdıramaz.. Çünkü tarihi çarpıtma ülkenin sade geçmişini değil, geleceğini de lekeler.

 

* Hepsi bu kadar da değil… Erdoğan, Harf devrimi’ne de getirdi sözü Sarayındaki konuşmasında.

Sarayın müdavimleri salondan; ben dahil, halk da televizyondan izledi konuşmaları:

Meğer; Osmanlı’da %50’nin üstünde olan okur-yazar oranı, Harf Devrimi ile biranda sıfırlanmış… Ne yazık ki bu sözler alkış da aldı salondan. Kafam kendiliğinden gidip geldi iki yana… Rahmetli ninem geldi aklıma…

Yıl 1950’ler: Benim okuma yazma öğrendiğimi görünce sevincinden ağlamıştı ninem: “Ah oğul ah!…” demişti. “Dedenden gelen bir mektubu okutma karşılığında bir tam gün gündeliğe gitmişliğim var, çıkmaz aklımdan”…

Osmanlı’ydı ninem… Yine onun ifadesiyle “Nüfusu 5000’i aşan kasabada 5-10 kişiymiş okuma yazma bilen. Osmanlı’nın hangi köşesi farklıydı ki Anadolu’nun bu ücra köşesinden?

%50 okuma yazma oranına ne zaman ulaşmış ki Osmanlı?… Doğru olsaydı, bunca cehalet kol gezer miydi ülkede? Belki yıkılmazdı bile Osmanlı.

Yalan ile kim abad olmuş ki?

*

“Söylenecek çooook, ceremeye (cezaya) verecek para yok” derlerdi büyüklerimiz.

Ey İzan ve vicdan, devreye giriver gayri!…

*

Değerli Öğretmen ağabeyim, İbrahim İpek’in çok beğendiğim şu veciz sözü ile bitirmek istiyorum sözlerimi:

“Atatürk’ü -öyle ya da böyle -yıpratmaya çalışmak en azından vefasızlıktır. Hele onun makamında iseniz..”

 

11 Kasım 2019

Mehmet Halil Arık

mehmethalilarik@gmail.com

0535 202 11 61

Paylaş
Etiketler: 10 kasımatatürkerdoğan
Önceki Yazı

Sorgu

Sonraki Yazı

Devletin Sağlam Kaleleri Yıkılıyor?

Mehmet Halil ARIK

Mehmet Halil ARIK

İlişkili Yazılar

Anma

Iskaladığımız Günler, Iskalanan Hayatlar

03 Aralık 2025
5k
Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Avrupa Özerklikleri ve Türkiye
Kültür

Avrupa Özerklikleri ve Türkiye

26 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Onlar Avrupa’daki Türklerin Sesi

Devletin Sağlam Kaleleri Yıkılıyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap