Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cihan HAYIRSEVENER

Bizim Devletimiz Hep Haklıdır

Cihan HAYIRSEVENER Yazar Cihan HAYIRSEVENER
05 Mart 2008
Cihan HAYIRSEVENER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

 Bu köşeden, yıllar yılı hep birilerinin sorunlarını anlattık, birilerinin sorunlarını dile getirdik, memleket meselelerinden, belde meselelerine kadar, aklımızın yettiğince, elimizin erdiğince bir takım sorunları yazdık durduk.

Bugün de izninizle bizzat bu köşenin yazarının başına gelen ve devletine karşı ödevlerini yerine getirirken, karşılaştığı bir sorunu aktaracağım.

Tabii hoşgörünüze sığınarak.

Aslında, bu sorun sadece benim de değil haa…

Takip ederken, gördüm ki belki de binlerce kişinin sorunu. Ama çözümü ise yok ne yazık ki…

Efendim, birkaç yıl önce vergi dairesine kaydımızı yaptırıp, küçük bir iş girişiminde bulunmuştum.

Ülkenin cumhuriyet tarihinde gördüğü en büyük ekonomik krizin pençesine düşürüldüğü yıl yaptığımız bu müteşebbisliğimiz, daha sonra bize bir hayli pahalıya mal oldu yaaa.

Gerçi bilseydik bunların başımıza geleceğini, bırakın vergi dairesine kaydolmayı, önünden bile geçme teşebüsünde bulunmazdık. Ama oldu bir kere!..

Malum, bizim maliyemiz kayıt dışı ekonomi denilen devasaya dokunamadığı için sürekli kümesteki kazları ve bu kümese girmeye çalışan kazları yolmaya büyük özen gösterir.

Kümesin dışında kalanlar ise katları ile denizdeki yatları ile keyif çatıp, Monte Carlo’larda, Los Angeles’lerde kumar partilerine takılırken, kümestekiler de devleti ihya etme çabası sergilerler.

Neyse, daha sonra ekonomik krizin de etkisi ile işhayatımızı sonlandırıp, bugünkü işimize döndük.

Haa bu arada yıllar sonra elimize bir resmi evrak geldi!

Der ki resmi evrakta; “Sen her ne kadar bana kaydolmadıysan da, ben senin adını adresini vergi dairesinden aldım ve bünyeme kattım… Senin sosyal güvenlik kuruluşu dışında kalmana gönlüm razı olmadığı için, güvencem altına aldım. Ama bu arada sen de bana hiç pirim falan ödememişsin. Hesapladım, aradan geçen bu kadar zaman zarfında ……. liradan, gecikme faizlerinle birlikte, bana şu kadar milyar lira borçlusun. Yok eğer borcunu ödemezsen, ben de senin canına okur, icra yoluyla alırım…

İmza: Bağ-Kur Müdürlüğü…”

Oysa, bu evrak benim elime geçtiğinde, ben SSK bünyesinde çalışan bir sigortalıydım.

Bunu belirttik, ama devletin diğer kurumu bizim bu beyanımızı dikkate dahi almadı, “Nerede olursan ol, bana olan borcunu ödemek zorundasın!..” diye kükredi.

Fakat, bu arada çıkarttığı borç da öyle az buz bir şey değil haaa. Toplam üç yıla yakın bir süre için iki onluk tutarında milyar TL istiyor.

Karşınızdaki devlet olunca, boynunuz kıldan ince oluyor kuşkusuz.

Bu arada, “Yahu ben bu Bağ-Kur’un ne bağından, ne de kurundan yararlandım… Hiç bir iyiliğini falan da görmedim. Bundan sonra da görme gibi bir düşüncem asla yok. Şunun bir yolu yordamı yok mu ki, bu parayı biraz aşağıya çekseniz” diye ajitasyon yapmaya başladık.

Hesapladılar, kitapladılar… Meğerse benden gerçekten çok fazla para talep ettiklerine kanaat getirdiler. Çünkü, onlar beni hala kendi bünyelerinde gördükleri için, çok daha uzun süreli bir zaman için para talebinde bulunmuşlar.

Mevcut rakam yarı yarıya düştü desem yeridir. Hani Nasrettin Hoca’nın önce eşeğini kaybedip de, sonra bulması örneği gibi, sevindik doğrusu.

Bu arada, sosyal güvenlik kuruluşlarına olan borçların yeniden yapılandırılması da konuşulmaya başlandı, o dönemlerde.

Derken, devlet kümesteki kazların üzerlerinde kalan son tüyleri de toplayabilmek için, zaman zaman çıkarttığı bir af gibi mevcut borçları küçük bir faizle cezalandırıp, taksitlendirerek, ödenmesine yönelik bir uygulamaya gitti.

Eh, sevinmedik desek yalan olur.

Gittik, hesaplattık. Sonra da başladık taksit taksit ödemeye…

Ödedikçe, borç düştü, azaldı. Sonra da bir baktık ki, aaa bitmiş.

Bu arada da SSK’dan emekliliğimiz geldi.

Bir sevinç daha yaşadık. “Çok şükür Allah’ım” dedik. Emekliliğimizi göreceğimiz için, sağa sola vaatler bile vermeye başladık. Tıpkı, “aslı yok yaylasında binbeş yüz koyunum var benim” diyen türküdeki gibi, dağıttıkça dağıttık. Sanırsınız ki, emekli olunca, milletvekili emekli maaşı bağlanacak!

Bir de askerliğimiz sırasında Emekli Sandığı’na prim ödemişliğimiz olunca, Devlet Baba bu üç ayrı sosyal güvenlik kuruluşuna ödediğimiz pirimlerin birleştirilmesi gerektiğini belirterek, başladılar benim için yazışmalara ve de çizişmelere…

Ama ne yazışma… Bir yazıyı çıkartmak 3 aydan önce gerçekleşmiyor.

Hani bu sefer tanıdıkları devreye sokup, işinizi halletmeye çalışıyorsunuz.

Ama ne mümkün. Devlet Baba, “Benim asıl karizmam zaten ağır çalışmamdır. Sen ne hakla benim bu karizmamı çizdirmeye kalkıyorsun bakayım?” dercesine, bu aracıların hiç birine itibar dahi etmedi.

Bir Emekli Sandığı’ndan pirim ödediğime dair yazıyı çıkartmam tam 3 ayımı aldı.

Emekli Sandığı’nın yazısı ile doğru koşturduk SSK’ya. Aman, dedik!.. “Bak, bu yazıyı aldım, hadi benim işlemlerimi yap da, emekli olayım bir an önce…”

Devlet Baba’nın SSK  kanadı, ilk haddimi bildiren yer oldu!.. “Dur bakalım… Senin Bağ-Kur’dan yazın gelmemiş. O gelmeden, ben seni emekli eder miyim sanıyorsun bre gafil” diyerek, bana Bağ-Kur’un kapısını gösterdi.

Bu kez koşa koşa Bağ-Kur’a gittik, elimizdeki belgeleri, bilgileri gösterip, bir “Aman” da ona dedik. Hadi bana bir yazı ver de, şu işimi halledip, emekli olayım…

İkinci darbe de, burada güm diye kafamıza indi…

Bilgisayarda bir yerlere girdiler, bir yerlere baktılar, bir dökümler falan çıkarttılar… Ve, sonunda önüme birkaç milyarlık bir ödeme listesi daha çıkarttılar.

Tahmin edeceğiniz gibi ben şoklardayım.

“Yapmayın ağalar, yapmayın beyler… Ben sizin taksitlendirdiğiniz borçları ödedim, bu neyin nesi?” böyle dememi bile dinlemediler…

“Biz anlamayız. Bilgisayarda bunlar çıktı, bu parayı da ödemezsen, nah emekli olursun…” demezler mi?

Haa bu arada, sakın ha sakın devlet bilgisayar otomasyonuna geçti, bilgisayardan internetten ben gerekli bilgileri, gerekli dökümleri alırım diye boş bir hayale falan da kapılmayın…

Bu tamamen yalan, tamamen hayal, tamamen uydurma bir çabadan başka hiçbir işe yaramaz. Benden söylemesi.

İnanın sizin kendinizle ilgili baktığınız bilgiler ile onların sizin için baktığı bilgiler tamamen ayrı şeyler. Bunu nasıl yapıyorlar, nasıl beceriyorlar anlamadım, ama dediğim gibi hani internet ortamında öğrendiğiniz hiçbir şeye kesinlikle güvenmeyin.

O kadar allem ettik, kallem ettik ama Yüce Devletimizin, yüce Bağ-Kur ilgililerini bir türlü aşamadık. Nuh dediler, peygambere ı-ıhh dediler.

“Bu borcu ödedin… Ödedin. Ödemedin, emekliliği rüyanda gördün” gibi bir de kibarca nasihatta bulunmayı da ihmal etmediler.

İtiraz mitiraz falan da etmeye kalkmayın sakın. Devlet, hatasını asla ve kat’a kabul etmiyor.

Bir veciz söz vardır, patronlar için söylenmiş…

Paylaş
Etiketler: Bağ-Kur Müdürlüğübüyük ekonomik kriziekonomiÜlkenin cumhuriyet tarihi
Önceki Yazı

Allah Seni Google’ın Diline Düşürsün de İnim İnim İnleyesin!

Sonraki Yazı

Daş Düşebülü… Ayu Çıkabülü… Kene Isırırabülü…

Cihan HAYIRSEVENER

Cihan HAYIRSEVENER

Güney Marmara Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

İlişkili Yazılar

Cihan HAYIRSEVENER

Başkan Adaylarını Açıklayın

30 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

ATV’nin Nasıl Bir Ayrıcalığı Var?..

29 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Fırsatçılara Fırsat Tanıyanlar!..

28 Ağustos 2008
5k
Cihan HAYIRSEVENER

Kim Durduracak Bunları?

27 Ağustos 2008
5k
Sonraki Yazı

Daş Düşebülü... Ayu Çıkabülü... Kene Isırırabülü...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap