Büyük zincir marketlerin birinde kocaman bir afişle yazmışlar:
İndirim; … kaşar peynir 500 Gram 20.50 TL yerine 20.49 TL!
Bakan dönüp bir daha bakıyor! Yani bir kuruşluk bir indirim yapılmış ve kasada o bir kuruşu isteseniz de vermeleri mümkün değilken…
Resmen bizim aklımızla oynuyorlar!..
Sosyal medyada bu tür afiş ve şikayetler gırla…
Ayçiçek 25 liradan 80 liraya fırlamışken… örnek bol…
Raflarda yangın var, yangıın!..
Herkes bu konuda şikâyetçi lakin çözüm etkili olamıyor. Peki, sebep ne?
Bu konularda çok yön verici yazılar yazsak da düzelen bir şey olmadı, biz yine de yazalım…
Üretici ve tüketici fiyatları arasındaki makas farkını azaltmanın iki yolu var:
İlki insan unsuru, diğeri sistemsel…
Erdemli toplumlara erişmenin ilk yolu ahlaktır.
Bir insanı ahlaken eğitmeden bilmen ve ilmen eğitirseniz sonra toplumun başına bela olurlar. Gıdada fahiş fiyat artıranların açgözlü olduğu aşıkar.
Vatandaş ne yapsın gerekli mercilere şikayetini yapıyor, hatta ta yukarılara kadar. Yukarıdan, “Yapmayın, vatandaşın ekmeğiyle oynamayın…” türünden sert uyarı gelince, bu defa o uyanık/açgözlüler fiyat yerine ürünün gramajıyla oynuyorlar…
Çünkü insan düzelmezse durum düzelmez!..
Mesela bakın Japonya’ya adamların resmi bir dinleri olmadığı halde;
onur, özveri, vicdan, duyarlılık gibi başlıklar altında toplumu ahlaken eğiterek bugünkü ileri erdemli toplum seviyesine ulaşmışlar…
Bizde önce insanı eğitmemiz, toplumu ahlaki değerler temeli üzerine oturtmamız gerekiyor….
Diğer ikinci neden olan sistemsel çözüm ise;
arz-talep zinciri içerisinde düzgün işleyen bir sistem kurmak gerekiyor. Sistem sağlam kurulduktan sonra zincirin zayıf halkası tespit edilip onarması kolaydır
Peki, zamların önüne geçmek için daha başka neler yapılabilir:
Diğer ülkelerdeki örneklere bakılarak;
Kanuni düzenleme, Tavan fiyat uygulaması, Ürün maliyet hesabı yapılması, Üreticiye desteğin artırılması, Ürün planlamasının yapılması vb. daha birçok tedbirler alınabilir.
Vatandaş olarak daha bilinçli hareket edilebilir; haksız fiyat artışı ve stokçuluk yapanları Vergi İletişim Merkezi’nde (189) veya Alo 174’e ihbar edilmelidir.
Hatta ceptelefonunuza şu uygulamayı indirerk daha duyarlılık gösterebilirsiniz:
https://play.google.com/store/apps/details?id=esikayet.ticaret.gov.tr.esikayet
Ayrıca, zam yapılırken doların yükselişi bahane ediliyor, ancak dolar düşerken hiçbir şeyin fiyatı düşmediği gibi fiyatlar yine yükselmeye devam ediyor. Devlet bu işe el atmalı.
Kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.
Her kriz döneminde fırsatçılar doğabiliyor. Lakin bunun da önü tıkanmalıdır.
Pahalı gıdaya karşı Rekabet Kurumu ve Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) bu konudaki çalışmalarını hızlandırıp etkin ve kalıcı çözümler üretmelidir…
Sözün özü ;
Uygunsuz bir durum için ceza kesmek de bazen çözüm olmayabiliyor.
Yani bir bakkalı, manavı, marketi denetlerken -neyi neye göre denetlediğiniz- çok önemelidir. Bundan da önemlisi o bakkalı, marketçiyi, aracıyı, hatta üreticiyi ve tüketici de önce ilköğretimden itibaren ahlaken EĞİTMEK gerekir, sadece bilgi ÖĞRETMEK değildir! Üstad Sezai Karakoç’un dediği gibi ‘Eğitim şart’…