Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Cemil PASLI

Bizden Bir Şey Olur, Bize Bir Şey Olur.

Cemil PASLI Yazar Cemil PASLI
08 Eylül 2018
Cemil PASLI
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Bizi de dahil ederek tüm Müslümanları içine alan din, tarih ve örfümüze aykırı iki cümle 300 yıldan fazla bir süredir bizim hareketlerimizin temel referansı oldu.

1.Bizden bir şey olmaz. (ümitsizlik, kendine güvenin olmaması, birbirine değer vermeme, birbirini hakir görme)

2.Bize bir şey olmaz. (lakaytlık, kuralsızlık, ‘sünnetullah’ tabir ettiğimiz tabiat kanunlarını bilmeme ve aykırı hareket, tembellik, pasiflik)

İslam alemi dünya üzerinde bütün alanlarda zirveyi 12. Asırda doğuda Maveraünnehir’de birçok İslam ülkesi ve batıda Endülüs Devletiyle yakaladı.

Bu üstünlük batıda 1492, doğuda 1517’ye kadar devam etti.

Zirvede iken  İbni Tufeyl dünyayı bir ada ve Hay bin Yakzan’ı da Müslümanların ideal şahsiyeti şeklinde kitabında anlattı.

Batı orta çağı yaşarken biz Müslümanlar her açıdan ümranın zirvelerindeydik.

12. asırdan sonra biz Müslümanlar zirvede olmanın rehavetiyle gelişme hızımızı yavaşlatırken batı Endülüs devletini yıkıp bütün mirasına kendi malıymış gibi sahiplenip reform ve Rönesansı o miras üzerine bina etti.

Batı entellektüelleri Endülüs ve diğer İslam ülkelerindeki birikimi alıp kendi yükselmelerine esas yaparken kendi çürük ve bozuk mallarını bizim pazarımıza parlak ambalajlar ve dini kılıflar içerisinde sürdüler.

1719’da zirveye çıktıklarını düşünen batılılar İbn Tufeyl’ in(1106-1186) Hay bin Yakzan’da anlattığı Müslüman Adem’e, Daniel De Foe’nin(1660-1731) Robinson Crusoe ile cevap verdiler.

Artık dünyaya hakim olan Hay bin Yakzan değil Robinson De Crusoe anlayışıydı ve O’nun kodlarıydı.

Terakkimizin merkez motoru Kur’an’ı Kerim’i kadife kılıflarla duvara astırıp sadece Cuma akşamları ve mezarlıklarda okunan bir zikir kitabı konumuna getirdiler.

9 sahih hadis kitabını inceleyip ortaya koydukları conkordans çalışması ile elde ettikleri bilgi birikimini ters yüz edip Peygamberimizin ümmetine mesajlarının özünü değiştirdiler.

1700 ile 1850 yılları arasında 15.000’ den fazla İslam, Müslümanlar ve Şark üzerine kitaplar yazdılar. En zeki öğrencilerini Üniversitelerin Oryentalizm/Şarkiyatçılık bölümüne yönlendirdiler.

Asırları aşan çalışmalarla İslami mesajın özünü ve içini boşaltıp şekli ve kabuğu bıraktılar.

O şekil ve kabuğa giren profesyonel şarkiyatçi/oryantalist ajanlar bizlere hoca kılığında kendi proje İslam’larını anlattılar.

Şunu anladılar ki; Sarıklı, sakallı, cübbelli, elinde 99’luk teşbih olan, Pazartesi-Perşembe oruçlu olduğunu söyleyen, ağzından Allah, maşallah, subhanallah, elhamdülillah, Allah-u Ekber zikirleri düşmeyen bir ajandan kimse şüphelenmezdi.

Böyle bir İngiliz ajanı Konya İli Beyşehir ilçesi Gönen köyünde Osmanlı döneminde 20. Yüzyıl başlarında 3,5 ay fahri vaizlik yapmıştı. Köy odasında kalmış ve köylülere İslam’ı(!) anlatmıştı. O zaman vaizlik yapan İngiliz ajan köy odasında hizmet eden genç Yusuf’u yıllar sonra 1. Dünya savaşında İngilizlere esir düşünce bu kez doktor olarak görev yaparken tanımıştı.

Bugün batı ve kodlarını tanımak için Robinson Crusoe şahsında belirlenen kodları iyi analiz etmek ve Hay bin Yakzan ile karşılaştırmalı okumak gerekiyor. (Daha geniş bilgi için bkz. :

HANGİSİ BİZİM ADEMİMİZ, HAYY MI, ROBİNSON MU ??? http://www.cemilpasli.com/?option=com_content&catid=4&id=818&view=article&Itemid=7&font-size=larger )

Rabbim biz Müslümanlardan yüzlerce kez ‘’akıl etmemizi, fikir etmemizi, tefekkür , taakkul, tedebbür etmemizi, daha çok çalışmamızı’’ istiyor. Kainatı tanımamızı ve terakkini için kainatta bizler için sakladığı hazineleri bulmamızı istiyor.

Bu konuda Müslümanlara bir öncelik ya da avantaj tanımayacağını kim daha çok çalışırsa dünyaya ve dünya nimetlerine onların sahip olacaklarını bildiriyor. ‘’İnsan için ancak çalıştığı vardır.’’ Necm, 39/53

O halde ‘’Bizden bir şey olmaz’’ cümlesiyle ifade edilen ümitsizlik, kendine güvenin olmaması, birbirine değer vermeme, birbirini hakir görme gibi sıfatlardan sıyrılıp, ümit, azim, çaba ve kararlılıkla daha çok , herkesten çok çalışacağız.

‘’Bize bir şey olmaz’’ cümlesinde ifadesini bulan lakaytlık, kuralsızlık, ‘sünnetullah’ tabir ettiğimiz tabiat kanunlarını bilmeme ve aykırı hareket, tembellik, pasiflik gibi huylardan silkinip daha çok ilim, amel, gayret ve ihlasla Rabbimize hakiki kulluğun gereğini ywerine getireceğiz.

Günden malum ekonomi. Bu benim 49 yıllık hayatımda yaşadığım 3. ekonomik ortam. Daha çok çalışmalı, daha katma-değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Herkez hesabını iyi yapmalı ve mutlaka tükettiğimizden daha çok üretmelidir.

Yoksa belli periyotlarla bu ekonomik şartların tekrarı iktisat biliminin kuralıdır.

Tıpta tabii ki mikroptan korunma,  uzak durma önemlidir. Ama asıl hekimlik, bağışıklık sisteminin kuvvetlendirilmesiyle mikrop vücuda temas etse dahi bağışıklık sisteminin mikrobu yok etmesi, onu etkisiz hale getirmesidir.

Evet sağa sola bakmadan herkes kendine şu soru sormalı: “Ne kadar üretiyor, ne kadar tüketiyorum?’’ Eğer tükettiği ürettiğinden fazla ise bir an evvel kendi hayatını yeniden dizayn etsin.

Veren el olsun. Zira veren el alan elden üstündür.

Mehmet Akif merhumun sözüyle bağlayalım konuyu:

‘’- Mehmed Ağa’nın evi akmış. Onu aktarmak için

Dama çıktım, soğuk aldım, oluyor on beş gün.

Ne işin var kiremitlerde a sersem desene!

İhtiyarlık mı nedir, şaşkınım oğlum bu sene.

Hadi aktamıyayım… Kim getirir ekmeğimi?

Oturup kör gibi, nâmerde el açmak iyi mi?

Kim kazanmazsa bu dünyâda bir ekmek parası:

Dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!’’

Sözün özü: Herkes 75 yaşındaki Seyfi Baba gibi kendi ekmeğini kazansın, kimse namerde el açmasın, işte o zaman biz dünyanın 5 ekonomisi arasındayız.

Paylaş
Önceki Yazı

Fındık Hikâyeleri (II)

Sonraki Yazı

Bedelli Askerlikte Kıdem Tazminatı var mı, Yok mu?

Cemil PASLI

Cemil PASLI

İlişkili Yazılar

Ubasute
Cemil PASLI

Ubasute

27 Haziran 2023
5k
Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?
Cemil PASLI

Her Zaman, Her Şeye Rağmen Kazanmak mı?

22 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Sofradaki Çatal (Vasat-Orta Yol)

08 Mayıs 2023
5k
Cemil PASLI

Hayat; Geriye Doğru …, İleriye Doğru…

18 Nisan 2023
5k
Sonraki Yazı

Bedelli Askerlikte Kıdem Tazminatı var mı, Yok mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap