Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Anı / Günce

Biz Kuru Ekmeğin Tadını, Giysilerimizi Paylaşmasını Bilenlerdik

sukranca Yazar sukranca
19 Eylül 2023
Anı / Günce, Edebiyat, Şükran GÜNAY
0
Biz Kuru Ekmeğin Tadını, Giysilerimizi Paylaşmasını Bilenlerdik
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sevgili arkadaşlarım, bugün yine canım arkadaşım Cemile’yi çokça düşündüm. Bilinmez ve dönüşü olmaz alemde O, ama ben onu unutmadım. Yeri nurlu, tini mutludur inşallah.

Yaradan biricik evladı Melahat kızımıza sabır versin… Çok üzgünüm…
Belki gençlerimiz ve üyelerimiz de okur umuduyla iki önemli anımı yeniden paylaşıyorum.

BİZ KURU EKMEĞİN TADINI,
GİYSİLERİMİZİ PAYLAŞMASINI BİLENLERDİK
֍Cemile Mumcu ve Şükran Günay’ın Anılarından֍

Germencik’ten Kuşadası’na taşınmış, 5. Sınıfa kaydım yapılmıştı. O gece heyecandan uyuyamadım. Yeni arkadaşlarımı merak ediyordum. Sabahleyin erkenden kalktım, vücut temizliğimi yaptım, temiz çamaşırlarımı giydim, akşamdan hazırladığım kömürlü ütüde ütülediğim siyah önlüğümü giydim, kolalı beyaz yakamı taktım.
Yıl bin dokuz yüz altmış, aylardan eylül. 7 Eylül İlkokulu’nun bahçesindeyim. Sağ taraftaki duvara dayandım. Oynayan, zilin çalmasını bekleyen öğrencilere bakıyordum. Kendi kendime, “Bunlardan hangileri benim sınıf arkadaşlarım olacak acaba?” diye de merkataydım. Tam bu duygular içinde iken zayıf, sarı saçlı, beyaz tenli güzel bir kızın bana doğru yaklaştığını gördüm. Derken yanıma gelince:
– Sen yeni misin?
– Evet.
– Kaçıncı sınıftasın?
– Beş.
– Öğretmenin?
– Mithat Baysal dediler.
– A! Benim sınıfım! Çok sevindim. Gel beraber oynayalım.
Zil çalınca birlikte sıraya girdik. O gün başlayan arkadaşlığımız sene boyunca devam etti. Karşılıklı gelip gittik. Okul bahçesinde unutulmayacak günler yaşadık. Genelde öğrenciler birbiriyle ara sıra küsüşürlerdi. Cemile ve benim aramda hiç böylesi olumsuzluklar olmadı. Germencik’te teneffüslerde arkadaşlarımızla İSTOP oynardık. Küçük el topumu hep çantamda taşırdım. Cemile ile başlattığımız oyuna Zeki Altaş ve Zihni Karakıvrak da katıldı. Teneffüsü dört gözle beklerdik. Zil çalıp da dershaneye girdiğimizde sucuk ter içinde olurduk.

Ortaokula başladığımızda Cemile ile olan arkadaşlığımız devam etti. Biz Kaynak Sokak’tan Anıt Sokak’a taşındık. Babam dört ayaklı, kare şeklinde, kırmızıya boyanmış bir masa almıştı. Daha önce evimizde hiç masamız olmamıştı. Yemeği yerde yer, derslerimi de yerde yapardım. Eğilmesi zor oluyor diye duvar yastıklarını masa gibi yükseltirdim. Eve masa gelince işim kolaylaştı. Derslerimi, okumalarımı artık masada yapabiliyordum. Bir gün neden ve nasıl oldu da bizim evde birlikteydik anımsayamıyorum. Kolay değil, altmış bir yılı geride bıraktık. Artık halkın deyimiyle bir ayağı çukurda olan yaş almış gençleriz. Cemile ve ben evde yalnızdık. Annem, babam evde yoktu. Önce ders çalıştık. Sonra tel dolapta ne varsa yedik. Saatler nasıl geçti farkında değiliz. Kendimizce sohbet, oyun, falan filan derken vakit geç olmuştu. Hala kimse dönmemişti ve biz evde yalnızdık. Şimdiki gibi cebimizde para da yok. Acıkmıştık ve ne yiyeceğimizi bilmiyorduk. Her tarafı aradık. Mutfakta bakmadığımız köşe kalmadı. En son duvara asılmış bez torba dikkatimizi çekti:
– Bu torbanın içinde ne var dersin?
– Bakalım.
– A! Kurumuş ekmekler var.
– Olsun, ıslatır yeriz. Biraz yesek karnımız doyar.
– Cemile ben doymadım.
– Biraz daha ıslatalım. Kuru ekmeklerin böyle tatlı olduğunu hiç düşünemezdim.
– Evet Cemile haklısın. İnsanın yedikçe yiyesi geliyor. Hadi şunları da ıslatalım.
– Hepsini bitirdik. Annen kızar mı?
– Neden kızsın? Yenmiş içilmişe benim annem babam asla kızmaz. Bu kuru ekmekleri bize yumurtalı ekmek yapıyor.
– Nasıl yapıyor?
– Yumurtayı kırıyor, çırpıyor, kuru ekmekleri içine bandırıyor, arkalı önlü yumurtalı olunca kızgın yağda kızartıyor. Börek gibi oluyor inan. Ha bazen de ekmek makarnası yapıyor.
– O da nasıl?
– Ekmekleri ıslatıp, geniş tavada yağda kavuruyor. Sonra içine yumurta kırıyor. En üstüne de kesik ya da çökelek döküyor. Ay! İnan çok tatlı oluyor. A kapı açıldı! Geldiler.
Evet, Cemile ile geçirdiğimiz ne o günü ne de kuru ekmeklerin tadını ve onları nasıl bir iştiha ile yediğimizi hiç unutmadım. Cemile ile unutulmaz bir sürü anılarımız var. İstedim ki o yıllardan iki önemli anımızı sizlerle paylaşayım ve bu anlamlı anılarımızı gençlerimiz de okusun. Şimdi benim hayatımda çok önemli olan bir başka anımı paylaşacağım. Öğretmen okuluna başladığımda, Anıt Sokak’tan Altın Sokak’a taşındık. Okul bitmiş ve ben artık öğretmen olarak göreve başlamıştım. Yaz tatilinde Kuşadası’nda olduğum için Cemile ile daha çok vakit geçirebiliyor, gecede gündüzde gençlik yıllarının tadını çıkarıyorduk.
Kardeşlerim büyümüş, ağabeyim biraz rayına oturmuş, gazinoda garson olarak çalışmaya başlamıştı. Babacığım da bir elinde sehpa, diğer kolunda iki gözlü camekân fıstık satıyordu. Daha önce yazmıştım, aylığımı babam alıyor, evin eksiklerini tamamlıyorduk. Hayat altmışlı yıllarda pahalılaşmıştı. Babamın kazancı tek başına yetmiyordu. İki küçük kardeşim, ağabeyim, annem, ben ve ev kirası… Neyse işte bu yüzden benim cebimde hiç param olmazdı genelde. Arkadaşlarım son moda giyinirken ben elde olanları değiştirip değiştirip giyerdim. Halimden memnundum. Benim için en önemli olan annemin, babamın, kardeşlerimin sıkıntı çekmeden yaşamalarıydı. O yıllarda hazır elbise modası başlamıştı. Kardeşlerime taksitle kıyafetler alıyor, onları mutlu görünce çok seviniyordum. Kuşadası’nda o yıllarda mağazalar yoktu. Alışveriş için İzmir’e gitmek zorunda kalırdık. Tabii ben bunları başarırken kendimi ihmal ettiğimi hiç düşünmemiştim. Benim için aile bütünlüğü, ailenin huzuru için çalışmak, emek vermek en doğal davranış biçimiydi. Başka türlüsünü görmemiştim. Yıllar insana neler öğretiyor. Şimdiki evlatlar arasında da kesinlikle benim gibi olanlar vardır. Vardır da sanki gençlerimiz biraz değişmiş gibi geliyor bana. Sanki onlar ailelerine değil, aileler onlara bakmak zorundaymış gibi tavırlar içinde olanları az değil gibi… Yanılıyorsam gençlerimizden özür diliyorum.
Şimdi gelelim Cemile’m ile olan ikinci önemli anıma:
– Şükran, düğüne geliyor musun?
– Yok ben gelemem canım.
– Neden?
– Hava soğudu ve düğünde giyebileceğim tek bir elbisem var, onun da kolu yok. Gece soğuk olacağa benziyor. Üşürüm. Başka zaman bir başka düğüne gideriz.
– Yok olur mu öyle şey! Benim ceketlerimden birini giyersin.
– Sen?
– Benim için her iki ceketim de bana uyar.
– Gel, ceketlere bakalım.
– Bu nasıl? Rengi?
– Çok güzel! Tam da benim elbiseme uyar. Kırmızı ve beyaz. Harika!
Şimdi ne var bunda diyeniniz olmuştur okurken. Neden unutamadığımı anlayamamış olabilirsiniz. Şöyle düşünün, eğer Cemile bana ceketini vermemiş olsaydı o düğüne gidemezdim. Düğüne gitmesem ne olurdu? Şimdiki düşüncemle hiçbir şey olmazdı. Peki ya o yıllarda nasıldı? Önemli olan o yılların arkadaşları arasındaki manevi bağın güçlü olmasıydı. Şimdi hiçmiş gibi görünen o düğüne gitmek, Camile ile birlikte orada olmak, oynamak, eğlenmek, etrafı izlemek kısmet oldu ve ben arkadaşımın o fedakârlığını ömür boyu unutmadım. Gerisini siz düşünün…
Ortaokul ve öğretmen okulu arkadaşlarımdan, şimdi de kardeşliğimizin devam ettiği Rabia evlenirken, onun düğününe de gidememiştim. Oraya da düğüne giyecek ayakkabım yok diye gitmek kısmet olmamıştı.

Bu anılarımı paylaşırken bir şeyin bilinmesini çok arzu ediyorum. O günleri yaşamış olmamın mutluluğunu yaşıyorum. Günümüzde artık karnı değil, gözü doymaz insanlar olduk desem yanlış olur mu? Tepeden tırnağa aç gözlü toplum olmuş çıkmışız desem ne kadar doğru olur? Yok ! Yok! Hepimiz değil tabii.

Şükran GÜNAY’dan
Şükranca

Paylaş
Etiketler: 7 eylül ilkokuluGermencikKuşadası
Önceki Yazı

Didim’de Neden Bir Haber Ajansı Kuruyorum?

Sonraki Yazı

Madenlerimiz Zenginlik Kaynağımızdır Değerlendirilmeli!

sukranca

sukranca

Şükran GÜNAY( Kuşadası) Aydın İli´nin Germencik Kazası´nda dünyaya geldi. Denizli Kız İlköğretmen Okulu´nu 1966/67 öğretim yılında bitirdi. 1967/1972 yılları arasında Köy İlkokul Öğretmeni ve Yönetici olarak çalıştı. 1972 yılının ağustos ayında Almanya´ya işçi olarak geldi. Halk okullarında Almanca öğrendi. 1975/1976 öğretim yılında çok sevdiği öğretmenlik mesleğine Nürnberg şehrinde yeniden başladı.. Sınıf öğretmeni, model sınıflarda kültür, Türkçe ve İslam Dersleri Öğretmeni olarak Nürnberg şehrinde, 6 yıllık bir Alman ilkokulunda görev yaptı. 2014 Yılının ağustos ayında emekli oldu 1990/1991 yıllarında, Anadolu Üniversitesi Eskişehir (A.Ö.) İktisat Fakültesi Lisans Diploması aldı. İki kızı, iki oğlu var. Şükran Günay´ın, Bavyera Öğretmenler Birliği (BLLV) Yabancı Öğretmenler temsilcisi, Nürnberg Türk Veliler Birliği Dernek Başkanlığı, Nürnberg Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu Eğitim Görevlisi olarak üstlendiği birçok sosyal faaliyetleri oldu . Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi Kütüphanesinde kullanılmak üzere ÇILGIN TÜRKLER / Turgut Özakman eserini (2006) bilgisayarında sesli okudu. Yetkililere CD olarak ulaştırdı. İSLAM´da KADININ ROLÜ, TÜRKİYE´de KADIN / Prof. Dr. BEYZA BİLGİN´in eserini yine aynı amaçla sesli okudu. ESERLERİ Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği(İLESAM) üyesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. yaş anısına (1981) DEVRİMLER isimli tiyatro eserini yazdı ve Nürnberg Langwasser Gemeinschaftshaus’da 2. sınıf öğrencileri ile sahneye koydu. Çeşitli Antolojilerde, yurt içi- yurt dışı yerel dergi ve gazetelerde şiirleri, öyküleri yayınlandı. Genel Ağ (İnternet) ortamında şiir, öykü ve denemeleri okurlarıyla buluştu. ‘’GELİYORLAR’’ öykü kitabı, Eylül 2009, İzmir Etki Yayınevi tarafından basıldı. eBook : https://edebiyatsensin.com/konular/kitaplar/ Hece ve serbest şiirleri basıma hazır bekliyor. Türk Dili ve Edebiyatı yolunda çalışmaları devam ediyor... Almanca ve İngilizce biliyor. Şükran Günay; ‘’Öğretmenim öğrenenim, öğrenmenin eşiğindeyim.’’ diyor.

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Gece Gece Kiraz
Edebiyat

Hava Durumu

03 Aralık 2025
5k
Borsa
Edebiyat

Borsa

02 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Madenlerimiz Zenginlik Kaynağımızdır Değerlendirilmeli!

Madenlerimiz Zenginlik Kaynağımızdır Değerlendirilmeli!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap