Dünya, boş bir ruh ile dolu bir mide sahiplerinin yaptığı ittifakın ceremesini çekiyor! Kötülük ve savaş çıkararak, insanları bu güzelim coğrafyayı ve dünyayı başka bir gezegenin cehennemiymiş gibi bir algıya düşürenler utansın!
Mesele Kürd kardeşlerimiz olunca, hep ilk tepkinin batılılardan gelmesini bekliyoruz. Neden?
Bu farklı yaklaşım biçiminin hem Müslümanların “İslam kardeşliği” anlayışına hem de sol kesimin “Halkların kardeşliği” söylemine zarar vereceğinin altını çiziyoruz. Bu bağlamda halkların birlikteliğine de halel getirecek olan bu menfi tavırdan bir an önce vazgeçilmesinin Ortadoğu halklarının yararına olacağını da belirtmek istiyoruz.
Göbek bağımızı kendimiz kesmeliyiz. Sorunlarımızı biz çözmeliyiz. Yoksa yardım adı altında bizleri birbirimize kırdırmaya hazır olan güçler var ve onlar kendilerine yakışanı yapmaktadır!
Güya AB(D) tarafından Kürdlere havadan yapılan silah yardımı paketlerinden birisi “yanlışlıkla” İŞİD’in eline geçmiş. Zira Pentagon, “yanlış yere düşen iki paketten birinin IŞİD’in eline geçtiğini, diğerinin ise ABD tarafından imha edildiğini” resmen belirtti.
Biz de “İNANDIK!” Bu ne ki? Dahası var…
Daha “yanlışlıkla” vuracakları Kürd halkının kaybının bilançosu da açıklanacak. İşte bu da açıklandığında, bölge halkları kimin ne niyetle onlara ve bölgeye yaklaştığını o zaman anlayacaklar…
Biz biliyoruz. Zira biz bu oyunu yıllarca Pakistan ve Afganistan’da seyrettik. ABD’nin Afganistan’daki koca yalanı deşifre oldu!
Resmi verilere göre ABD, Afganistan’da 10 yılda 2 bin 370 sivil kişinin ölümüne yol açtı. İHA operasyonlarına gerekçe olarak gösterilen El Kaide de ise kayıp sadece 84.
IŞİD’e karşı Irak ve Suriye’deki operasyonlarda başı çeken ABD, umarım Pakistan’da yaptığı sivil ‘insan kıyımı’nı burada da yapmaz.
Bu koşullarda Kürd halkı milli düşünmek zorundadır, milliyetçi değil. Milli olmak; halkını sevmek, Milliyetçi olmak; başka halklardan nefret etmektir! Kürd halkı, tüm ayrılıkları, partizanlıkları bir tarafa bırakıp birlik olmalı ve Kobanêyi Küresel Emperyal Egemenlerin kendi aralarındaki güç, iktidar gösterisi ve çıkar savaşımından kurtarmalıdır! Ayrılığın, hizipçiliğin ve partizanlığın, yeni Enfaller ve yeni Halepçelerin yaşanması dışında Kürdlere hiçbir kazanımının olmayacağının farkına varmalılar. Çözüm, bölge halklarıyla barış ve diyalog içinde olmaktan geçer. Bir taraftan kazanırken bir başka taraftan kaybediyor olmak, kazanmak değildir…
Bölgede yaşayan Fars-İran, Arap ve Türk halkları kendi “çıkarları” için batılılarla ilişki içindeyken Kürdlere bunu yasaklamak elbette ki haksızlık ve akıl dışı olacaktır. Ortadoğu coğrafyasının bir bütün sömürgeleşmemesi için Ortadoğu halklarının bir bütün olarak bunu benimsemesi gerekir.
Burada konunun daha iyi anlaşılması için tarihi bir anekdotu aktarmakta yarar görüyorum:
“1980-1988 İran Irak savaşında muhabir Henry Kissinger’e sorar: ‘Kimin kazanmasını istersiniz?’
Henry Kissinger (56. ABD Dışişleri bakanı): ‘Her ikisinin kaybetmesini isteriz’ diye yanıtlar!”
Kürd halkına “dış güçlerin oyununa gelmeyin” diyenlerin, dönüp bunu kendilerine de söylemeleri gerekmektedir aksi halde bu, aldatma ve oyalama olacaktır.
Konu dış güçler olunca Kürd halkına akıl veren çok olur. Evet, Kürd ulusu uyanık olmalıdır, ama en önemlisi bu coğrafyanın asıl sahiplerinden biri olan Kürd ulusunu bu zihniyetin “yardımına” mecbur bırakan ve bu zihniyete iten ve yalvartanlar da uyanmalıdır artık!
{ OHAK – DER Başkanı MB. Hedbi }
22.10.2014
