Şu Dünyaya geldiğim günden buyana yürüdüğüm yolda bakıyorum da, tüm bu geride kalan zamanın yorgunluğu ve dahi bıkkınlığı ile düşünüyorum da?
Gerçekten güçlü bir Allah inancı yoksa kişide, hayatı çekilmez kılan, zalimlere, açıkgöz geçinen zavallılara katlanmak gerçekten imkânsız olurdu…
Her insan biraz garip, biraz mazlum, biraz fedakârdır ama bilinmeli ki herkes birbirine eştir son tahlilde..
Allah cc. katın da, kanun önünde de eşittir…
Dost olmalıdır bu âlemde insanlar birbiriyle. Değilse de olmalıdırlar artık… Bakın Dünyaya ne hale geldi, ne hale getirdik biz insanlar üzerinde yaşasın diye Rabbimizin bize emanet verdiği o güzelim Dünyayı…
Dostlarım; Âdemoğlu bir su damlasıyla oluşur ve dahi toprağa karışır yok olur gider…
Nasıl ki su damlası, çiçeği toprakta yeşertiyorsa, insanoğlu da bu aşkla yeşerir her daim.
Çok zor değildir insanı anlamak, bir adım ötesine geçmek!
Yaradan´ın Aşk´ diye üflediği Âdemoğlu değerlidir dostlarım…
Kırmamak, incitmemek, sevmek gerek. Sevmek ve saymak gerek tüm yaratılanları.
Hem de tüm samimiyetimizle sevmek gerek Yaratandan ötürü.
Değer bilmeli herkes, değer bildirtmeli Âdemoğlu… İnsan iyi ile kötünün, güzel ile çirkinin, Hayır ile Şerr´in aynı anda barındırdığı varlıktır dostlarım…
Âdemoğlu hem kötüye, şerre, hem de iyiye, güzele yol alabilecek bir yaradılışa sahip varlıktır.
Ve dahi Yaradan hoş görü edebini insana esas kılmıştır. Tasavvuf ´ta evren, insan ilişkisi de önemlidir.
Yaradan´a, doğa´ya verdiğimiz her olumlu mesajın önemi vardır.
İnsanoğlu evreni yıkabileceği gibi, güzelleştirme yoluna da gidebilir.
İnsanın yeryüzünde bazı misyonları vardır. İyilik güzellik oluşturabilme, hoşgörüyü dağıtıp benimsetebilme…
İnsanın en zor günlerinde onlarla birlikte hareket edebilme insan olmanın temel esaslarındandır.
En büyük zenginlik ise, kanımca başkalarının fakirliğine ortak olabilmektir dostlarım… Hele ki şu girdiğimiz Mübarek ayda ve şu Covit19 musibetini başımıza kendi elleriyle sarmışken insanoğlu…
Tasavvufta aşk; Yaradan aşkının, beşerler üzerinde yansıması ve bundan dolayı da her Yaratılana ayrı bir değer verme içimizde insanoğlunu sahiplenme duygusunu barındırmadır denir dostlarım
Hayatta tek hedefimiz tevazu, hoşgörü ve dahi biz Yaratılmışların ikili ilişkilerinde hep öğretici ve öğrenen olmak olmalıdır.
Hoşgörü ile bağlanmalıyız birbirimize. Unutmayınız ufuk´ta hep güneş doğar ve asla batmaz…
Gözünüz korkmasın bu güzel davranışlardan bu Aşk´ın yoludur!
Kalplerde sevginin barınağı, kardeşliğin çatısı, hoşgörünün yuvasıdır.
Hoşgörü ile bağlanmak birbirimize çok önemlidir. Bu dillerdeki gıybeti, kalplerdeki kötülüğü ve kini bitirir
Tüm bu iyi niyetli davranışlar, Yaratılanı Yaratandan dolayı sevmek, kâmil insana giden yolda en büyük erdemlerin başında gelir bu fakir için dostlarım…
Hepimizin dönüm noktası dediğimiz hayatımızda derin izler bırakan, ya da bırakır diye beklediğimiz ama aslında tam aksine bizi üzmek yerine ruhumuzun derinliklerine güzel duygular eken durumlar vardır muhakkak dostlarım…
Kötünün içindeki iyi gibi…
Biraz çelişkili ve garip göründüğünün farkındayım anlatmak istediğimin ama bazen kelimelerle ifade edilemez durumlar vardır, sadece hissetmek yeterlidir çoğu zaman, hissetmek ve derin bir nefesle hayata dönmek yeterlidir.
Yepyeni bir güne belki de yepyeni bir başlangıç için atılan ilk adım. Belki de yepyeni bir hayata kim bilir…
Sevin, sevilin, sevmek dünyadaki en büyük güzelliktir.
Hayat sevince güzel ve diyelim ki her bir cümleye; bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…
Hepimiz için güzelliğin adının gerçekten daima ‘güzellik’ kalacağı ve daima gerçek rollerimiz için sahnede yer alabileceğimiz ömürler diliyorum…
Mutlu, sağlıklı bir gününüz daha olsun yaşamınızda, gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet dolsun…
#öskurşun#





















