Bir fotoğraf siyah beyaz, renksiz, yıkılmış kara taş evimizin ve yaşantımızın bin bir canlı anısı.
Bir fotoğraf siyah beyaz, yıllara direnen, eskimeyen, eskitilmeyen ve özlenen bir yaşantının eseri. Bu eser ki kalplerin fethi.
Anılar sıcak, anılar sevecen, mutluluktan yana ve ölçülü olarak depolanmış olan.
Bir fotoğraf aileyi gururla hayata bağlayan, evim dediğin sarayın coşkulu ve canlı bir görüntüsü.
Neşe içerisinde, anıları canlı tutmak, beynin belleğinde.
Dağın rüzgârına ve denizin dalgasına direnen, yıkılması söz konusu olmayan, inancında olduğumuz, gözümüz gibi baktığımız, taş evimiz.
Her taşında, parmak izimiz, birlik ve dirliğimiz. Büyüklerimizin sözlerinin yansıması.
Soyumuz, bayrağımız, toprağımız ve belli sınırlardaki mülkümüz.
Bir fotoğraf, hiçbir kötülüğü yaklaştırmadığımız acıları neşeye çevirdiğimiz evimiz,
Çayırını biçtiğimiz, otunu kestiğimiz ve yaprağını saçaklara dizdiğimiz fotoğraflık evimiz.
Bir fotoğraf siyah beyaz, renksiz bir tablo, gönüllerde ve gözlerden ırak.
Bırak fırtına geçsin, gelsin mavi denizin, maviden güzel ve ılıman esintisi. Açılsın gönlümüz. Kalbimizin sevgi ve neşe boşlukları dolsun.
Kar sağanağı gelsin, sevgi güzellikleriyle, dinlemesin atmosferi ve dağıtsın bulutları.
Bir fotoğraf renksiz, bu fotoğraf anılar diyarı ve beyaz bulutlar pamuk topları.
Sevgi, neşe ve acı dolu bir fotoğraf ve unutulmayan anılar. Biri bir, diğeri binlerce, bellekte anılar. Sığmadı belleğe, aldık omuriliğe, saygılarla adadık hasret çekenlere. Yaşanan ve yaşatılacak olanlara.
Bir fotoğraf; çok yerleri anılara sığdırsa da bu fotoğrafın son uğrağı, evimizin yeri.
O günlerin anıları sığmıyor ve sığdıramıyorsun bir yerlere, kalbime gömelim desem uymazsın, yıllara meydan okuyup gönüllerimizde yuvalanmalısın.
Mavi gök kubbenin altında yaşasak ve yaşatsak o canlı anıları.
Bir fotoğraf renksiz, anılara uyarlı ve yaşayana duyarlı…
Yıllar geçse, çatısı, bacası, gül kokulu dumanı, inek, köpek ve kedileri. Evin güzelleri.
Penceresinden ormana giden patikayı derenin çağlamasını ve vadideki yatağını izlesem. Karşı yakadan evimizin köşk gibi taş yapısını, bir fotoğraf ile günümüze aktarılmasını isterdim.
Evin kuzey kapısından, dalgaların kayıklarla oynaşmasının fotoğrafını, çimende ineklerin otlamasını ve köpekle kedinin oynaşmasını izlemek isterdim.
Bugün ki teknolojiyi o günlere, uygulamak isterdim.
Hasan TANRIVERDİ





















