Ülkenin ve dünyanın seçilmiş ve atanmış idarecileri bilgili, görgülü, medeni cesaret sahibi ve adil olsalar, ülkeler ve insanlar arasında kavga gürültü, kanunsuzluk ve şiddet olur mu?
İdarecilerimiz doğru olsa vatandaşlar, yani biz insanların eğri olma şansımız var mı? Her işimiz düzgün olursa kavga gürültü ve şiddet olmaz. Ama ayaklar genellikle başa göre hareket ettikleri için baş doğru olmayınca ayaklarda Dünyaca ünlü şairimiz Nazım Hikmet Ran’ın taa Ogünlerden bugünleri görerek düşünüp kaleme aldığı ve söylediği gül gibi huzur ve refah içersinde yaratılmış bütün canlılar ile geçinmek ve yaşayıp onurluca ömür tüketmek varken, bu kanunsuzluk, bu kanunsuzlar ve şiddet niye! Bu fani dünyada ne var bize size ait ki neyi paylaşamıyoruz. Evet, saygıdeğer okurlar, tecrübelerinden yola çıkan ilim irfan sahibi büyüklerimiz ne yapmış, ne yaşamış ve ne yazarak günümüze kadar ulaştırmayı başarmışlar ise inanıyoruz hepsini ülkemiz, insanlarımız ve gelecek nesillerimizin daha rahat bir yaşam sürmesine katkı sağlamak için yapmışlar ve anlayanlar için yapmaya devam ediyorlar.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine.
Dizelerinde anlattığı gibi kardeşçe ve dostça yaşamak varken bu şiddet niye!
Evet, bu şiddet niye saygıdeğer okurlar. Bu haftaki yazıma Ülkemizin yetiştirdiği dünyaca ünlü şairimiz, ama ömrünün çok büyük bir bölümünü sürgünde geçiren ve bugün mezarı Moskova’da bulunan Nazım Hikmet Ran’ın bugün gerek ülkemizin gerekse dünyamızın içinde bulunduğu karmaşayı, kavgalı gürültülü ve şiddetli ortamı ta o günlerde görüp sezerek kaleme aldığı şiirlerinden birinden aldığım bu küçücük dizelerle başladım.
Ünlü şairimiz Nazım hikmet Ran bu şirini yazdığı gün bugün memleketimizde ve hatta dünyada yaşanan karmaşayı taa Ogünlerde sezinlemiş gibi yazmış dertli Üstat.
Gün geçmiyor ki hangi basın organını açsan ilk haber falanca milletvekili ve genel başkan veya bakan yuhalandı veya yumruklandı, ertesi gün oluyor filanca işadamı aynı olaylara maruz kalmış. Kısa bir süre evvel ilgili lere ayakkabı atma modası vardı, şimdi yumruk atma modası başladı. Yarın hangi moda çıkacak diye artık düşünür olduk.
Allah aşkına bize neler oluyor! Bu kin bu nefret, bu garez niye! İnsan gibi yaşanmak varken insanlık dışı hareketlere başvurmak niye?
Neyi pay edemiyoruz, bir bilen çıksın da söylesin, bu toplum bu kadar neden gerildi?
Her tarafın yeşillendiği toprağın ekim ayı olan Bahar mevsiminde böyle ayakkabı ve yumruk ekersek, sonbaharda ne biçeriz düşünmek bile istemiyorum.
Geçim derdi, işsizlik gibi toplumsal sorunların ve yine her gün gelmeye başlayan şehit haberleri insanımızı ister istemez geriyor.
Ama şiddet bu zamana kadar hiçbir şeyi çözmediği gibi bundan sonra yine aynı şekilde devam ettiği müddetçe bu ve benzeri problemlerimizi hiçbir zaman çözmeyeceğini hatırlatmak isterken şiddet şiddeti doğurur sözünü asla unutmamamız gerektiğini hatırlatmakta ve her daim hatırlamakta yarar görmekteyim.
Çünkü iki günlük fani dünyada Yüce Allah tarafından biz aciz kullarına verilmiş olan kısacık ömrümüzü huzur ve refah içersinde geçirerek tamamlamak için başta ülkemiz ve insanlarımızın sevk ve idaresinde bulunanların sağduyulu, aklıselim duygularla görevlerini bizlere iyi örnek olacak şekilde yerine getirmeleri gerekmektedir diyor, ülkemiz, ütün dünya insanlarına kavgadan, gürültüden ve şiddetten uzak bir yaşam dileyerek saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Seçilmiş ve atanmışlar adam ve adil olsa!
