Bezelyeler çiçeklenmiş, yanlarına diktiğimiz, dallarla da ayakta kalmaları sağlanmıştı. Bahar yağmurları ve güneşin etkisiyle, rengarenk çiçekler al pul güzellikteydiler.
Bezelyeyi zararlılardan korumak için etraflarını sarmış, böylece güvenilir bir koruma sağlayamamıştık. Buna karşılık yine de gönlümüz rahattı.
O günlerde okullar sınav tatili vermiş, şehirdeki öğrencilerden köylerine gelenler olmuştu. Komşu çocukları da gelen öğrenciler arasındaydı. Öğrenciler bezelye çiçeklerinden birer demet yapmak isteyince, bezelyelerin arasına girerler ve çoğunu keserler. Kesilme olayına çok üzülsek de elimizden bir şey gelmedi. Çocukların işgüzarlığı, bilmeden yapılan yanlışlık, diyerek geçtik. Kardeşimle bezelyeleri koparttık ve yeniden tohumunu toprağa atık.
Toprak gübreli, yağmur ve güneş de normal olunca, çimlenme ve büyüme kısa sürede başladı. Bezelyeleri kolluyor, öğrencilerin geliş saatlerinde bahçe kenarında oluyoruz. Zarar görmemeleri için, dikkat ediyoruz. Öğrencilerin şehirde olduklarını babam söyleyince biraz daha huzurlu olduk.
Bezelye büyüdü ve çiçeklendi. Çiçekler dalları doldurdu, nerede ise yapraklar görülmüyordu. Çiçeklerin renkleri daha parlaktı. Bezelye fidanlarına, bakmaya kıyamıyorduk. Onun için bahçeden akşam karardığında ancak ayrılıyorduk.
Bahçe kenarlarını düzenliyor, yabani otları koparıyorduk. Böylece tatil gününde bezelyeleri beklemiş oluyorduk. Yarınki gün için komşulara söyleyeceğiz ve çocuklar bezelyeleri sakın kesmesinler diyeceğiz. Bahçenin kenarındayız. Çocuklar geldiler, bezelyelerin bu kadar güzel açmalarına şaşırdılar.
Kardeşim; daha çok çiçek daha çok bezelye tohumu demek olduğu için, bitki ilk çiçek verdiğinde onları keseriz ve fidanlar ikinci defa çok daha fazla çiçeklenir.
Öğrenciler, gerekli bilgiyi kardeşimden öğrenince, evlerine giderler. Ellerine geçirdikleri bıçakla çilek bitkilerini ki, yeni çiçeklenmişti, hepsini toprak seviyesinde keserler. Evlerinde kıyamet kopar. Biz de çocuklarına büyüklerin bağırmasını duyuyoruz.
Evin büyükleri bize gelemiyorlar. Çünkü, bezelyeleri kestiklerini söylediğimizde, onlar çocuk bilemezler, bezelyemi gördüler! demişlerdi.
Çocuklar, ne kadar çilek bitkisi varsa hepsini kestiler. Komşular, çocuk işte çilek mi gördüler, diye Kardeşimden, cevabını aldılar.





















