Parayı Bastırmak Kaydıyla kendini değerli gösterenlerden, ünlü olmak için kaba etlerini yırtanlardan, bilgi kirliliğinden, birilerinden rant sağlamak için onlara yalakalık edenlerden fakat; en çok da rantçılara biat edenlerden, iğrenerek yaşamak zorunda olduğum dünyada, kendimi amatörce kilmiş distopik bir kurgunun içine hapsedilmiş gibi hissediyorum. Uranyumu bulmuş edasıyla nutuk çekenlerin, bilineni yeni icat etmiş gibi paketleyip sunanların el üstünde tutulduğu bir toplumda ‘işi şakaya vurursan yaşayabilirsin’ teorisine de gün geçtikçe daha fazla inanmaya başladım.
Evet, çok sıkıldım artık halka zorla dayatılan ünlerden, insanlardan, ve bu şahısların ustaca gizlemeye çalıştıkları para ve makam hırsından.
Türkiye’de ne zaman birileri -veya bir ürün- ittire ittire gözümüze sokulmaya çalışılsa, arkasından mutlaka koca bir pislik veya sararmaya yüz tutmuş eski bir leke çıkar.
Hafızanızı lütfen zorlayın! Örnekler birer birer zihninize yansıyacak.
Neden Jeton her seferinde geç düşüyor? Çünkü ticari meta formunda nefes alıp-veren insanların iç yüzünü araştırmaya hiç hevesli olmayan bir toplumuz. Bildiklerim, gözümle şahit olduklarım ve duyduklarım bana kalsın şimdilik… Nasıl olsa zaman yine mucizevi gücünü konuşturacak ve arka planda dönen dolaplar teker teker ortaya çıkacak. Umarım o günler yaklaştığında o dinsizlerin hakkından imansız birileri gelir.
Not: O kişilerden biri ben olmayacağım çünkü imansız değilim.

















