Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
“Sözlerdeki incelik güven yaratır. Düşüncedeki incelik derinlik yaratır, duygulardaki incelik ise sevgi yaratır. Bunlara sahip olan insan ise her zaman kendini aratır.”
Bu sabah taoizm’in kurucusu kabul edilen önemli bir Çin filozofu olan Lao Tzu’n bir sözüyle başlayarak selamlıyorum sizleri, hiç vaktini ve görevini unutmadan aksatmadan gelen yeni günde.
Gün şafaktan gelip karanlığı üstümüzden çekip aldı gün aydınlandı aydınlanmasına ama gönüller aydınlandı mı acaba…
Toros dağları kokarım ben, Çukurova’dan yollanan .. Karadeniz’de hırçınca soluklanan.. Marmara’dan dinlenen. Ege’den başlayıp Akdeniz’e el verip sevdalanan… Bir sevdadır Ege’nin mavi yeşil koynuna düşen yüreğim, bir martının kanat çırpınışları gibi.
Ömrünü tüketirken ben, bir gece daha bitti saatin tik takları altında saklı…
Dur demeyin kalemime ben hep sizinleyim/ şu koca evrende sahillere, bir tek ben mi “yaradandan dolayı yaratılanı sevdim” diye yazarım/ uyanınca her sabah beni okuyun isterim/ taşan sevgimin önüne göl olun sevgimi toplayın isterim…
Ben hep bir yürekteyim.
Kim ki hissederse o yürekteyim, işte tam oradayım…
Bu sabah neredeysem dün akşam, ondan önceki akşam hep aynı yerdeyim. Ne bir adım ileri ne bir adım geri hep öksürdüğüm yerdeyim…
Kaçar adım ilerlerken tam da bıraktığın yerdeyim.
Karamsar bir buluttu önce ama sonra gökleri yırttı, aldırmadı gök kuşağıma, yağdı gözlerime.
Ben şimdi bir bütünün parçası gibi, esen soğuk bir rüzgârla, denize doğru akmaktayım.
Bilir misiniz kaç mazgal vardır İzmir’de körfeze çıkan.
Bilemezsiniz ki kendi derdinizden başka basit olmayan bir derdi… İşte o nedenle ki göremezsiniz imdat isteyen elimi. Çünkü her beden kendi ruhunun peşinde bilmez ki mazgal nedir, sevdiğinin gönlünde…
“Bir bebeği koklayınca için ısınıyorsa sevinçten…
Bereketli bir tarlada, rastgele bir buğday başağı olmak istiyorsan…
Veya bir kum tanesi hissediyorsan kendini bazen ve güneş alnını, dalgalar ayaklarını okşuyorsa…
Göğsünü gere gere tebessüm edip kucaklamak istiyorsan dünyayı…
Yasamak sevmektir diyorsan…
Kollarını aç…
Geliyorum________________ Benim adım SABAH…
Günesin doğduğu yerde taze bir başlangıcım… Meltem tebessümüyle bakarım gözlerine. İçini yakar, içini serinletirim. Üşümeyi de seversin, ısınmayı da…
Kollarını aç…
Geliyorum________________ Benim adım SABAH…
Eğer gözlerini açabilirsen, görürsün beni, anlarsın yalnız olmadığını…
Her duyguna bin duygu katarım peri masallarından çalınmış.
Elimi tuttuğunda, tutabildiğinde korkuyu, sıkıntıyı, acıyı unutursun. Ağlamayı unutursun…
Kollarını aç…
Geliyorum________________ Benim adım SABAH…
Toprağa yalınayak basmanın mutluluğunu öğretirim sana…
Kırlarda koşmanın sevincini, yağmurda yıkanmanın tadını öğretirim…
Selâm vermenin sevgiyi nasıl çoğalttığını görürsün erken vakitlerde…
Gülmenin hayatı nasıl aydınlattığını…
Kollarını aç…
Geliyorum________________ Benim adım SABAH…
Özlemeyi biliyorsan tebessüm et. Beklemeyi biliyorsan sabret… Sevmeyi biliyorsan…
Kollarını aç…
Geliyorum________________ Benim adım SABAH…
Bir sır var beni örten… Bir sır var düne kadar tanışmıyor olmamıza sebep…
Ve bir sır var her gecenin sonunda elimi tutabilmen için.
Küçücük bir sır… Paylaş beni…
Ve ben ol…
Her sabah uyandığında duyarsın kokumu…
Kollarını aç…
Geliyorum________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
Biliyoruz ki; “Kayaları Eriten Dalgaların Şiddeti Değil, Dalgaların Sürekliliğidir.”
Vatanını, insanlığı seven her insan, umutlara, sevgilere, sarılır üretir üretir ülkesini kalkındırır kendi insanını sevindirir yüreklere sevgi dağıtır, her bir gönlü çiçeklendirir. Gönüller çiçeklenirse o çiçekler çevreye yayılır çoğalır. O sevgi çiçekleridir…
Türkiye Cumhuriyetinin banisi ve hamisi Mustafa Kemal Atatürk’ ünde dediği gibi: “Umutsuz durum yoktur Umutsuz İnsan vardır.”
Cehaletle savaş eşsiz Atatürk’ün dediği gibi en zor savaştır. Cehaletten sıyırılalım dostlarım… Umudumuzu yitirmeyelim…
Umut etmek insanoğlunun yaşam kaynağıdır. Umudu olmayan, içinde umudu yeşermeyen bir insan yaşamak adına sadece nefes alıyor demektir.
Hiç bir zaman umutsuz olmayalım… Umutlar aşılmalı yüreklere, iç içe olmalı insanlık bu darboğazları hep birlikte aşmalı. Bir ananın/babanın çocuğuna sarıldığı gibi sarılmalıyız hayata, insanca.
Vazgeçmeyin dostlarım, kötülüğe, şiddete, adaletsizliğe, yozlaşmaya, sevgisizliğe ve ölüme terk etmeyin Dünyamızı dolaylı olarak Vatanımızı. Başka bir dünya yok, başka bir vatan yok. Herkes kendi kültürüne geçmişine ve geleceğine sıkı sıkı sahip çıksın. Sarılın umutla yaşama ve dünyaya…
Yaşamayı sevin, işinizi, eşinizi sevin, hayvanları sevin, doğayı sevin ama en çok kendinizi sevin. Kısacası Yaradandan dolayı Yaratılanları sevin…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir dostlar…
Okuyan okumayan, selam veren vermeyen her birinize yeni günde güzel, mutlu ve sağlıklı olmanız dileğiyle sevgilerimi uçurdum yüreğimden yüreklerinize…
Ve dilerim ki tüm kalbi duygularımla yüreğimden… sizlere… Yeni gün… Bir dolu mavi umut, apaydınlık bir ışık, sevinç dolu mutluluk, neşe saçan sağlık, sevgi taşan bir yürekle, sevdiklerinizle, gönlünüzce geçsin… Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbet olsun… Güzelliklerle dolu bir hafta sonu geçirişiniz inşallah…
Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#