Dün olduğu gibi bugünde, sözde siyasetçilerin ve onların ayak takımlarının seçim entrikalarına alet olarak, ihtiyaç sahibi siz değerli ve onurlu seçmenlere vaat ettikleri üç kuruşluk bilmem ne için namusunuz olan oylarınızı satarak, ömür boyu hem ailenizin hem de o namertlerin önlerinde boynunuz bükük kalmayın!Aç durun açık durun ama onurunuzla, gururunuzla eşinizin ve çoluk çocuğunuzun önünde başınız dik durun. Futbol simsarları gibi bütün seçimlerinde her seçim döneminde olduğu gibi seçim simsarları(ayakçıları) yani seçmenlerin haberleri olmadan, bende bizde, bizim takımda şu kadar ya da bu kadar oy var diyerek, ortalarda sözde siyasetçilerin ve gösterdikleri adaylardan ziyade kendi çıkarları uğruna etrafınızda dönen dolanan o fırıldaklara taviz vererek kendisini üç kuruşa sattı dedirtmeyin! Siz siz olun insan görünümlü bu ve benzeri varlıkların ayak oyunlarına gelmeyin. Bu ve benzeri seçim ayakçıları sıradan kişiler oldukları gibi bazı kendini bilmez seçilmişlerde bu gibi pisliklerin bizzat içersinde olabiliyorlar.Bunların canlı örnekleri Ülkemizde çoktur. Çünkü onların işi sizden habersiz sizleri birilerine pazarlayarak sizin sırtınızdan geçimlerini temin etmek ve bedavadan elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan yatarak yaşamlarını sürdürmektir.Evet değerli okurlar adım adım yaklaşan bir yerel seçimin daha arifesindeyiz. Sanki seçim daha dün yapılmış gibi hele şükür bir seçim daha çok çabuk geldi diyen oy simsarlarını duyar gibiyim. Geçimlerini seçimlere endekslemiş ve seçimlerin bir an evvel gelişini dört gözle bekleyenler ve seçimleri iple çeken oy simsarları çok var içimizde.
Bu ve bunlar gibi insan görünümlü varlıklar, yani sözde siyasetçiler ve onların ayak takımlarının işi gücü, ihtiyaç sahibi seçmenlerin etraflarında pervane olup sırtlarından haksız kazanç elde etmektir!
Bu oy pazarlamacıları yani simsarları o kadar yüzsüzdürler ki, siz onları kapıdan kovsanız bacadan düşerler. O gibilerde yüz kalmamıştır.Onlarda utanma yoktur,arlanma yoktur. Yüzleri çapula (Camız) derisine dönmüştür. Bu gibi varlıklar hiçbir zaman sıkıntıya gelmezler. Kar fırtına güneşte çalışamazlar. Bunların tek işi gözlerine kestirdikleri sözde siyasetçilere ve onların çıkardıkları adaylara elimde şu kadar seçmen ve oy var.
Karşılığında şu kadar para, bu kadar giysi ve gıda maddesi alırım ve bütün bu aldıklarımı da bizimle birlikte olan seçmenlere veririm diyerek utanmadan arlanmadan adaylardan koparacakları avantaların peşinden koşmaktır. Kurt avlanmak için puslu havayı sevdiğine göre, geçimini seçimlere ve sözde siyasetçilere bağlamış olan seçim simsarları yani sözde siyasetçilerin ayak takımları olan bu insan görünümlü varlıklar her zaman seçimlerin bir an evvel gelmesini iple çekmektedirler.
Bedavacıların, ayakçıların seçim simsarlarının bir tek işi var, seçimler öncesinde ve sırasında esnasında havayı koklayıp, kendilerince gözlerine kestirdikleri popüler adayların çevresinde üç beş kuruşluk avanta için pervane olmaktır.
Olaydan zerre kadar haberleri olmayan seçmenlere vereceklerini söyleyerek nalıncı keseri gibi kendilerinden yana yontmaya devam eden seçim simsarı bu ayakçılar, aha bugünden atağa kalkarak, gerek maddi gerekse gıda ve giyim gibi yardım paketlerini kapmak için çoktan kolları sıvayıp depolarını doldurdular.
Geçimlerini çantada keklik olarak gördükleri seçmenlerin beş yılda bir verdikleri oylarına diken sözde siyasetçileri ve onların yardakçılarını, Cumhuriyetimizin ilanından buyana geçen kocaman 85 yılda defalarca gidip geldiğiniz sandık başlarında görememiş ve hala bu gibi çakalları tanıyamamışsanız artık size ve bize “değirmencinin küsküsü(Köteği) haktır”.
Hatta aynı kafayla giderek, bu sefer yapılacak yerel seçimde hala bu ayak takımlarından medet uman sözde siyasetçilere ve onların kan emicileri olan ayak takımlarına alet olarak namusumuz dediğimiz oylarımızı yalana yanlışa vermeye devam edersek, Bize dün olduğu gibi bugünde sürünmek haktır diyor, saygılar sunuyorum.
