Uzun süre önce bir yerde okumuştum. Yazarını bilmiyorum. Sonra da ilginç bir şekilde açıklıyordu savını yazar. Başarının yedi sırrı… Cevapların hepsi odamızda bulunuyor:
“Çatı diyor ki: Yükseği hedefle.
Fan diyor ki: Rahat, serinkanlı ol.
Saat diyor ki: Her dakika değerlidir.
Ayna diyor ki: Hareket etmeden önce yansıt.
Pencere diyor ki: Dünyayı gör.
Takvim diyor ki: Güncel ol.
Kapı diyor ki: Hedeflerine ulaşmak için kuvvetlice it.” Alıntı
Düşündüm ki bu tespitler rastgele söylenmemiş. Tamamen gerçekleri yansıtıyor. Hepimizin bildiği gibi hedeflere ulaşmak için çaba gerekiyor. Kapıyı itmeden açamıyorsak hedeflere de gayret göstermeden ulaşamayız. Biz istersek her şeyi başarabiliriz. Kendimize olan inancımızı ve özgüvenimizi yitirmeyelim. Bu nedenle önümüze küçük hedefler değil, büyük hedefler koyalım.
“Vakit, nakittir.” atasözümüzü hepimiz biliyoruz ama genellikle uygulamıyoruz. Maalesef pek çoğumuz vaktimizi boş işlerle uğraşarak mirasyedice harcıyoruz. Oysa vakit, paradan çok daha fazla kıymetlidir. Her dakikanın değerli olduğunu bilelim ama serinkanlı olalım. Unutmayalım ki hayat, aceleye gelmez. O halde bugünün işini de yarına bırakmayalım.
İnsan, sosyal bir varlıktır. Kendi kabuğumuza çekilmeyelim. Dünyayı görelim. İnsanlar neler yapmışlar izleyelim, örnek alalım. Daima hayata açılan geniş bir penceremiz olsun. At gözlüklerimizi atalım. Yeniliklere açık olalım. Cep telefonları çıkmışken dumanla haberleşmenin gereği yok yani… Güncelliğimizi koruyalım. Eski fikirlerde inat etmeyelim. Yapacaklarımızı, hedeflerimizi önce ailemize, sonra çevremizdekilere yansıtalım. Yapacaklarımıza öncelikle kendimizi inandıralım, biz kendimize kalben inanırsak herkes de bize inanacaktır.
Başarı; çalışıp çabalamadan, alın teri dökmeden kazanılamaz. Sırt üstü yatanlara da altın veya gümüş tepsilerde sunulduğu görülmemiştir. Atalarımız “Emeksiz yemek olmaz.” demişler. “Ne yapayım Allah beni dahi yaratmamış. Benim doğuştan şansım yok. Hangi işe el atsam olmuyor. Kısmetsizim.” diyerek bahanelerin arkasına saklanmaya da hiç gerek yoktur. Yazımı Thomas Edison’un çok beğendiğim bir sözüyle bitirmek istiyorum: “Dehanın yüzde biri ilham, yüzde doksan dokuzu terdir.”
HARİKA UFUK
ADANA
14 Eylül 2017
Saat: 10.45
