Bana göre, mutsuzluğun simgesi, emperyalist ve ayrımcı düzen olan küreselleşme (Kapitalizm); yiğidi namerde muhtaç etmiştir.
Birtakım insanlar, serbest piyasa ekonomisi gibi moda sözcüklerle toplumsal düşünceyi bulandırdılar. Bulanıklaşan hukuk ve adalet anlayışları, devlete olan güveni sarstı.
Dürüst ve ahlak ölçüsünde düşünenler, algı operasyonlarıyla itibarsızlaştırılıp çeşitli kademelerde soruşturmadan geçirildi.
Bana göre yiğit;
Eğitim ve öğretim konusunda testler yapıp elde ettiği bilimsel verileri laboratuvar ortamına getirmelidir.
Devlet bilimsel problemlerin çözümünde, bilim insanlarını desteklemelidir.
Eğitim ve öğretime eleman yetiştirecek olan kurumlara alınacak öğrencilerin, en yüksek puan alanlar arasından seçilmesi gerekmektedir.
Eğitim kurumlarının devletin kontrolünde olması gerektiğini ilgililere bir raporla sunmalıdır.
Bilgiye ulaşmanın kolay olduğu iletişim çağında kalkınmış ülkelere doktora çalışması için öğrenci gönderilmesinin gerekli olduğu bilinmelidir.
Sanayi ve tarımda üretime katkıda bulunacak olan kesimin desteklenmesi ve dünya ölçütlerinde markaya ulaşması önemlidir. Bu durumda sanayici esnafımızı ve toprak sahibi çiftçimize devletin her konuda öncü olması gereklidir.
Sosyal devlet olarak, memuruna ve işçisine sosyal hakları tanınmalı ve uygulamaya geçilmelidir. Köylülere ve ev hanımlarına iş imkânı sağlanmalıdır. Bunlar yöresel ürünler ve endemik bitki ve meyveleri olabilir.
Devlet ve toplum ilişkisi bir bütünlük içerisinde ele alınmalı, böylece birlik ve beraberlik sağlanmalıdır.
Devletin çağ dışı işlere girmesini engellemelidir.
İnsanlar güvenli olmalıdır. Parti içinde ve seçimlerde özgürce davranmalıdır.
Devlet toprak bütünlüğüne göz dikenlere asla taviz vermemelidir. Bu konular diyalogla çözülmelidir.
Devlet içerisinde, düşünce sucu diye bir suç olmamalıdır. Bu tür insanlar suçsuz sayılıp dışarı çıkarılmalıdır.
Düşüncelerini sıralamış olanın, hiçbir şekilde soruşturma dahi geçirmemesi gerekir.
Hasan TANRIVERDİ