Hz. Ebubekir Sıdık, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Muhammed ve Cebrail a.s arasında geçen bir diyalogdur. Kalaylı tas içine konmuş bal’a ve üzerine düşmüş bir kıl olayına yapılmış yedi tefsir-yorum içerir. Bu bal tefsirini okumak bize ne kazandırır ? Bu tefsirde neleri fark etmemiz isteniyor ? Bu tefsizde nasıl bir gizem var ki, ikiyüz peygamber sevabına nail ediyor Mümini ?
Bu yazıyı aydınlatacak çok önemli bir hadis ile aydınlatayım ilk önce.
Hz. Peygamber (s a): ‘Kur’an’ın zahiri bâtınî haddi ve matla’ı vardır’ buyurmuştur.
Hz. Ali şöyle buyurmuştur: ‘Eğer isteseydim sadece Fâtiha-i şerifenin tefsirinden yetmiş deve yükü kitâb yazardım’. Eğer Kur’an’m zahiri mânâsından başka mânâsı olmasaydı acaba Hz. Ali’nin bu konuşmasının mânâsı ne olabilirdi?
İbn Abbas ‘Kime hikmet verilmişse muhakkak ona çok hayır verilmiştir’ (Bakara/269) ayetinin tefsirinde
‘Allah dilediğine fayda veren ilmi ihsan eder’ demiştir; yani Allah Kur’an’ı anlamayı ona ihsan eder.
Yine İbn Abbas ‘Biz o meselenin hükmünü Süleyman’a bildirdik.
Bununla beraber her birine bir hüküm ve bir ilim vermiştik’ (Enbiya/79) ayetinin tefsirinde ‘Allah Dâvûd ile Süleyman’a (a.s) vermiş olduğu nimete ilim ve hikmet ismini verdi ve sadece Hz. Süleyman’a zekâsıyla çözebildiği ihsana da fehm ismini taktı. Fehmi hikmet ile ilim den daha üstün kıldı’ buyurmuştur.
Bal tefsirinde bir olaya yedi yorum getiriliyor. Kalaylı tas, bal ve kıl yedi ayrı şekilde yorumlanıyor ve hepside birbiriyle çelişmiyor.
Hz. Ebu Bekir buyurdular:
Namaz kılanların kalbi nurludur bu tastan, dünya endişesini kalbine getirmeden namaz kılmak tatlıdır bu baldan, iki yüzlü mahluklardan pak olan, incedir bu kildan.
Hz. Ömer buyurdular:
Alimlerin kalbi nurludur bu tastan, alimlerle sohbet tatlidir bu baldan , Kuran-i Kerimin manasi incedir bu kildan.
Hz. Osman buyurdular:
Misafir sevenlerin kalbi nurludur bu tastan, misafirlere ikramda bulunmak ve gönlünü almak tatlıdır bu baldan, misafirlerin kalbi incedir bu kildan .
Hz. Ali buyurdular:
Gazaya gidenlerin kalbi nurludur bu tastan, al kanlara boyanıp kafirlere cenk etmek tatlidir bu baldan, kul hakkini üzerine geçirmeden hanesine dönmek incedir bu kildan.
Hz. Fatima validemiz buyurdular:
ERKEGINI KARSILAYANLARIN KALBI NURLUDUR BU TASTAN, ERINE CEFA VERMEDEN GÜZELCE GECINMEK TATLIDIR BU BALDAN , KOCASININ HAKKINI YERINE GETIRMEK INCEDIR BU KILDAN.
Resülü Ekrem Efendimiz buyurdular:
ÜMMETIMIN KALBI NURLIDUR BU TASTAN,KEVSER SARABI TATLIDIR BU BALDAN, SERIATIN YOLU INCEDIR BU KILDAN.
Efendimizden sonra c.c Cebrail Aleyhisselam buyurdular:
Ya kardeşim Muhammed(SAV)senin mührün nurludur bu tastan, Yarin kıyamette ümmetine sefaat etmek tatlıdır bu baldan, sırat köprüsü incedir bu kildan.
Hz Ebubekir namazı, Hz. Ömer Alimleri, Hz Osman misafirleri, Hz Ali Cihad, şehid’lik ve gazilik, Hz Fatıma kadının erkeğine olan vazifesinden ve aile mutluluğu. Hz Muhammed ise ümmetinden, Kevser şarabından, şeriattan ve Cebrail a.s ise Risalet mührü, şefaat ve sırat konuludur.
Kıl meselesi ne güzel irdelenmiş mesela. Kuran’ın manasının kıldan ince olması, misafirin kalbinin kıldan ince olması, kul hakkı almadan kişinin evine dönebilmesinin kıldan ince olması, kadınların kocasının hakkını yerine getirmenin kıldan ince olması, şeriatın kıldan ince olması ve sıratın kıldan ince olması çok güzel örnekler değil mi ?
Kalaylı tas, bal ve kıl ne kadar farklı şekillerde ve ne kadar uyumlu güzel yorumlanmış. Peki kalaylı tas, bal ve kıl neyin rumuzudur bunu hiç düşündünüz mü ?
Tas rumuzu kalbe
Bal rumuzu imana delalet ediyor çünkü iman özellikleri vurgulanmış hep.
Kıl rumuzu da genel anlamda şeriat ve tarikatı ifade ediyor.
26 Şubat 2010 Cuma
UĞUR ÖZALTIN
