Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Habibe AĞAÇDELEN

Bahtışen

Habibe AĞAÇDELEN Yazar Habibe AĞAÇDELEN
28 Haziran 2020
Habibe AĞAÇDELEN
1
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Misali bozuk bir gün batımı salınırken ufukta, sessiz sakin bir sokağın kaldırımlarına baka baka yürüyordu Bahtışen…

Taşların arasındaki boşluklara takmış gibi yarı seke seke yol alıyordu, ağır aksak evine…
_Üff..

Ekmek almış mıydı acaba evdekiler “Hiç zannetmem” dedi iç sesi. Ne zaman almışlardı ki… Bu günün diğerlerinden farklı olması için hiçbir sebep bulamadı zihninde.  Neden her gün bunu düşünmeden ekmeği alıp eve gidemediğine öykündü kendince. Aslında anlıyordu kendini. Daldı gitti minik kızın ardında sakladığı günlerine.  Evet, özlem sarıyordu minik kızın bedenini. Sıcacık bir şefkat ve korunma özlemi. Sanırım babasının okşayışlarını duyumsadı upuzun saçlarının üzerinde. Gözlerinin içine bakarak her sabah “ Kızım bu gün sana ne getireyim?” deyişi hâlâ şimdiki gibi çınlıyordu kulaklarında. Dudaklarını sola bükerek, yamuk bir gülümseme attı kendine.
Şimdiye kadar kaç erkek yaşamında ne istediğini sormuş ya da akşamları babası gibi en sevdiği şekeri alıp getirerek sürpriz yapmıştı ki ona? Her gün, Allah’ın her günü bunu beklemişti işte. Önemsenmekti sadece, istemeden verilmesini bekledi. Çok muydu istediği acaba?

Bu kadar mı cimriydiniz?

Adımları ağırlaştı, çizgilerin arasındaki topraklara baktı hüzünlü. Sahi böylesine tozlu muydu yüreği. Yaşamın taşlarını birbirine tutturabilecek kadar betonlaşmış mıydı yaşamın elleri. Yüzünü okşayamayacak kadar acımasız mıydı meymenetsiz hayat. Çok yorgundu.

_ Uff.

Neden bu kadar ağır bu ayaklar, neden geri geri gidiyor adımlar? Kafasını kurşun kadar ağır, gözleri kadar dolu bulutlara kaldırdı. Derin bir nefes almaya çalıştı. Neden aldığı nefes dar geldi ki acıttı göğsünü? “Neden kimsem yok, varken hep yoklar?” dedi. Küçük Bibiş gibi bulutlarla fal bakmak istedi ama beceremedi. Hayal etmeye bile gücü kalmamıştı. Adı gibi emindi ki yine eve kimse ekmek almamıştı.

_ Uff.

Düşününce omuzlarına bir on kilo daha yüklendi sanki.

Evin kapısına geldiğini fark ettiğinde kapıcının sesiyle irkildi.

_ Abla, abim evde mi, aidat toplanacakta.

(Aidatları eşi ödüyor zannettiniz değil mi? Hayır, maalesef hayır. Paşamız yönetici… Pek sever böyle işleri.)

– Evdedir canım, uğrayıp sorsaydın ya.. Neyse uğrarsın, iyi akşamlar.

Bu insanlar boş konuşmayı ne kadar da seviyor diye düşündü. Unutmuştu ekmeği, döndü binanın yanındaki bakkaldan günlük, şükürlük ekmeğini aldı.

Birinci kata geldiğinde kapının zilini çalmadan açtı, nasıl olsa çaldığında “anahtarın yok mu senin” diyecekti. “Aman o konuşmasında…” dedi içinden. Ellerindekilerle direk mutfağa geçti. Baktı ki kimse ekmek almamıştı; buruk, kahırlı bir bakış baktı içeriye doğru. Ocağın üzerinde yemek yoktu, dolabı açtı bir umut. Ne mümkün… Hiç şaşırmadı. Emekli olalı bir gün daha yemek yapmamıştı ki şimdi yapsın. Çocuklar yanına koşuştu bu arada. Onlarla ayaküstü ilgilendi (içindeki telaşeyi bastırarak) günlerini sordu, derslerini, ödevlerini… Hemen, tekrar için hazırlık yapmalarını istedi. Her zamanki gibi; bir taraftan yemek, bir taraftan ödev ve tekrarlarla ilgilenmeliydi. Neyse ki eli çabuktu.

Çevresinde ne kadar kadın tanıyorsa hepsi aynı şeyi söylüyordu “erkekler yapmaz.” Bu kadar bencil olabilir miydi bu erkekler, hiç aklı almıyordu.

Kocası Bahtışen’den önce emekli olmuştu, yakarışlarını, it yerine koymuştu. Şimdi tüm enerjisiyle kapı bekçiliği yapıyor, asalak gibi Bahtışen’in sırtından inmediği gibi gecesini gündüzünü çekilmez kılıyordu. “Ne yapmalıyım” diye düşünürken, kaç kere kendini yakmış, sağını solunu yaralamıştı iş yaparken.

– Ah boynundaki halkalar ahh…
– Bahtışen çay yaptın mı? Çay ver… (Batsın Bahtışen emi )

Kimse halini sormuyordu. Ana, baba cahil cühela, anlamazlar. Çıkmış gecekondu mahallesinden, düşmüş apartmana, hem çalışıyordu ya daha ne istiyordu değil mi? Ardını arkasını soran yoktu. Bir Allah bir Bahtışen…
Adı gibi salınamadı ki daha göllensin divanda.

Eli suda günü düşündü. Doktora uğramıştı bu gün. Raporu çıkmıştı, uzun uzun anlattı doktoru. Evet, sol göğsünde kitleleri vardı, hem de çok riskli. Acil biyopsi yapacağız dedi doktor, kül benizli kocakıza. Dünya başına göçtü, dik bildiği canında… Oysa eşi biliyordu bu riskli beklentiyi, hatta bu gün doktora gideceğini de… Bir önceki tetkiklerde anlatmıştı Bahtışen. Kimin umurunda ki… “Sen kendin gidersin değil mi” demişti ya sabah sabah. Şimdi çayın derdinde Paşa… Sızı düştü yüreğine her zamankinden daha acı, her zamankinden daha çaresiz… Yer ayaklarının altında dans ediyordu.  Gözlerinin alevine dayanamıyordu artık.

 

Medet!

Elleri kadersiz başını avuçladı, mengene gibi. Soğuk, kuru betona çöktü dermansız dizleri. Kökünden kırıldı sanki beli.

Babasını özledi; sarsın minik kızını, kokuşlarından öpsün diye ve satsın tüm dertlerin anasını, meydan okusun devrana. (Yaslamalıydı sırtını bir dala, oysa…)
Anasının kokusunu özledi, bebek oldu kucağında çığlık attı şu kahpe Dünya’ya.

– Yeter! Yeter! Yeter! Sıcak bir omuz verin bana!

 

““Yitiyor ciğerin, yittim ana!””

 

HERZE YANKILAR

Canı kanıyor bebeğin
Kerte boğurdak
Çok acımasız

Hıncahınç
Kesif hıçkırık
Çığlıklar Herze yankılardı
Hercai kulaklar tıkandı
Gözler kara kuyu
Göverdikçe göverdi
Mavi boncuk takılı
Masum duruşu
Kusmaya çalıştı Kesmik aşı
Boğum boğum Boğazına dizili
Mevsimsizdi Zümrüt yaşı

Çok acımasız
Kerte boğurdak
Canı kanıyor bebeğin

Anne!
Neredesin
Yitiyor yitiyor ciğerin

 

Habibe E. Ağaçdelen

26.09.2008

Paylaş
Etiketler: biyopsicimriçocuklarekmekerkekgecekonduHabibe Ağaçdelenişkadınöyküyalnızlık
Önceki Yazı

Işığı Gören Çiçek Güzeldir

Sonraki Yazı

Sanat Toplum İçindir

Habibe AĞAÇDELEN

Habibe AĞAÇDELEN

İlişkili Yazılar

Filistin
Gündem

Filistin

21 Ekim 2023
5k
Özgürlük ve Kölelik…
Edebiyat

Özgürlük ve Kölelik…

14 Eylül 2023
5k
Denge
Edebiyat

Denge

02 Ağustos 2023
5k
Gerçek…
Felsefe / Mantık

Gerçek…

27 Temmuz 2023
5.1k
Sonraki Yazı

Sanat Toplum İçindir

Yorumlar 1

  1. Ramazan Topoğlu says:
    5 yıl önce

    Geniş kapsamlı bir bakış açısı ve radarımsı hassasiyetin anlatım gücü yeteneğiyle birlikte ortaya çıkan dikkat çeken güzel öyküleri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap