Yazar Portal
Perşembe, Nisan 22, 2021
  • Giriş Yap
  • Kayıt ol
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
İletişim
Yazar Portal
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Harika UFUK

Ayrılırken Tanımak

Harika UFUK Yazar Harika UFUK
08 Ekim 2010
Harika UFUK
4
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Son günlerde bir şarkı beni düşündürmeye başladı: “Ben adamı ayrılırken tanırım.” Gerçekleri bu kadar net anlatan bu cümle, bence özdeyiş niteliği taşıyor. Neden mi? İnsanın doğasında vardır sevmek ve sevilmek isteği. Özellikle gençlik yıllarında bu duygu daha çoşkun akar yürekten yüreğe… Delikanlılık, genç kızlık dönemlerinde insanlar genelde aşka âşıktırlar. Çok kolay âşık olurlar, aslında âşık olduklarını sanırlar. O coşkulu duygularla çoğu zaman “Çok seviyorum, çok seviliyorum, o halde hemen evlenmeliyim.”  diye düşünürler.

Ne demiş atalarımız? “İki gönül bir olursa samanlık seyran olur.” Aslında bu da ayrı bir konu… Artık iki gönül, samanlığa sığmaz oldu. İki kişilik çekirdek aileler kocaman evleri ve pahalı eşyaları tercih ediyorlar. Düğün takıları da aldı başını gitti. Hem hayat pahalılığından dert yanarız, hem de düşünlerde takı yarışından geri kalmayız. Şimdilerde düğün işlerini organize eden kuruluşlar var. Eskiden yabancı filmlerde görürdüm, şaşırırdım. “Ne var ki, düğün davetli listesini hazırlayıp davetiyelere isim yazmakta? Salon zaten tutuluyor, elbette bütçeye göre… Fotoğrafçı belli, kuaför belli… Çok abartıyorlar.” derdim. Artık ister istemez bizler de bu çarka kapıldık, gidiyoruz. Bakalım, sonu nereye varacak?

Bir coşkuyla başlayan evlilik hazırlıkları zaman zaman aile büyüklerinin yerli yersiz müdahaleleriyle bir dargın, bir barışık olarak devam ederken her şey ayrıntılarıyla düşünülür de ” Ben bu kıza/ erkeğe âşık mıyım gerçekten? Onunla bir ömür geçirebilecek miyim? Şu an kusursuz görünüyor ama zamanla kusurlarını görecek olursam hoşgörülü davranabilecek miyim? Hastalıkta – sağlıkta, iyi günde – kötü günde, zenginlikte – yoksullukta hep yanında olabilecek miyim? O da bu soruları kendine sormuş mudur? İkimizin cevabı da olumlu ise mutlu oluruz.” tarzında pek düşünülmez.

Görkemli düğünler pek çok genci imrendirir. “Acaba ben de böyle mutlu olabilecek miyim? Darısı başıma. Gelin hanım,  ayakkabısının altına adımı hafifçe yazsın da çabuk silinsin. Ben de kısa zamanda evleneyim.” dilekleri yürekten kopup gelir. Allah, herkesi sonu gelen kullardan eylesin! Teller, duvaklar, bembeyaz gelinlikler, fotoğraflardaki mutlu gülüşler, kuğu gibi gelinler, çakı gibi damatlar birkaç seneye kalmaz değişir bazen. Birbirlerini iyice tanımayan insanların yaptıkları bu evlilikler çatırdamaya, önceden fark edilmeyen kusurlar batmaya başlar. O arada çocuk da dünyaya gelmişse işler karmakarışık bir hal alır. Bir süre kavgalarla geçer ama çözüm bulunmazsa maalesef istenilmeyen sona gelinir: Boşanmamız gerek…

İş boşanmaya gelince kişilerin iç yüzü daha çok açığa çıkar. Pazarlıklar başlar. Evi kim alacak? Araba kimde kalacak?  Evi tanıdık birine satmış gibi yapma, arabayı elden çıkarma gibi mal kaygısı ön plâna geçer. Bir de suçlamalar başlar. İki kişi anlaşamamıştır. Suç aramaya, çamur atmaya gerek yoktur. Medenî bir şekilde, dürüstçe bitirebilmek de bir erdemdir. Eşlerden biri dans etmeye bayılıyorsa, diğeri dans bir tarafta dursun; kolunu bile kaldırmaktan hoşlanmıyorsa suç kimdedir? Biri geç vakitlere kadar televizyon izliyor ise diğeri sohbet etmekten keyif alıyorsa hangisi suçludur? Ya orta yol bulunacaktır, ya da “Ben buyum! Değişemem.” deniliyorsa bu evliliğe nokta koymak gerekecektir. Zaman zaman virgüllerle uzatılsa da uyumsuzluk ortadan kalkmadığı takdirde o evlilik eninde sonunda noktalanacaktır.

Mutlu sonlara Türk filmlerinden alışık olsak da hayatta hep öyle olmuyor. Evliliğe canımlı cicimli başlıyor, düğün fotoğraflarında gülümsüyor isek o günlerin hatırına ayrılırken de olgun davranmamız gerekir. En azından hakarete varan sözler söylemeden, iftira atmadan, düşman olmadan, el sıkışarak çağdaş bir tutumla ayrılık göğüslenmelidir. Tanıdığımızı sandığımız kişiyi işte bu noktada gerçek yüzüyle görebiliriz. Seren Serengil’in şarkısını bu nedenle çok sevdim. Pek de güzel söylüyor!

“Ben adamı ayrılırken tanırım.”

HARİKA UFUK / ADANA / 4 EKİM 2010 / SAAT: 16.30

Paylaş
Etiketler: ayrılıkerkekharika ufukkadıntanımak
Önceki Yazı

Yoksa Maneviyat…Neye Yarar Maddiyat!

Sonraki Yazı

Faili Meçhul Operasyonlar

Harika UFUK

Harika UFUK

İlişkili Yazılar

Anı / Günce

Beni Terk Etme

31 Mart 2021
5k
Harika UFUK

Babalar Günü

02 Temmuz 2020
5k
Harika UFUK

Adam Olma Günü

01 Temmuz 2020
5k
Harika UFUK

Eski Sevgili

27 Haziran 2020
5k
Sonraki Yazı

Faili Meçhul Operasyonlar

Yorumlar 4

  1. Uğur ÖZALTIN says:
    11 sene önce

    Bu şarkının varlığından yazınızı okuyunca haberim oldu bende merak ettim dinleyeceğim.
    Ben ayrılırken adam kadın denmeden İNSANIN tanındığına şahidim.
    Çünkü bende bir 4 yıl süren bir evlilik tecrüesi yaşadım.
    Komşunun erkek kardeşiyle kaçan bir kadına ne söyleyebilirim ki, söylediklerim de zaten şarkı olup söylenemez şarkılarda.

    Günümüzde evlilik haberlerini alıdığımız kişilerin 2 ay sonra boşandıklarını duyuyorum.
    Evlilik zor mu yoksa insanlar bukalemun mu acaba ?
    Selam ve saygılarımla

  2. dr. ahmet fidan says:
    11 sene önce

    Harika Hanım;

    Dile getirdiğin hususu ben de hep kullanırım hayatta. Ayrılık kelimesi değil, kaybetme kelimesi üzerine söylerim.

    İnsanların gerçek kişiliklerini çoğu zaman kaybederken tanırsınız. Kaybettiğinde kendini de kaybediyor mu kaybetmiyor mu? diye…

    Aynı şey, şirket ortaklıklarında, boşanmalarda, ayrılmalarda olur. Kişinin gerçek yüzü çıkıverirr ortaya…

    Ayrılıklar kaybedişler, gerçek karakterlerin turnosal kağıtlarıdır. (Ahmet FİDAN)

  3. neslihan says:
    11 sene önce

    güçlü kalem HARİKA UFUK HANIMEFENDİNİN şiirlerini ve yazılarını zevkle takip ediyorum yine güzel bir konu,güçlü bir anlatım yüreğinize sağlık kaleminiz hiç susmasın.

  4. Harika UFUK says:
    11 sene önce

    Teşekkür ediyorum. “Ben adamı ayrılırken tanırım.” aslında çok fazla derinlik taşıyor. “Adam” yerine “insan” sözcüğünü düşünerek yazdım.Sayın Ahmet Fidan Beyefendi’nin de yorumunda belirttiği gibi ayrılmak sadece boşanmalarda çiftlerin ayrılması değildir, bir beraberliğin sonlandırılması, bir ortaklığın bitişi anlamlarını da içerir. Gerçek yüzler işte o zaman ortaya çıkar. Saygılarımla…

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Köşe Yazarları

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son

Zevzeklik

11 Nisan 2021

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019

Kalifikasyon

18 Nisan 2021

“İngiliz Efsânesini Bitiriyoruz…” Atatürk Tarafından Verilen 450 Ton Altın

16 Kasım 2018
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

03 Nisan 2021

Şereflikoçhisar’ın Yüzyıllık Lezzeti Tahinli Pide, Nam-ı Diğer Tahanlı Pide

20 Ağustos 2018

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Tıbbi ve ve Tarımsal Biyoteknoloji Yönergelerinde AB’nin Çifte Standartı

Tıbbi ve ve Tarımsal Biyoteknoloji Yönergelerinde AB’nin Çifte Standartı

22 Nisan 2021

Şükran Günay Gönen Köy Enstitüsü’nün İlk Öğretmenlerinden Ali TONGAZ’ı Anlatıyor (2018) (IV)

22 Nisan 2021

İkinci El İçin Yaşamak

22 Nisan 2021
Aşırı İşlenmiş Gıdalar Halk Sağlığı İçin Küresel Tehdittir

Aşırı İşlenmiş Gıdalar Halk Sağlığı İçin Küresel Tehdittir

22 Nisan 2021

Hastalıkla Kavga Et…Sabır Allahla Kavga Etmemektir…

22 Nisan 2021

Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı

22 Nisan 2021

Hoş Geldin Ramazan

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi

Ayın Kitabı

Ayın kitabı bölümünde yazarlarımızın kitaplarının yayınlanması için, her ay en az üç yazı yayınlamış ve yazılarının her birinin en az 50 tekil tıklama sayısına ulaşmış veya her bir yazısına en az 5 er portal üzerinde yorum almış olması gerekmektedir.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

YAZAR PORTAL

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun? Kayıt ol

Yeni hesap oluştur!

Kayıt için aşağıdaki formları doldurun

Tum alanlar zorunludur Giriş yap

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap