Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

“Aydın” Üzerine Deneme..Tarihsel ve Toplumsal Bir Yaklaşım..

Dr. Halit SUİÇMEZ Yazar Dr. Halit SUİÇMEZ
11 Ağustos 2022
Edebiyat, Edebiyat & Sanat, Halit SUİÇMEZ (Dr.), Kitap İncelemesi
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Edebiyat alanındaki kitaplarımızdan ilki olan,” Eski Dostlar, Deneme- Öykü Seçkileri” nde; “Aydın ve Entelektüel” adlı bir denememiz yer almıştı.

O yazıda, “aydın” ve “entelektüel“i birbirinden ayırmış, “aydın”ı, … yanlışa, haksızlığa mutlaka tepki veren, tutum alan, adil, özgür ve güzel bir gelecek için ödünsüz savaşım veren … insan” diye tanımlamıştık. (Dr. Halit Suiçmez, Aydın ve Entelektüel, Eski Dostlar Deneme – Öykü Seçkileri, Brc Mtb., Mayıs-2005, Ankara, Ortak Kitap, syf. 76-77)

Elbette her tepki vereni de Aydın sayamayız.

Kavramı siyasal, felsefi, ekonomik- politik, psikolojik boyutlarıyla derinliğine ve genişliğine incelemek gerekir.
Bu ise, gelecek çalışma ve yazılarımızın konularından biri olacaktır.

Aydın kim? Hangi Aydın? İşlevi ne, yazarlar aydın mıdır?.. gibi soruların yanıtlarına –bu yazıda bir parça yer versek de– geniş zamanda eğileceğiz.

Aydınlar çok yerde, çok zaman suçlanmışlardır. Hapislere atılmış, özgürlükleri kısılmış, öldürülmüş, kısıtlanmış, sürgüne gönderilmiş, türlü işkenceler yapılmıştır. Gerçek Aydınlar her koşulda yılmadan mücadele etmişler, Büyük İnsanlık yürüyüşüne kalıcı izler ve katkılar bırakmışlardır.

Kimdir Aydın?

Aydın’ın kim olduğunu anlayabilmek için tarihsel ve toplumsal durumunu özetlemek gerekir;

On yedinci yüzyılda Batı Avrupa’da Burjuvazi, dünya görüşü ve bir toplumsal sınıf olarak ortaya çıkar. O tarihe dek bilgiyi elinde tutan sınıf Ruhbanlardı. Kilise ekonomik, politik ve yönetsel güce sahipti.

Okuma salt rahibin işiydi. Kilise, Hıristiyanlığın kutsal bekçisi ve temsilcisiydi. Din adamı, derebeyiyle – feodal bey ile köylü arasında bir aracıdır.

Pratik bilgi uzmanları / sahipleri burjuvazinin gelişmesiyle ortaya çıkar. Dönemin Bilginleri mühendisler, matematikçiler, hukukçular, tıp insanları, yazarlar, düşünürlerdir.. Ticaretin gelişip yaygınlaşması, mühendislerin ve bilginlerin varlığını ve bu sürece katkılarını gerekli kılar.

Bunlar birer sosyal sınıf olmadıkları gibi; seçkin bir kesim de değildir. Çünkü ticari kapitalizmle bütünleşmiş Merkantilizm ögeleridir.
İşte gelişen ticari ve daha sonra sanayi burjuvazisinin dünya görüşü, analitik yöntemler “Aydınlar” denilen bu kesimlerce oluşturulacaktır.

Türkçe’mizdeki okunuşlarıyla, Mönteskiyö, Volter, Diderot, Russo.. Bunlara “filozof” (Bilgisever) denir, bilgelik tutkunlarıdırlar, bilgelik ise “akıl – akılcılık” (Rasyonalite) demektir. Analitik yöntemleri tarih ve toplum sorunlarına uygularlar.
İşte ilk klasik aydınlar, bu öncü Aydınlanmacılardır.

Burjuvaziye, feodalizmle savaşması için gerekli düşünsel silahları vermişlerdir. Burjuva sınıfının içinde doğduklarından, bu sınıfın nesnel ruhunu ifade etmişlerdir.
Burjuvazinin gericileştiği ve işçi sınıfına ve onun dünya görüşüne karşı çıktığı, emek sömürüsünü sürdürmek istediği dönemde gerçek aydınlar ortaya çıkmıştır.
19 ve 20. yüzyılda..
Marks, Engels, Emil Zola, Lenin, Gorki, J. London, Nazım Hikmet, Suat Derviş, Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Yalçın Küçük, Ahmet Saltık, Rıfat Ilgaz, İlhan Selçuk, Melih Cevdet Anday, Taylan Kara, Atalay Girgin..
19. yy’in son çeyreğinden sonra artık egemen – sömürgen sınıflar içinden çıkmamıştır aydınlar.
Aydın; J .P. Sartre’ının tanımıyla; “…kendi içinde ve toplumdaki, pratik gerçekliğin araştırılmasıyla egemen ideoloji arasındaki karşıtlığın bilincine varan insandır.” (J. P. Sartre, Aydınlar Üzerine, Can Yayınları, 1997, sf, 30)

Aydın, tarihin ve parçalanmış toplumların eytişimsel (diyalektik) ürünüdür.
Aydınlarından yakınacak bir toplum, önce kendini eleştirmelidir.

Aydın kimseden görev almaz, statüsü hiçbir yetkeye (otoriteye) bağlı ve bağımlı değildir. Her koşulda kanıta dayalı bilimsel Doğru’yu söylediğinden, çoğunlukla sevilmez, varoluşuna aldırılmaz, ancak söylediklerine belli bir duyarlılık olabilir.

Aydın eyleminin son amacı;

Gelecekte “bir gün” tüm insanların gerçekten eşit, özgür, gönenç ve erinç içinde, kardeş olacakları toplumsal bir evrensellik için çabalamaktır..

Ütopyaları vardır; salt yorumlayıp aktarmakla, “bulmak” ile yetinmez.. “Devrimci Eylem” yükümlenir ve toplumu, yaşamı, insanı sürekli dönüştürmeye çalışır.

Yalnızdır genelde Aydın; yaşanan toplumu anlayabilmek için önündeki tek yol, ezilenlerin bakış açısıyla çalışmaktır.

Aydın, toplumsal köken olarak küçük burjuva olmakla birlikte, işçi ve köylü sınıfının saflarında yer almalı, küçük burjuva koşullanmalarından kurtulup ezilen sınıfların savaşımına somut olarak ve koşulsuz katılmalıdır, katılır.

Her Aydının çağında bir yeri ve mücadelesi (serüveni) vardır. Bunu ekonomi politik, psikanaliz, Marksizm, sosyoloji gibi insan bilimlerinin yöntem ve verileriyle başarabilir. Her insan yaşamdaki yerini, kimliğini, neyi, niçin ve nasıl yaptığını, yapması gerektiğini, yaşamın amacı ve anlamını kendi bilgi ve bilinciyle oluşturabilir.
Aydın‘ın kimliği, durumu, işlevi, gelişimi gibi konulara kısaca değindikten sonra şimdi de kimi yazarlardaki Aydın söylemi üzerinde duralım:
Yakup Kadri Karaosmanoğlu Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yazmıştır çoğu yapıtlarını.
Olumsuzlukları sergilerken son derece değerli, yürekli ve gerçekçi tutum sergilemiştir.
Panorama, Bir Sürgün, Ankara, Yaban gibi gerçekçi romanlarıyla toplumun en dip ve uzak köşelerine dikkatle bakıp, öz bilgiyi çok varsıl tipleştirmelerle önümüze sermiştir..
Balzac gerçekçiliği kitaplarında üst düzeylere yükselmiştir. Balzac siyasal olarak kralcıydı ama zamanın toplumsal gerçeklerini büyük ustalıkla anlatmıştır.

Tolstoy da öyledir, Lenin; “Rus devriminin aynasıdır” dediği büyük ustadan çok şey öğrendiğini, ama sınıfsal bakış olarak “gerici ve ütopist” olduğunu söylemiştir.

Yakup Kadri de dönemin toplumsal yozlaşmasını büyük ustalıkla anlatır. Toplumu gerçekçi çizer, kendisi sınıfsal bakışa uzaktır, güncel ideolojiye bağlılıkları vardır bu yüzden sınırlarını bir türlü aşamaz. Ve Yaban romanında kahramanı Ahmet Celal’i şöyle konuşturur:
“Anadolu halkının bir ruhu vardı, nüfuz edemedin. Bir kafası vardı; aydınlatamadın. Bir vücudu vardı besleyemedin. Üstünde yaşadığı bir toprak vardı, işletemedin… sana ıstırap veren bu şey, senin kendi eserindir…” (Yaban, sf.. 148)
Yakup Kadri, roman boyunca, aydınları suçlar. Nasıl bir “aydındır, Ahmet Celal? O, köylülerden söz ederken “onlar” der. Köylüleri kendinden ayırıp uzak tutar. 1922’de Kurtuluş Savaşı’nın ateşli günlerinde geçer olaylar.

Anadolu’daki geriliğin, yoksulluğun, cehaletin suçlusu niçin aydınlar olsun?
Osmanlı Aydını yüzeysel bir Batı hayranlığı içindedir. Toplumsal gelişmelerin eko politik yasalarından haberleri var mıdır?
Tarihsel gelişmemiz ve bunun bilinçlere yansıması nerede kaldı?
Aydınlar “halkın kurtarılmasının” üstesinden nasıl gelebilecekler?
Tarihsel deneyimler ve devrimler kapitalizmden ve feodalizmden kurtuluşun ancak bilinçlenen halk hareketiyle olabileceğini kanıtlamıştır.
Türkiye’nin geri kalmışlığı üzerine ciltler dolusu sosyal yapı araştırmaları yapılmadı mı?
1838 Balta Limanı Anlaşmasıyla İngiliz Emperyalizmi, Osmanlı ülkesine ve onun az da olsa bağımsız sanayileşme olanaklarına ağır bir darbe vurmadı mı?

Sadri Ertem, Çıkrıklar Durunca romanını boşuna mı yazdı? Osmanlı Ekonomisini temsil eden Çıkrıklar kimler tarafından nasıl, hangi süreçlerle ve niçin durduruldu, Doğan Avcıoğlular, Halil İnalcıklar, Markslar, Asya tipi üretim tarzları, Doğu Sorunu diye ortaya konan merkezi feodal yapılar..
Bütün bu azgelişmişlik, emperyalizm kuramları, araştırmaları bir şey anlatmıyor mu?
Bürokratlar Batılılaşmak yoluyla devleti –gerçekte kendi mal ve canlarını- kurtarmak isterken, kapitalizmin çarkına kapılarak üretim güçlerini geliştirmek şöyle dursun, var olanlarının da yok olup gitmesine, halkın daha da yoksullaşmasına neden olmadılar mı?
Bu Aydın suçlamaları, sızlanmaları ne zaman son bulacak? Türk Aydınının onuru Nazım Hikmet de şiirinde;
“… dilim varmıyor ama kabahatin çoğu sende kardeşim…”
derken Aydını mı, halkı mı, bilinçsiz ve yanlış siyasal seçim yapan kitleleri mi işaret etmektedir?
Doğru siyasal seçim yapamayan kitlelerde kabahat olabilir ama geri kalmışlık, özünde kapitalizmin istendik sorunudur.
Bürokrasinin yazarı Yakup Kadri’ye göre, “onlar”, “vücutları beslenecek, kafaları aydınlatılacak” edilgin yığınlardır.
Elbette büyük romancımız Yakup Kadri’nin siyasal bakışı farklı olabilir, roman yoluyla önerdiği çözümler tartışmalıdır, ama şurası gerçektir ki; dönemin toplumsal yapısını büyük bir gerçeklikle yansıtmıştır yapıtlarında.
Konumuzun özüne dönersek; Aydın üzerine söyleşirken, “Hangi Aydın?” sorusunu da sormuştuk.
Jakoben aydınlardan Kemalist aydınlara, klasiklerden Marksist aydınlara dek birçok addan söz edebiliriz. Entelektüel Aydınlar da olabilir. Entelektüel ve Aydın ayrımına gelince; birinciler Aydın tepkisini gösterse bile rahatlarına düşkündürler, eylemden uzak ve bireycidirler.
Entelektüel Aydın her iki özelliği de, yani kökten kapitalizm karşıtlığı ve adil, özgür yeni düzen savaşımcısı olup, Evrenin derin bilgisini öğrenip içselleştirmekten geri durmayan bir kişiliktir.
Gelecek çalışmalarımızda konuyu yeni boyutlarıyla ilerleteceğiz.

Paylaş
Etiketler: Aydınedebiyatekonomi politikkültür
Önceki Yazı

50 (Elli)

Sonraki Yazı

Gel Ey Mehdi…

Dr. Halit SUİÇMEZ

Dr. Halit SUİÇMEZ

İlişkili Yazılar

Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Aklımda Bir Ses Var
Celalettin KURT

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
5k
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Gel Ey Mehdi...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap