Düşman kim?.. Demokrat kim?… ,
Hain nerde?.. Çağdaşlık ne? Bilinmez oldu!.
Cumhuriyet yaralı… Siyaset kirli… İşbaşında Eşbaşkan!.
Banka, maden… Orman, liman… Ve dahi fabrikalar tastamam;
Hiçbiri bizim değil… Halimizi nasıl anlatam?
Meydanlarda, alkışlarla aymazlığa cesaretler verildi,
Diller uzadı… ihanetler yine hortladı Atam!…
*
Bölük, bölük… Parça parça yurtta kurumlar.
Bitti hukuk, yok hükmünde yasalar…
En yüce mahkemeler birbiriyle kavgalı,
En yüce emanetin Cumhuriyet yaralı!…
Dilim varıp diyemiyom, ihanetten daha öte durum var!.
*
Mektup geldi, mektup gitti… Meydanlarda okundu.
Düğün bayram… Dağdan indi eşkiye …
Seyyar çadırlarda mahkemeler kuruldu.
Yetmedi bu kadarı… Savcı oldu, hakim oldu Eşbaşkan,
Kürsülerde ortaklaşa okunurken türküler,
İçerde hain arttı, dışarıda dost kalmadı,
Sevgi bitti, saygı bitti… Dirlik bozuldu.
Paramparça olmanın adı açılım kondu.
*
Taşlar bağlandı bir bir… İrticaya gün doğdu.
Ortaçağ geri geldi, cehennem ceza, cennet tek ödül oldu.
Allah ile aldatmak siyasette mübah olunca,
Kanser için bile tedavüle çıktı dualar,
Tv’lerde her kanala… Onca şarlatan doldu!.
Liyakat bitip de, yükselmede biat esas olunca,
Medreseler çoğaldı…
Cüppe, sarık ve şalvar resmi kıyafet oldu Atam!…
*
İzan küskün… Akıl suskun.. Vicdan tartamaz oldu!.
Kara cüpbe alim olmuş ahkam kesiyor,
Özlediğin çağdaşlığın yerinde yeller esiyor Atam!..
Hakimiyet kayıtsız şartsız, halkın demiştin hani!…
Bu ne iştir akıl fikir ermiyor,
Yasalar öncelikle ulemadan geçiyor.
Ferman sanki hükümler, her durumda tek adamın sözü geçiyor.
Bugün türban… Yarın çarşaf yer alacak Meclis’te!…
Hayasızca irtica, kire batmış siyaset… bilcümle fitne-fesat,
Kayıtlara özgürlükler diye geçiyor!..
*
Atam…
Siyaset, hizmette yarıştı hani;
Atı çalan Üsküdar’ı geçiyor,
Bitti çoktan bu haslet, gelen artık gitmiyor Atam!…
*(Devam edecek… Bölüm 3’te görüşmek dileğiyle)
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci
mehmethalilarik@gmail.com
0535 202 11 61























