Asgari ücrete karşılık, tencereye koyduğu gıda maddesi de asgari gıdadır. Asgari gıda, böyle bir düzende geçim zorluğunun “Simgesi” oluvermiştir.
Asgari gıda adına yapılan simit hesabı bile patlamış, yaşam boyutunu aşmıştır. Bu durumda pazar atıklarının maliyetinin hesaplanması gerekmektedir. Asgari gıda sınıfına giren, mevsimlik sebzelerin bile atıklarının satın alınması söz konusudur.
Buna göre, her birinden birer tane alınacak olanlar; soğan, patates, mandalina ve elmadır. Bir bağ alınacaklar ise; lahana, pazı, pırasa ve ıspanaktır. Asgari gıdayı tamamlamak üzere, halk ekmek kuyruğuna girmek gerekmektedir.
Aksi hâlde tencerede kaynayan su bile buhar olur. Çorba olup sofraya gelip şükretmemizi sağlayamaz. Bu modeli de Çin modeli olarak lanse ediyorlar. Halbuki halka Çin işkencesi olduğunun farkındalar. Çin işkencesinden anladığımız, komünizmin boyunduruğunda inleyen halka ve Uygur Türklerine iktidarın isteklerini yaptırmasıdır. Ağzını açamazsın, söyleneni yapacaksın, yoksa terörist olur ve kurşunu böğrüne yersin.
Asgari gıda sosyolojik olarak, her şeyin, ölçüsü olduğunu gösteriyor. İnsanlar icraatlarında, belirli ölçüde kalacak ve çok çalışsa da hep asgari ücret alacaktır. İnsanların becerilerine göre, birbirine benzemediği bilinir. Kabiliyetler asgari olamaz. Fakat asgari ücretini belirleyen yönetim oluyor. Halbuki asgari geçinebilme, çocukları okutabilme ve rahat edebilmesi için ücretinde moral kaynağı olmalıdır. Çocukların yarınlarına güvenmesi gerekmektedir.
İktidar sahipleri, soğanın yarısını yemeğe diğer yarısını da salataya kesin, fotoğraf için kuyruğa giriyorlar, demekle geçilen dalganın gereksizliği ortadadır. Buna rağmen, balık ve patates için önerilerini sunmalarını bekliyoruz.
Aynı düzende, yolu aşanlar ile şaşanların olmasına aklımız eriyor. Fakat dalga geçilmesini de istemiyoruz. Gücü elinde tutan ve yandaşa yürü, vatandaşa sürü muamelesi yapılmasını normal hâle getirdiler. Dolarla oynayıp voleyi vuranları da biliyoruz.
Asgari ücretliye, asgari gıda temin edecek kadar ücret verip onları hayata bağlamayı planlamak, acaba çok mu zor!
Ekmek bulamayanlar pasta yesinler mantığı ile pastanelerin önünden geçmeye herhâlde biraz geç kaldık.