”Dünya okumam gereken bir kitaptır “
Alberto Manguel
“Şiir, hem ozanın hem de yazıldığı çağın resmidir.” Erık Stınus
“Sanat ve sanatçıdan yoksun bir toplumun canlılığı olmaz.” M. K. ATATÜRK
Elbette dünya, okunması gereken bir kitaptır. O kadar okunması gereken kitap olduğuna koşut o kadar da tanınması, anlaşılması gereken kişiler vardır çevremizde.
Şairin toplumdaki işlevi ilkel çağlarda daha keskin çizgilerle belirlenmiş iken günümüzde belirli bir şair rolünden söz etmek zordur.
Düşünceme göre şair; yaşadığı dünyayı, olayları ve insanları başkalarından farklı algılayan bir kişidir. İzlenimlerini halka aktarırken diğer sanatçılar kadar rahat değildir. Çünkü ne günlük konuşma dilini kullanabilir ne de düzyazı tekdüzeliğini… Şairin dili diğer tüm yazın türlerinin dilinden üstün ve zahmet vericidir. O, toplumunun yerel sesi ya da folklor ilmeğidir.
*
İşte onlardan birisi, uğraştaşım Ali Lafçı… Kim mi, dediniz? Söyleyeyim: Araştırmacı ve eğitimci yazar, dizelerinde halk bilgisi öğelerini canlı tutan Ali Lafçı…
Fuaye Süreyyapaşa Konutlarının yapısı sırasında Yılmaz İnşaat ve ETK Kablo Fabrikasının sahibi Mimar Hakan Yılmaz’ı ziyaret ettiğimde : “ Muhsin Bey, bizim kurumda idari işler müdürlüğü görevini yürüten Ali Lafçı adlı bir meslektaşınız var. Tanışmanızı isterim.” dedi. Merak ettim doğrusu!
Söz konusu konutların sahiplerine teslimi aşamasında Lafçı ile tanıştım. Evet, soğuk bir günde tanıştığım meslektaşımın sıcak ve cana yakın birisi olduğu kanısına vardım. Sonrasında iletişimimiz sürdü.
Geçtiğimiz günlerde ETK’ye ziyaretlerine gittim. Karşılaması ve ilgisi beni mutlu etti! Birlikte Hakan Bey’in odasına ziyarete gittik. Kahvemizi yudumlarken hal hatır sorması ve ülke gündemi konu edildi.
Sonrasında Ali Bey’in odasında konuşlandık. Kültür, sanat ve edebiyat konularına yoğunlaştık. Kendilerine Haykırış ile Eğitim ve Mutluluk adlı kitaplarımı armağan ettim. Köyü Tödürge ve ilçesi Zara için yazdığı çıkla folklor kokan şiirlerini ilgiyle dinledim. Empatik buldum. Arı, duru Türkçemizle yazılmış olmasından zevk aldım! Aygıttan Tödürge’nin özgün görüntüleri gözüme yansıdı! Benim de böyle köyüm olsaydı keşkesini mırıldandım. İçeceklerimizi yudumladıktan sonra yine görüşebilmek dileklerimle vedalaştık.
Ali Lafçı’nın özgeçmişi
Sivas-Zara Tödürge Köyü, 1955 doğumlu. İlkokulu köyünde, ortaokulu İstanbul’da okudu. 1974 Trabzon Öğretmen Okulu mezunu… İlk görevine Kastamonu-İnebolu’da başladı.
Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü 1977 yılında bitirdi. Kastamonu’da beş yıl görev yaptıktan sonra 1979 yılında İstanbul’a ataması gerçekleşti. Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde lisans tamamladı.
Yirmi beş yıl süren öğretmenlik görevinin son on beş yılını yönetici olarak sürdürüp 1999 yılında emekliye ayrıldı.
2000 –2002 yıllarında Tödürge Köyü Sosyal Dayanışma Derneği Başkanlığını
Yaptı. Şimdilerde ETK Kablo İdari İşler Müdürlüğü görevini yürütmektedir.
Yazın çalışmaları ya da eserleri:
* Bizim Köy (Tödürge) -Şairler Seçkisi Antolojisi 5-Cilt:1,Sayfa:106–111
* Demiryurt Köyü (Tödürge) Rehberi, Flaş Matbaacılık-İstanbul, 1991
* Demiryurt Köyü (Tödürge) Rehberi, Azer Ofset-İstanbul, Eylül 2000
* Cumhuriyetimizin 75. Yılı Şişli İlçesi Eğitim Kurumları 1923–1998 Hazırlayanlar: Fahri Parin-Gönül Orhonlu-Ali Lafçı-Bilhan Erdemli-Mahir Sancı – Pınar Balçık İstanbul,1998
* Osmanlı Arşiv Belgelerinde ZARA Mehmet Artunay-Ali Lafçı Alfa Aktüel Yayınları, Cilt: I-Şenyıldız Yayıncılık Matbaacılık-İstanbul, Mayıs 2010
* Osmanlı Arşiv Belgelerinde ZARA Zara-Koçgiri 1831–1842 Nüfus Defterleri, Mehmet Artunay-Ali Lafçı Cilt: II-Çalış Ofset-İstanbul, Şubat 2013
*
Şiirlerinden örnekler:
TÖDÜRGE, BİZİM KÖYÜMÜZ
Anadolu Ovası’nda,
Zara-Hafik arasında,
Kızılırmak kıyısında,
Tödürge bizim köyümüz.
Ünlü Kaya Evlerimiz,
Kuş Cenneti’dir Gölümüz,
Çanak-Çömlek ve halımız,
Tödürge bizim köyümüz.
Tüter tütmez bacasıyla,
Acı tatlı anısıyla,
Arif, Derviş Hocası’yla,
Tödürge bizim köyümüz.
Elbeyli’miz, Barak’ımız,
Tırpanımız, orağımız,
Kutsal baba ocağımız,
Tödürge bizim köyümüz.
Düğünümüz, halayımız,
Güreşimiz, harmanımız,
Yemlik, körmen, pancarımız,
Tödürge bizim köyümüz.
Yaşlımız da, gencimiz de,
Anıları gizli bizde…
Kavalda, Türküde, sözde,
Tödürge bizim köyümüz.
Asırlıktır derneğimiz,
Eski yeni evlerimiz,
Pınarlar ve setenimiz,
Tödürge bizim köyümüz.
Odalarda sohbetleri,
Camide ibadetleri,
Unutulmaz adetleri,
Tödürge bizim köyümüz.
Saklı Cennet’tir köyümüz,
Oğuz Türkmeni soyumuz,
Bozok DOGURGA boyumuz,
Tödürge bizim köyümüz.
Ali LAFÇI, 16 Mart 2000
*
ZARA’MIZ BİR BAŞKA GÜZEL
Gurbette hasreti yakması güzel…
KIZILIRMAK’ının akması güzel…
Çıkıp KÖSEDAĞ’a bakması güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Halil’i Türküsü, sözü güzeldir…
Davulu, zurnası, sazı güzeldir…
İnsanlarımızın özü güzeldir…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Yiğidi harmandır, erliği güzel…
Alevi – Sünni’si, dirliği güzel…
Vakıflar–dernekler, birliği güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Evlerde dokunu hali güzeldir…
Kilimi, nakışı, alı güzeldir…
Arısı, çiçeği, balı güzeldir…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Baba ocağımız, sevgisi güzel…
Örfü adetleri, görgüsü güzel…
ZARA HABER adlı dergisi güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Eski çarşısında KALAYI güzel…
Oyunu, semahı, halayı güzel…
Zara insanının alayı güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
İnsanımız sıcak sıcak, dilimiz güzel…
İnternette ilkiz, ünümüz güzel…
TÖDÜRGE küpümüz, GÖLÜMÜZ güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Halanın yerine, “EME” si güzel…
Cikko, Pancar aşı yemesi güzel…
“Gardaş Neydiyon La?” demesi güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Amblemi şehitlik, kapısı güzel…
Ünlü KONAKLARın yapısı güzel…
YÜZ OTUZ BİR köyün hepsi güzel…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Tekke’de MERZUBAN, adı güzeldir…
Gönülleri yakan, ODU güzeldir…
ZARALI olmanın TADI güzeldir…
Zara’mız bir başka, bir başka güzel…
Ali LAFÇI / 2001
