Anlayana….

“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar” diyen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu, Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün devleti ve aziz Türk milletinin huzurlu geleceği için her biri birbirinden değerli veciz sözleri laf olsun diye söylemedi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu, Dünya Lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz Türk milletine mesajı çok açık ve net.Okuyanla okumayanın,çalışanla çalışmayanın bir olmadığı ve olmayacağının altı çizilerek,sağlıklı bütün insanları günümüzde olduğu gibi salyalı ağızlılara el açmaya değil, herkesi ve her kesimden insanı kendi ayakları üzerinde yere sağlam basarak, insanca yaşamanın ne kadar önemli olduğunun farkına varmasını salık vermektedir.Tabi anlayana…!
Yüce Allah yarattığı canlılar içerisinde, insanın en şerefli canlı olduğunu indirdiği kutsal kitabımız Kur-anı Kerimde anlatmıyor mu.Öyleyse insan en kıymetli canlı olduğunu bilerek yaşaması gerekmektedir.Sen insan olarak kendi kıymetini bilmezsen.Seçtiğin senin kıymetini dün,bugün ve halen bilmez ve bilmeyecektir.Eğer bundan sonrada olsa kıymetim bilinsin istiyorsan,kendi kıymetini önce sen bileceksin, önce insan, sonra seçmen kardeşim..
En şerefli canlı insan olduğuna göre,insan önce kendi kıymetini bilerek yaşamalıdır ki,seçtiği insanlarda(idareciler) seçenlerin kıymetini bilip ona göre kendilerine insanca davransınlar..!
Ülkemizde ve bütün komşu ülkelerde, kendi kıymetini bilmeyen insanların seçtikleri idareciler tarafından,insanlık dışı muameleye tabi tutuldukları gün gibi ortada.
Ancak devletin ve milletin idaresine talip olup, kendileri gibi çıkarcılar tarafından seçilen çıkarcı sevk ve idareciler, milleti çalışarak,üreterek huzur içinde kazanıp tüketmeye yönlendirmek yerine, yattıkları yerden geçinmeye alıştırarak, orta doğuda yaşananların tıpkısının aynını yaşama yolunu seçtirmişlerdir..!
Ülkemizde ve komşu ülkelerde yaşanan insanlık dışı olumsuzluklarda en büyük payın seçmenlerde yani bizlerde olduğunu bilmemiz lazım.Ve aynı hatayı bir kez daha yapmamak için kendi kıymetimiz önce kendimiz idrak etmeliyiz..
Türkiye cumhuriyeti devleti ve milleti olarak, içimizde ve çevremizdeki ülkeler içinde, idarecisini seçmeyi bilmeyen insanların yaşadığı insanlık dışı olaylara kendi kıymetini bilmeyen bizler davetiye çıkarıyoruz.Biz seçmen olarak kendi kıymetimizi bilsek bütün bu olumsuzluklar başımıza gelmez.
Ülkemizin ve insanlarımızın bu hoş olmayan vahim durumun eşiğine gelişinde ve getirilişinde bütün suç sevk ve idarecilerin mi..! Hayır, ortada bir suç varsa ki evet var..!Seçenler de seçilenler kadar suçludur.
Seçmen, adı üzerinde; en iyiyi en güzeli seçmesini bilendir ve bilen olmalıdır.. Seçmen,devletin ve milletin idaresine talip olan partilerde ve adaylarda hangi kriterleri aradığını mutlaka bilmelidir.
Seçmen seçeceği adaylarda ve partide hangi kriterleri aradığını bilerek oyunu kullanırsa, sorun kendiliğinden çözülür.Ama geçmişte olduğu gibi Popüler kültür kriterleri kullanılarak seçim yapılırsa, bugünkü vahim durum ortaya çıkar.
Ülke ve insanlar olarak,içine düştüğümüz yada düşürüldüğümüz vahim durumdan kurtulmanın yolu, aziz milletine gerçekleri canı ve kanı pahasına haykıranlar ile dün,bugün ve halen, yalanı istikrar sözcüğü ile süsleyip gerçek gibi söyleyenleri kaleme aldığım bu haftaki yazımı, iktidar ve muhalefet ayrımı yapmadan,ülkenin ve insanların kaderi elinde olan bütün seçmenlere ithaf ediyorum.
Çünkü yazımın başında da dile getirdiğim seçmen en iyisini seçmeyi bilendir ve bilen olmalıdır.Ancak seçmen görüldüğü kadarıyla, günümüze kadar ve halen 2 TL.Karşılığında alacağı bir kilo domatesi, biberi ve patlıcanı seçerken gösterdiği özeni,devleti adına kendisine akıl yoluyla hizmet etmek için kurulmuş siyasi partileri ve idareci adaylarını seçerken göstermemiştir.
İşte bu yüzden Allah için,ülkenin ve insanların huzurlu geleceği için soruyoruz. Ülkenin ve insanların kaderi dün olduğu gibi bugünde elinde olan siz seçmenlerin nezdinde,devletin sevk ve idaresine seçeceğiniz partilerin ve adaylarının domates,biber ve patlıcan kadar önemi yok mu ki,domatesi,biberi ve patlıcanı seçerken gösterdiğiniz özeni,devlete yani devleti oluşturan kendinize idareci seçerken göstermiyorsunuz..
Sen insan olarak,kendi kıymetini bilmezsen,senin kıymetini seçtiğin idareciler neden bilsinler. Önce kendi kıymetini sen bileceksin ki,seçtiğin idarecilerde senin kıymetini bilsin ve sana insanca,insana yakışır biçimde davranarak, huzur içinde yaşam sürmen için, azami gayreti sarf etsin diyor,saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Anlayana…