Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Pazar, Aralık 7, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Angarya Değil Bu İş

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
07 Aralık 2025
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

1/2

Memleketimden İnsan Manzaraları: 550

“Zâlimlerin zulüm köpeklerine kaldı; Özgürce salınıp gezdiğin o meydanlar. Uyan, ey yaralı kükreyen aslan, uyan; Uyan artık, bu gaflet uykusundan!” (*) 

Diyen Nâmık Kemal’i o günün zalimleri 38 ay Kıbrıs’taki Magosa Zindanında çürüttüler. Ama biz bugün, o günün güçlüsü ve uşaklarına değil, Nâmık Kemal’e saygı duyuyoruz. Var mı Bolu Beyinin adını bilen? Var mı Bolu Beyi ve uşaklarını saygıyla anan? Var mı, kara kaplı kitabı açarak Nâmık Kemal’e o insafsız cezayı veren “kadı” denen hâkimi sevgiyle yüreğinde taşıyan? Ölünceye dek vicdan azabı çekmemiş midir dersiniz; emri veren zalime “Baş üstüne efendim!” deyip boyun eğen? Onu bunu bilmem; oldum olası Bolu Beyini değil Köroğlu’nu sevdim ben! Nâmık Kemal kendinden sonra gelen birçok şair ve yazarı etkilediği gibi, henüz askeri rüştiyede (ortaokul) okurken Atatürk’ün de kalbinde ve beyninde ilk kıvılcımı yakan şairdir. Selanikli Mustafa, niçin başka bir sözcük değil de “Kemal”i eklemiştir adına? Ve onu hiç bırakmamış bir daha. Atatürk, vatan ve hürriyet şairimize olan sevgi ve saygısını şöyle dile getirir: “Benim bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Nâmık Kemal, fikirlerimin babası Ziya Gökalp’tir.” Evet, Nâmık Kemal’den aldığı yurt ve ulus sevgisiyle düşmanı denize döken Atatürk, sıra Ziya Gökalp’in düşüncelerini uygulamaya gelince hiç vakit kaybetmeden kolları sıvar. Saltanatı kaldırıp cumhuriyeti kurar önce. Sonra arka arkaya gelir devrimler. Hepsi de Gökalp’in daha önce dergi ve gazetelerde yazıp 1923’te Türkçülüğün Esasları adılı kitabında topladığı düşünceleri bir bir gerçekleştirilir. Bilirsiniz; saymaya gerek yok bunları. Atatürk’ten sonra yapabildiğimiz en önemli atılım ‘Köy Enstitüleri’ olmuştur. İkinci Dünya Savaşının güç koşullarında yatılı olarak 21 köy enstitüsü açıp binlerce öğretmen, ebe/hamşire, sağlık memuru ve tarım teknisyeni yetiştirerek halkımızın en önemli üç sorunu çözüm yoluna girmişken, 1946’da çok partili döneme geçilmesi ile bu girişim aksamış, 1950’deki iktidar değişimi ile de ne yazık ki sonlanmıştır. “Pekiyi, savaş kapımıza dayanmışken, para pul yokken, o güç koşullarda 21 köy enstitüsü nasıl açılmış?” diye sorarsanız, yanıt şu: Atatürk gibi ülkemiz için yüzde yüz yararlı olacağına inanıp sonra da başarılı olmak için o yolda gece gündüz çalışarak… Evet, MEB H. A. Yücel ile arkadaşı İ. H. Tonguç’un sırrı bu işte! 1940’lı yıllarda benim köyümde iki derslikli bir ilkokul vardı ama öğretmen lojmanı da yoktu, uygulama bahçesi de… Aksu Köy Enstitüsü mezunu öğretmenimiz İhsan Özel gibi birkaç yıl sonra atanan Ali Uyar da bizim köylümüzdü. İkisi de dul anneleriyle birlikte kendi evlerinde yaşarlardı. Bu yüzden lojmana gerek yoktu ama köy enstitülerinin amacına uygun olarak uygulamalı tarım bilgisi vermek için okulun bir bahçesi olmalıydı.

2/2

Bu iş için birbirinden ayrı aşağı ve yukarı mahallelerin tam ortasında çevresi incir bahçeleri ile sarılı bir düzlüğü uygun buldu köylümüz. 1940’ların sonlarıydı. İmece yöntemiyle temel kazılıp işe başlandı hemen. Gerekli olan taş, kireç, kum ve benzer araç gereçleri köylülerimiz temin ediyordu. Babama kum getirme görevi verilmişti. İyi de deniz ve göllerden uzak olan köyümüzde kumu nereden bulup da getirecektik? Hiç dert etmedi bunu babam. Manavgat Irmağı geçiyordu köyümüz yakınından. Ama yüksek ve sarp dağlar arasındaki derin mi derin bir vadiden… İlkokul dördüncü sınıfa geçtiğim mayıs ayı sonuna dek, tüm akranlarım gibi uzaktan görmüştüm ama yanına, yakınına gidememiştim hiç. İlk kez o yaz, babamla birlikte sabahleyin erkenden kalkıp eşeğimizle Hıdrellez denen tepeye çıktık önce. Sonra patika bir yoldan ırmağa doğru yürüyüp Yatacak Çeşmesine ulaştık. Burada bitiyordu patika. Yokuş aşağı iniyorduk ama gittikçe zorlaşıyordu. Uzaktan mavi bir şerit gibi aktığını gördüğümüz ırmağın gittikçe artan gürültüsü yankılanıyordu dağlarda. Biz eşeğimize değil, eşeğimiz bize yol gösteriyordu. Hiç acele etmeden dikkatle yürümeye çalışıp ulaştık sonunda ırmağa. Kuzeyden güneye doğru beyaz köpükler saçarak kulakları sağır eden büyük bir gürültüyle akıyordu su. İlk kez bir ırmak görüyordum yakından. Uygun bir yer bulup eşeğimizi suladık önce. Biz de elimizi yüzümüzü yıkayıp serinledik. Soğuktu ırmağın suyu. Avuç avuç içtik; doyuncaya dek. Niçin gelmiştik biz buraya? Köyümüze yeni yapılacak okul için kum arayıp bulmaya… Bir aşağı bir yukarı giderek bulduk sonunda. Götürdüğümüz kürekle iki çuval doldurup yükledik eşeğimize. İnmek kolaymış da çıkmak zor mu zor! Bu kez eşeğimizi yularından çekerek önden yürüdü babam. İyi ki güneş inmiyordu oralara. Yoksa iyice zor olurdu; o dimdik yokuşu çıkmak. Biz neysek de ya kum yüklü eşeğimiz? O da bir can!.. Oflayıp puflayarak, çalılar arasından yollar açarak ulaştık sonunda, Yatacak Çeşmesine. Eşeğimizle birlikte biz de su içerek dinlendik orada biraz. En zorlu yeri çıkmıştık; kolaydı bundan sonrası. Hele hele Hıdrellez’e çıkınca köye gelmiş saydık kendimizi. Doğruca yapılmakta olan okulun önüne gidip boşalttık; çuvallardaki kumu. Vakit öğle olmuştu çoktan. “Bugünlük bu kadar… Yarın sabah yine erkenden çıkarız.” dedi babam. İki gün daha gidip geldik. Yığdık altı çuval kumu ortaya. “Yeter Osman aga; yeter de artar bu kadar kum.” dedi; komşular. Doğrusu ya çalışan hiçbir köylümüz gibi bir angarya olarak görmedi; bu zorlu işi babam. Ve ben son sınıfı bu yeni okulda okuduğum gibi, kardeşlerim Yusuf Ziya ve Ayfer de burada okudular.

 

(*) Bugünün diliyle söylemeye çalıştığım Nâmık Kemal’in Hürriyet Kasidesindeki şiirin aslı şöyle:

Kilâb-ı zulme kaldı, gezdiğin nâzende sahrâlar; Uyan ey yâreli şîr-i jiyan, uyan bu hâb-ı gafletten!

 

Hüseyin ERKAN O535 371 74 83    

 

Paylaş
Etiketler: bolu beyiHıdrellez.hürriyet gazetesikıbrısKöroğlumagosa zindanıTürkçülüğün Esasları”
Önceki Yazı

Eller Taşın Altında

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Göz Gördü Gönül Katlanmadı
Hasan TANRIVERDİ

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
5k
Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Aklımda Bir Ses Var
Celalettin KURT

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
5k

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada

Angarya Değil Bu İş

07 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Eller Taşın Altında

07 Aralık 2025
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap