Anayasa Nasıl Olmalıdır ?

Kavramların Kelimelerin Kavranılamama Kaosu İşte 4 K formülümüz bu.Annem her zaman anlatır. Çocukluğunda komşusunun kızı anneannemlere gelir ve ilistir ister. Tabi annem de o zaman daha çocuk. İlistir isteyen komşunun kızına BİZDE İLİSTİR YOK der. Komşunun kızı evine döner ve annesine İLİSTİR YOKMUŞ der. Annesi de VAR KIZIM ONLARDA der. İLİSTİR DEME KIZIM SÜZGÜ DERSEN ANLAR der. Kız yine gelir anneannemlere SÜZGÜ VAR MI SİZDE der. Annem de VAR der ve süzgüyü verir komşusunun kızına.

Anlaşmak veya anlaşamamakta kavramların kavranabilmesi ya da kelimelerin anlamlarının bilinir olması çok önemlidir. Bazen kişiler veya taraflar aynı şeyi farklı söyledikleri için anlaşamıyor olabilirler. Ya da tam tersi de olabilir. Farklı şeyleri aynı veya benzer ifadeler ile anlatıp sahte-geçici bir anlaşma da sağlanmış olabilir. Benzer özelliklerin aynı bütüne çıkması da muhtemeldir, çıkmaması da muhtemeldir. Bunu bir örnekle açıklıyayım. Bir bayan arkadaşınız sizi yanındaki bayan ile tanıştırırken GELİNİMİZ ve GÖRÜMCEM diye tanıtsa kafanız karışırdı değil mi ? Ya da o yanındaki bayan kendisinden 10 yaş küçük bir bayan olsun diyelim. GELİNİMİZ ve KAYINVALİDEM diye tanıtsa yine aklınız karışırdı değil mi ?  Hemen düşünürdünüz, bir bayan bir bayanın hem gelini hem görümcesi veya hem gelini hem de kayınvalidesi olabilir mi diye. EVET olabilir. Düşündüğünüzde bulacaksınız tabiî ki ben cevabını burada yazmayacağım.

Günümüzdeki tüm karmaşalar, kavramların ve kelimelerin kavranılamamasından doğduğunu anlayabildiğimizde yolun yarısını aşmış oluruz ve diğer yarısı da kavramları ve kelimelerin anlamlarını araştırmak ve öğrenmektir. Bakın bu konuda en güncel sorundan bahsedeceğim. Anayasa değişikliği sorunundan. Anayasa nedir ve bir devletin anayasası nasıl olmalıdır ? Bu sorunun cevabını verebilecek milletvekili sayısı bence çok azdır. Zaten az olduğundan bu karmaşa yaşanıyor. Bu sorunun cevabını verebilecek Vekil sayısı çoğunlukta olsaydı anayasa sorunu 28 yıldır dillerde sakız olmazdı.

Cimrinin birisi denize düşmüş boğulmak üzere. Halk toplanmış yardım etmeye çalışıyorlar. VER ELİNİ diye bağırıp çağırıyorlar ama nafile. Cimri bir türlü uzanan elleri tutmuyor. Geberip gidecek bir türlü el vermiyor. Hoca gelmiş oraya ve AL ELİMİ demiş. Cimri şap diye tutmuş hocanın elini. Kıssadan hisse ALMAYA alışmışları vermeye ikna etmek biraz maharet istiyor. Herhalde anlayan anladı :>  500-600 lira ile ev kira boğaz satın yaşamaya uğraşanların, 10-15 bin lira aylık alanlardan, şoför, hizmetçi, yardımcı, yönünden saltanat yaşayan siyasetçilerden kendilerini anlamalarını beklemesi ne büyük bir gaflettir ya Rabbim.

Anayasa kanunsal mı olmalıdır yoksa her değişen hükümetin elinde çocuk oyuncağına dönmeyecek şekilde kavramsal mı olmalıdır ? Kanunları hükümetler yapar tamam onu anladık ama anayasa hükümetin boyunu geçmelidir. Kanunların anası olduğuna göre bir anayasa maddesi bir çok kanunun temeli durumunda olmalıdır. Demekki ilk önce anayasayı hazırlarken anayasa nedir maddesini koymak gerekiyor. Anayasa devletin hüviyet cüzdanıdır. Nası ki bizim hüviyet cüzdanımız varsa ve o hüviyet cüzdanımızla bazı haklar ve bazı sorumluluklar yükleniyorsak devlet de aynen öyle halk oylamasıyla hüviyetini almış bir devletin hak ve sorumlulukları genel kavramlar şeklinde anayasa da sayılmalıdır.

Şu durumda bir anayasa 3 bölümden oluşmalıdır ve madde sayısı da az almalıdır. Nedir bu 3 bölüm sayalım.

1-     Devletin şekli,dili,bayrağı yani siyasi kimliği

2-     Devletin ticari, sosyal,hukuki,dini, güvenlik,sağlık,eğitim  sorumlulukları

3-     Devletin ticari,hukuki,askeri,güvenlik hakları

Devlet, halkı için kurulmuş ve halkın bazı konularda katılımıyla işleyen, bazı konularda da mesleki kurumların katılımıyla devletin devamlılığı sağlanan bir mekanizmadır. Devletin görev ve sorumlulukları ile halkın görev ve sorumlulukları bilinmek ve uygulanmak zorundadır. Devleti oluşturan ana kurumlar anayasa da sayılmalı ve neden var oldukları açıklanmalıdır. Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, ve diğer ana kurumlar açıklanmalıdır. Devlet neden vergi toplar veya askerlik neden var, hep bu soruların cevapları kavramlar şeklinde anayasa da yer almalıdır.

Devlet çalışanlarını 65 yaşına geldiklerinde neden emekli yapar ? Zihnen ve bedenen yorgun olduklarına ve verimli iş yapamayacaklarına inandığı için emekli eder. Peki böyle bir kanun neden milletvekillerine uygulanmaz da meclis 70 lik 80 lik ihtiyarlarla dolup taşar ? Ve kıyak emeklilik bu zevata yapılır da normal vatandaş 30 yıl inim inim inletilir ?  Başbakanın aday gösterdiği bir kişi Cumhurbaşkanı seçilince nasıl başbakan ve bakanları atar hale gelir ? İşte bu soruların olmayacağı ve maddeleriyle birbirine zıt düşmeyen bir kavramsal bütünlüğe sahip kavramsal ve az maddeli bir anayasaya bakalım ne zaman kavuşacağız.

İç tutarsızlıkları olan yasa ve anayasalar devleti yüceltmez aksine batırır.

09 Nisan 2010 Cuma

UĞUR ÖZALTIN