Türkiye Cumhuriyeti’nin 1982 Anayasası ve Özellikleri
7 Kasım 1982’de halk oylaması ile kabul edilen 1982 Anayasası, 12 Eylül 1980’de askeri bir harekat ile ülke yönetimine el koyan ve Milli Güvenlik Konseyi olarak adlandırılan beş kişilik bir heyetin hazırladığı/hazırlattığı, dili ve anlatımı çok kötü bir metindir. Bu metin, o dönemde yine bu heyet tarafından belirlenen ve yönlendirilen Danışma Meclisi’nde görüşülmüş ve halk oyuna sunularak kabul edilmiştir. Bu nedenle 1982 Anayasası; toplumun farklı kesimlerinin, örneğin sendika, dernek, meslek odası ve benzeri kuruluşların, aydınların ve tümüyle halkın, hazırlanmasında doğrudan ya da dolaylı olarak hiçbir şekilde katılamadığı/katkıda bulunamadığı ve hatta hiçbir eleştiri yöneltemediği bir anayasa niteliğini taşır. Öyle ki 1982 Anayasası’nın halk oyuna sunulmasından önceki tanıtım ya da tartışma döneminde dahi yapılan eleştiriler/değerlendirmeler çok büyük riskleri göze almayı gerektiriyordu. Çünkü o dönem, askeri yönetimin tüm toplum düzeyinde tam anlamıyla varlığını, ağırlığını ve yoğun baskısını hissettirdiği bir dönemdi.
1982 Anayasası bir bütün olarak ele alındığında, temel hak ve özgürlükler başta olmak üzere pek çok konuda sınırlandırıcı, kısıtlayıcı ve yasaklayıcı bir anayasa’dır. 1982 Anayasası’nda da 1961 Anayasası’nda olduğu gibi temel hak ve özgürlüklere, Anayasa Mahkemesi gibi yargı organlarına yer verilmiştir. Ancak bu konularla ilgili anayasa maddelerine aynı zamanda hep kısıtlayıcı, sınırlandırıcı hükümler ya da konunun ruhuna aykırı ifadeler eklenmiştir. Örneğin, devletin temel özelliklerinin belirtildiği 2. Maddede; 1961 Anayasası “insan haklarına dayanan devlet” ifadesine yer verirken 1982 Anayasası’nda “insan haklarına saygılı devlet” ifadesi tercih edilmiştir. Önemsiz gibi görünen bu ifade farkı, iki anayasanın temel hak ve özgürlükleri algılayışındaki farklılığı da göstermektedir.
1982 Anayasasının Kısımları, Bölümleri, Maddeleri
1982 Anayasası Başlangıç bölümü hariç, “kısım” olarak adlandırılan yedi başlıktan oluşur. Ayrıca İkinci Kısım’da dört, Üçüncü Kısım’da üç, Dördüncü Kısım’da iki alt bölüm vardır. 1982 Anayasası’nın toplam madde sayısı 177’dir. Genel Esaslar başlıklı Birinci Kısım 11 maddeden oluşur. Temel Haklar ve Ödevler başlığını taşıyan İkinci Kısım’daki madde sayısı 63’tür. En fazla madde, Cumhuriyetin Temel Organları başlığı altındaki Üçüncü Kısım’dadır (86 madde). Beşinci Kısım’da Çeşitli Hükümler başlığı altında tek bir maddeye yer verilmiştir (madde 174). Bu madde İnkılap Kanunları ile ilgilidir. Altıncı Kısım Geçici Hükümler başlığı altında düzenlenmiştir ve burada 16 geçici maddeye yer verilmiştir. Son Hükümler başlığı altındaki Yedinci Kısım’da ise üç madde vardır.
1982 Anayasası’nda Yapılan Değişiklikler
İlki 17 Mayıs 1987’de sonuncusu ise 16 Nisan 2017 Referandumu’nda olmak üzere 1982 Anayasası’nda bugüne dek 20 kez değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikler en çok Cumhuriyetin Temel Organları başlığı altındaki Üçüncü Kısım’da (52 madde üzerinde) ve Temel Haklar ve Ödevler başlığı altındaki İkinci Kısım’da (45 madde üzerinde) yapılmıştır. En kapsamlı değişiklik ise 2001 yılında gerçekleştirilmiştir (32 maddede). Bu değişikliklerde daha çok temel hak ve özgürlükler ile ilgili sınırlandırıcı, kısıtlayıcı hükümler yeniden düzenlenmiş ve daha özgürlükçü bir anlayış benimsenmiştir. 12 Eylül 2010’da halk oylaması ile 26 madde üzerinde yapılan anayasa değişikliğinde ise daha çok Üçüncü Kısım’da Cumhuriyetin Temel Organları başlığı altındaki bazı maddeler yeniden düzenlenmiştir. Ülke ve devlet yönetiminin büyük ölçüde değişmesine neden olan en köklü anayasa değişikliği ise 16 Nisan 2017’deki halk oylaması sonucunda gerçekleşti. Toplam 18 maddenin yeniden düzenlendiği bu anayasa değişikliği, başkanlık sistemine geçişi hedefliyordu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen bu yeni yönetim anlayışında; başbakanlık makamı kaldırıldı, bakanların Cuhurbaşkanı tarafından seçilmesi esası getirildi, milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarıldı ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK)’nun yapısı değiştirildi.