Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Anadolu ‘Ergenekon’umuz Olmalı

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
11 Ağustos 2010
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Son birkaç yıldır hükümetin darbelerin engellenmesine yönelik uygulamaları olgusuna verilen adıyla artık zihinlerde iyi bir çağrışım bırakmayan ‘Ergenekon’ adının ilk kullanıldığı “Ergenekon Destanı”na göre asil Türk kavmi, ‘Ergenekon’ adı verilen dört tarafı aşılması güç dağlarla çevrili vatanlarına hem kemiyet hem de keyfiyet anlamında sığmaz olduklarında tek alternatifleri ‘Ergenekon dışına’ çıkmışlardı. Böylece orta Asya’yı doldurup Amerika dahil tüm dünyaya insan üreten bu asil ırk, kaldıkları orta Asya’da kendi milliyetlerini korumuştu. Burada kendini anıtlaştıran Göktürk devleti gibi bir çok devletler kurdular.

İslam’la müşerref olmaları, güçlü Çin ve Fars kültürü karşısında onların etnik kimliklerini korumalarına yardım etti.
Büyük Selçuklular orta Asya’dan Anadolu’ya yüz yıllık güçlü bir devlet kurmuşlardı. Türkler, Anadolu’nun Ergenekon benzeri bir yurt olduğunu Büyük Selçuklularla fark ettiler. Artık hedef Anadolu’ydu. Boy boy, oba oba, orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan bu asil topluluğun yer değişimi Büyük Selçukluları sona erdirirken Anadolu Selçuklularını sahneye çıkarıyordu.

Selçuklularla ikinci Ergenekonlarını bulmuşlardı artık. Ve bir daha çıkmamak üzere bu güzel diyarlara yerleştiler. Kalıcı yurt edinme halet-i ruhuyla Anadolu Selçukluları Anadolu’yu baştan sona imar ettiler. Günümüze kadar gelmiş, bir çoğu hala kullanılan yollar, hanlar, kervansaraylar, camiler, okullar, hastaneler, kaleler vb yaptılar. Gerilerinde bıraktıkları Çin ve Fars kültüründen etkilenmiş soylarından bir vahşi grup, onların başarısını hazmedememişçesine Anadolu’daki bu medeniyet kurucularını sarstı. Avrupa’nın vahşi bir o kadar aç gözlü şövalyeleri bile onları sarsamamışlardı.

Beylikler dönemi sonrasında Anadolu’nun en batı ucundaki Osmanlılar, batıya yönelmeleri ve onlarla yaptıkları mücadelelerle büyüdükçe büyüdüler ve Selçukludan kalan bayrağı ellerine aldılar.
Beylik döneminde olduğu gibi baştan beri Osmanlıların gözünü hep batı yönü kamaştırıyordu. İstanbul’un fethi sonrası balkanları ikinci bir yurt edinmeyi amaçladılar. Asıl kökleri Anadolu olan bu devlet öngörü ve beklentisine rağmen balkanlara köklerini atamadı.

Oysa burada kök salalım, İslam’ı kalıcı kılalım hedefiyle tüm yatırımlarını balkanlara yapmışlardı. Selçuklu zaten Anadolu’yu imar etmişti. Bazı eksik kalanları da kendiler yaptılar.

Bu açıdan baktığımızda Selçuklulara göre Osmanlının Anadolu’daki imar faaliyetleri çok azdır. Eğitim ve ticaretin merkezini de İstanbul kıldılar. Anadolu’da medreseler olmakla birlikte asıl büyük üniversiteler İstanbul’daydı. Bilindiği gibi bu gerçek bugün de hala böyledir. Diğer taraftan dini hassasiyetle kutsal topraklara hizmetler götürüp oraları imar ettiler. ‘Sürre Alayı’ adıyla her yıl bu topraklara milyonlarca lira nakit yardımda bulundular.
Çöküş döneminde Osmanlı yöneticileri Anadolu’dan beslenip güçlenmişlerdir. Anadolu’ya muhtaç olduklarını anladıklarında iş işten çoktan geçmişti. II. Abdulhamit’in çözümün eğitimden geçtiği gerçeğini görerek Avrupai okulları İstanbul’dan sonra özellikle Anadolu’nun önemli merkezlerinde açmaya başlaması Osmanlı adına geç kalınmış bir Anadolu yatırımıydı.

Osmanlılar balkanlarda yeni bir Anadolu, yeni bir Ergenekon oluşturamadıkları gibi kendilerini besleyen asıl Ergenekonlarını da ihmal etmişlerdi. Ne var ki bu topraklardaki asil ırkın insanları devletlerine o kadar bağlı ve saygılıydılar ki karşılık beklemeden hiç almayarak ellerinde olanları hep verdiler. Sadece yiyecek, giyecek, para, pul değil evlatlar ve oğullar, dağ gibi hayatlar verdiler.

Selçukluların Anadolu’ya bakış felsefesi ve bu yaklaşımın doğurduğu uygulamaları Osmanlılar devam ettirmiş olsalardı bu topraklarda hala Osmanlı adıyla var olacaklardı. Zira Selçuklular, Anadolu’yu kalıcı vatan edinme saikıyla yaptıkları eğitim, bilim, mimari, sosyal ve kültürel yatırımlarla Anadolu’da özgün bir Selçuklu medeniyeti kurdular. Anadolu’da bugünkünden daha demokrat ortam oluşturdular. Türk İslam tarihinde en önemli orijinal ve kalıcı her alanda bilim çalışmaları bu dönemde yapıldı ve Türk İslam tarihinin önemli şahsiyetleri bu dönemde yetişti.
Osmanlılar bu orijinal ilmi çalışmaları tekrar edip durdular. Şayet vahşi Moğol istilası Anadolu’yu sarsmasaydı balkanlara kadar yerleşecek Selçuklular belki de Avrupa’nın yaptığı bilim ve teknoloji hamlesini yapacaklardı.
Osmanlılar yüreklerinde buldukları bir ırki cesaretle dünyaya hükmedip yönetmeye çalıştılar. Uzun bir süre bunda başarılı oldular. Bunu yaparken kendi köklerini yeterince güncelleyip yenileyemediler. Yani Anadolu’daki kendi öz insanına yeterli yatırımı yapmadılar. Anadolu bir okul, bir kültür merkezi haline getirilmiş olsaydı çok şey değişecekti. Burada bir parantez açarak Türk okulları çalışmalarını hatırlatmak istiyorum. Biz geçmişte olduğu gibi bugünde kendi bilim ve teknolojimizi üretmediğimiz, kendi insanımızı her açıdan donanımlı yetiştirecek bir mekanizma kurmadığımız sürece Osmanlının akıbeti mukadderdir.

Bu bağlamda Anadolu’ya ve Anadolu’daki asil Türk insanına sahip çıkmalı, onlardan hiçbir yatırım esirgenmemeli ve Anadolu’da öyle bir mekanizma kurmalıyız ki bozulup dağılmamak üzere dünyaya örnek insan yetiştirelim. Anadolu Ergenekon’umuz olmalı ama bu Ergenekon’u hiç terk etmeden Ergenekon dışına dünyayı cennet vari yaşanır kılacak güçlü yiğitler yetiştirip gönderebilmeliyiz.

Paylaş
Etiketler: Siyasettarihtoplum
Önceki Yazı

Hizbullah Lideri Nasrallah Açıklayacak mı?

Sonraki Yazı

Referandum Anayasaya Aykırıdır!

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Referandum Anayasaya Aykırıdır!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap