Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hasan TÜLÜCEOĞLU

Allah’tan Tanrı’ya, Tanrı’dan Rabbe!

Hasan TÜLÜCEOĞLU Yazar Hasan TÜLÜCEOĞLU
27 Ocak 2012
Hasan TÜLÜCEOĞLU
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Cumhuriyet döneminin bu millete en büyük kültür hizmeti, Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde onun gayretleriyle Doğu ve Batı klasiklerinin Türkçeye çevrilmesidir. Muhafazakar kesimde çok eleştirilse de Hasan Ali Yücel, eğitim ve kültür

çalışmalarıyla bu ülkeye büyük hizmetler yapmıştır. Köy Enstitüleri de bu güzel hizmetlerden biridir.

Aynı zamanda dilde sadeleşme adına Türk diline farkında olunmadan zarar verilmiştir. Sadeleşme furyasının hakim olduğu ortamda çevirisi yapılan Dünya Klasikleri, bu sadeleşmeden yeterince nasibini almıştır. Ancak her şeye rağmen klasiklerin çevirisi tarihimizde en büyük kültürel devrimdir.

Muhafazakar tabandan biri olarak bu klasikleri okuduğumda ilk dikkatimi çeken Allah yerine kesinlikle Tanrı ifadesinin kullanılmasıydı. İlahiyat sonrası öğretmenliğimin ilk yıllarında az bulunan taşra okul kütüphanelerinde bulabildiğim Doğu Klasiklerini okumaya başladığımda buradaki Tanrı ifadeleri zihnimi çok tırmalamıştı. Batı klasikleri haydi neyse Doğu klasiklerinden İslami bir eserde Müslüman olarak Allah diye isimlendirdiğimiz Yaratıcının ısrarla Tanrı diye yazılması gerçekte biraz tezattı.

Cemaat ve cemaatler ortamında elbette ki Tanrı ismine tepki gösterilirdi. Tanrı’nın adı Allah’tı ve O’na adıyla hitap edilmeliydi. Ama aynı zamanda Esma’ül-Hüsna adıyla Yaratıcı’nın 99 ismi ezberlenmeye teşvik ediliyordu.

Hocaefendi’ye Tanrı isminin kullanılması sorulmuştu. Video kasetteki cevapta Tanrı’nın her dinden insanın inandığı Allah adı olarak kullanıldığı, bizim inandığımız Yaratıcı’nın adının Allah olduğu ve bunu kullanmamız gerektiği babında açıklama yapılıyordu. Buradan Allah anlamında Tanrı dememin fazla bir sakıncası olmadığı yorumunu çıkarmamış değildim.

Öğrenciliğimin bir yaz tatilinde, annemin teyzesi konumunda benim nine dediğim komşumuz akrabamız yaşadığı dönemin sözlü kültür mirasını canlı olarak hafızasında tutun nadir yaşlılardan Hürü Nine’nin genç kızlardan birine kızgınlığında “Tangırı canını almaya” ifadesi aniden dikkatimi çekmişti. Çocukluk günlerimi hatırladığımda aynı ifadeyi bu kadından ve kendi baba annemden defalarca duyduğumu hatırladım. Elbetteki İslam öncesi Türkler, Allah’a ‘tengri’ adını veriyorlardı. Tengri yüzyıllar sonra Çukurova yöre halkının ifadesiyle ‘tangırı’ halini almıştı. Hürü Ninem, “tangırı canını almaya”nın anlamını bilmiyordu ama birinin densizlik yapması durumunda söylene gelen bir kalıplaşmış ifade olarak kullanıyordu.

Sonra konuşmalarımda ve yazılarımda pek azda olsa Allah yerine Tanrı ifadesini kullandım. Zira kitaplarda Allah’ı hep Tanrı diye okuyordum. Bu kadar okuma sonrası o ifadeyi kullanmak elbette doğaldı. Ama tutucu dindar yönüm buna kesinlikle cevaz vermedi.

Biraz araştırınca, Orta Asya Öztürkçe mirasımız Tanrı’nın, gerek yazılı gerekse sözlü edebiyatımız ile Anadolu halk dilinde yerine göre kullanıldığını fark edersiniz. Mesela Süleyman Çelebi Peygamber Efendimizi anlatan mevlidinde 27 kez Tanrı ifadesini kullanır. Keza Osmanlı dönemi birçok eserde Tanrı kelimesinin kullanımına rastlarız. Halkın ve özellikle muhafazakar kesimin Tanrı kelimesine karşıtlıkları, Türkçe ezan sonrası ortaya çıkmıştır. Bu halk on beş yıl okutulsa da kesinlikle Türkçe ezanı kabullenmemiştir. Bu kabullenmeme, burada Allah yerine kullanılan Tanrı kelimesine tepkiyi de beraberinde getirmiştir.

İmdi buradan Elif Şafak’ın son romanı ‘İskender’e sözü getiriyorum. Elif Şafak, cumhuriyet döneminden bu yana Türk elitlerin Allah yerine Tanrı ifadelerini kullanma fenomenini aşmış; daha da ötesine giderek Hıristiyan vari Tanrı’ya isim vermeye başlamış. Biz Tanrı’ya artık alıştık. Allah demezse Tanrı desin bu kabul. Ama sayın Şafak, dindar kesimden de olsa hiçbir elitimizin yapmadığı yeni bir kullanım getiriyor son romanında: Rab!.

Rab, Tanrı’dan farklı olarak Kuran-ı Kerim ve Hadislerde kullanılır. Ancak, Allah ismi yerine tekil olarak kesinlikle kullanılmaz. Kişiselleştirilerek kullanılır. Yani, Rabbim, Rabbin, Rabbimiz, Rabbiniz, Ey Rabbim, Ey Rabbimiz gibi. Ne Kuran’da ne Hadislerde salt Rab ifadesini göremezsiniz. Bu İncil’e has bir ifadedir. İncilin Türkçe çevirilerinde Tanrı yerine Rab ifadesi kullanılmıştır. Hatta İncil çevirilerinin en karakteristik özelliğidir Rab ifadesi.

İncil’deki bu kullanımın benzeri olarak İskender romanında şöyle kullanıyor Elif Şakaf Rab ifadesini: “sen konuşacaksın, Rab dinleyecek.”, “…ona bir oğul ve muhakkak bir oğul vermesi gerektiğini kendince anlatmış Rabbe.”, “Yaşamın tek kaynağı ve koruyucusu olan Rabbe, O’nunla rekabete kalkışmadığını anlatmak zorundaydı.”, “Böyle konuşarak günaha girdiğini bile bile Rabden bir alacağı olduğunu söylüyordu.”, “Rab bizi farklı yollara gönderdiyse mutlaka bir sebebi vardır.”, “Rab ateşi suya, yanan korları solungaçlara dönüştürmüş.”.

Türk-İslam geleneğinin gerek yazılı gerekse sözlü geleneğinde kesinlikle kullanılmayan Hıristiyanlık meyli ve İncil’e özentiyi çağrıştıracak şekilde Rab ifadesini kullanıyor Elif Şafak. Bu kullanım laik modern Cumhuriyet tarihinde de bir ilk.

Şayet inanıyorsak inandığımız Yaratıcıyı, Allah, Tanrı, Rab veya herhangi bir isimle ifade edebiliriz. Ne var ki bunda? diye düşünenlere kültürleri hatta dinleri birbirinden ayıran çok küçük nüanslar olduğunu hatırlatırız. Surlarda açılan küçük çatlaklar ve delikler nice aşılmaz kalelerin fethedilmesini sonuç vermiştir.

Dini, manevi ve bunlarla şekillenen kültürel değerlerimizin nüans farkıyla korunması gerektiğini hiç hatırdan çıkarmayalım.

Paylaş
Etiketler: Allahincilkuran ve hadisRabTanrı
Önceki Yazı

2012 Ejder Yılı

Sonraki Yazı

Kimsenin Tarihi Pür Ak Değil…

Hasan TÜLÜCEOĞLU

Hasan TÜLÜCEOĞLU

İlişkili Yazılar

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti
Eğitim & Kültür

Göbeklitepe’de Hz. İbrahim Silüeti

09 Haziran 2025
5k
Medyada Dindar Görünümler
Film & Sinema Eleştirisi

Medyada Dindar Görünümler

30 Ocak 2025
5k
Hükme Akıl Erdirmek
Edebiyat

Hükme Akıl Erdirmek

07 Ocak 2024
5k
Alternatif Bilim Farklı Teknoloji
Bilim & Teknoloji

Alternatif Bilim Farklı Teknoloji

06 Şubat 2023
5k
Sonraki Yazı

Fırıncılardan Büyük Teklif…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap