Paraya pula rağbet etmeyen, onurlu seçmenden anlamlı tokat!
Saygıdeğer okurlar, geliniz bugün az ama öz siyaset yapalım. Büyük çoğunluğunuzun malumu olduğu üzere MHP Genel başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin bir TV kanalında ihtiyaç sahibi vatandaşlara, üzerinde tüyü bitmemiş kızıl yetimlerin hakları olan paralarla alınan ve sadece koltuklarını korumak adına şahsi çıkarları için dağıtılan yardımlarla ilgili olarak yaptığı bir konuşması vardı.
Al Paketi, Vur tokadı
Evet, anımsadınız değil mi! Onurunu ve gururunu her şeyin üzerinde tutan gariban ve yoksul halkımız bu sözden yola çıkarak en anlamlı ilk tokadı Manisa’da ve Ünye (Yeşil kent’te) vurdu. Hem öyle bir vurdu ki, (her olur olmaz yerde istiklal marşı mı okunur) diyen zatı muhterem ile sanki belediye başkanlığını kendisi yapacakmış gibi doğduğu yeri karış karış gezen genel sekreteri ve partisini kendi memleketinde vurdu!
İşte bu dağıtıldığı ağızlara sakız olan onlarca yardıma rağmen ülkesinin ve insanının geleceğini çok iyi gören duyarlı seçmenin vurduğu en anlamlı tokadın sesi, Edirne’den, Antalya’dan, Ordu’dan, Adana’dan, Şanlı Urfa’dan, ülke genelinden ve Ünye den duyuldu!
Bu anlamlı tokat, devletin güçlü bir şekilde ve dimdik ayakta durması için zar zor toplanan vergilerden oluşan bütçeden ülkeye, Ünye’ye ve insanlara hizmet için ayrılmış ve üzerinde tüyü bitmemiş kızıl yetimin hakkı olan onlarca parayı sadece koltuklarını korumak adına sözde yardım diye gelişigüzel dağıtan Partinin vekilinin ve genel sekreterinin kulağına Küpe olarak asıldı.
Bilinçli seçmenin kulaklara asmış olduğu o küpe öyle kolay kolayda çıkmaz. Çünkü bu yüce millet istiklal marşı için sadece Conk Bayırında 250 bin, Sarıkamış’ta 90 bin şehit verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınırlarını kanlarıyla çizen başta devletimizin kurucusu dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla atalarımızı, adları unutulmuş nesilleri tükenmiş diğer şehitlerimizi sıralamaya koymuyorum.
Bu vesileyle Sn. Devlet Bahçeli’ye en samimi duygularımla teşekkür ederken, Elim bir helikopter kazasında beraberindeki mesai arkadaşlarıyla birlikte şehit düşen BBP genel başkanı ve Sivas milletvekili Sn. Muhsin Yazıcıoğlu’na da Yüce Allahtan rahmet diliyorum. Her kula nasip olmayacak bir yerde yattığı için Cenabı Allah her ikinizin de mekânını cennet eylesin. Âmin.
Ülkenin ve insanların sevk ve idaresine gelebilmek adına Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyenlere selam olsun derken, Ülke genelinde olduğu gibi Ünye de seçme hakkını elde etmiş seçmenler ile günümüze kadar ne ülke genelinde nede Ünye de eşi ve benzeri görülmemiş seçilmişlerin hür iradesine sözde yardım adı altında ambargo koyarak ülke ve Ünye tarihinde kendilerince bazı ilklere olduğu gibi, seçim entrikasında da çok çirkin bir ilke yalnızca kendileri ve bir avuç yandaşlarının çıkarları adına imza atan zihniyete şöyle bir göz atalım!
Parola AL, işareti VER!!
TSK’ ya göre askerlik, Türk vatanını istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve yapmak mükellefiyetidir.
Her Türk erkeğinin kesinlikle yapması gereken kutsal bir vatan görevidir.
Askere gidenlere öncelikle sağı solu öğretilmenin yanında her türlü olumlu ve olumsuz koşullara karşı dayanıklılık ve her türlü silahın kullanılması A’dan Z’ye öğretilir. Kısacası Askerde kutsal vatan topraklarını korumak ve kollamak görevi yüreklerin en derinliklerinde coşkuyla yerini alır.
Zaman ilerledikçe, asker nöbetinin kutsallığı gereği, Askerliğin olmazsa olmazı olan nöbetin en önemli ve can alıcı noktası PAROLA’DIR.
Genellikle asker geceleri denetlenir. Karanlıkta karşıdan gelen tanınmayacağı için nöbetçi karşıdan gelen karaltıya dost mu düşman mı olduğunu öğrenmek için önce PAROLA’YI ve devamında işareti sorar.
Cevap doğruysa işlem tamamdır. Yanlışsa tabi ki gelenin katli vaciptir. Bilineceği gibi parola ve işaret her zaman aynı olmaz. Bazen Parola KUŞ, işareti KANAT. Bazen de 29 Mart 2009 Pazar günü yapılan Yerel seçimde olduğu gibi Parola ARPA, işareti de YALPA olur!
Henüz geride bıraktığımız entrika dolu yerel seçimde gecelerin sessizliğinde, gecenin bir vakti, tabii ki işi bilerek arpa bekleyenler tarafından uyku saati geçse de bazı evlerde fakirin umudu ekmektir misali gelme ihtimali çok yüksek olan kimliksiz konuklar için nöbetler ifa ediliyor.
Bu arada ülke genelindeki gibi Ünye’nin her mahallesinde ve bazı kapıların önlerinde beklenmedik saatlerde malum karaltılar beliriyor.
Eeee bu durum karşısında kutsal nöbet görevini” Armut piş ağzıma düş” misali yerine getiren kişi ve kişiler tarafından öncelikle ve de özellikle nöbette açık verilmemesi ve asla yanlış yapılmaması için ilk yapılacak iş kapılarda beliren karaltılara Parolayı sormak ve işaret almaktır.
Adam gecenin bir vaktinde elinde avucunda ne varsa onunla ve ekibiyle birlikte nöbet tutulan kapılara bir karaltı olarak dayandı. Nöbetteki vatandaş da doğal olarak askerlik yaparken öğrendiği gibi dur kimdir o Parola dedi.
Tabii ki parola ARPA al, işareti de VER kardeşim şeklinde idi, işlem bir kapıda tamamlandı!! oradan gezilecek ve denetlenecek daha çok nöbet mahalli olduğundan ARPA yola devam etti. Ve bu AL-VER şeklinde ülke genelinde süren işlem gün ışıyıncaya kadar koltuğu korumak adına yandaşlar tarafından Ünye dede devam etti..
Bu fakir ve ihtiyaç sahibi ancak saf ve temiz kalpli insanların yardım adı altında hür iradelerine nasıl ve ne şekilde ipotek konularak namusu olan oylarını gasp ettiklerini ülke ve Ünye de yaşayanlar hep birlikte yaşanan seçim sonucunu gördük!
Atalarımız “Hazıra dağ dayanmaz” diyerek söylediği çok anlamlı özdeyişiyle, insanların başta kendilerini ve ailelerini geçindirebilmeleri için birilerine el açmamalarını, akıllarını iyi yönde kullanarak kendi ayakları üzerinde onurlu ve gururlu bir şekilde dimdik durmaya çalışmaları ve kendileri kazanıp daha huzurlu ve tatlı bir şekilde yemelerini işaret etmişlerdir.
Ancak günümüze kadar ve halen siyasette koltuk kavgası üzerine yapılan yanlışlık insanlarımızı çalışarak alın teri dökerek kazanmak ve yemek yerine hazırcı yapmaya ve siyasilerimizi de kapılan koltuklara bir şekilde sahip olmaya ittiği için, ülkedeki bu çirkin gidiş ister istemez saf ve temiz duygularla yaşam sürmeye sevk edilmesi gereken halkımızı hazırcılığa ve tembelliğe itmiştir ve itmeye devam etmektedir.
Bu çirkin gidişe duyarlı insanımız tarafından bir şekilde dur denmezse Allah İnsanımıza ve bütün dünyaya yanlış siyasetleri ve şahsi çıkara dayalı çirkin idarecilikleriyle çok kötü örnek oldukları halde, koltuklarından kopmamak için seçim entrikalarından vazgeçmeyen sözde siyasetçilerin şerrinden korusun diyor, saygılar sunuyorum..
