Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Hüseyin ERKAN

Aksu Öğretmen Okulu (XXV)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
01 Aralık 2022
Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
410
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

KEÇİMİZ SAYESİNDE 

Dışardan herkes: “Görmemiş ol, savuş!”

İçimden bir ses: “Konuş, konuş, konuş!”

Behçet Kemal ÇAĞLAR

1950’lerde bizim köyde düğünlerde def çalınırdı yalnızca. Kaval da yoktu; zurna da… Saz da yoktu; cümbüş de, keman da…

Daha doğrusu, def dışında hiçbir müzik âleti görmedim ben, çocukluğumdaki düğünlerde.

“Nasıl olur Erkan? Aksu Köy Enstitüsü mezunu onca öğretmen yetişmiş senin köyünden. Dahası ilkokul öğretmenin de öyle… Hiç değilse bir mandolin falan görmedin mi ellerinde?” diye sormakta çok haklısınız.

“Ama inanın ki, görmedim hiçbirinin elinde.” diyecektim ki, birden bir şey geldi hatırıma:

Dokuz, on yaşlarındaydım. Yaz tatili dolayısıyla komşumuz Kemal Şenoğlu öğretmen geldi köyümüze. Hangi ilde, hangi ilçenin bir köyünde öğretmendi, bilmiyorum. Bir akşam ailece ziyaretine gittiğimizde, çok kalabalıktı evleri. Anladım biraz sonra nedenini:

O güne dek görmediğim, kazanda tarhana karıştıracağına benzer bir şey aldı kucağına. “Buna cümbüş derler komşular“ deyip başladı tıngırdatmaya.

İlk kez bir müzik âleti görüyordum. Kemal Şenoğlu öğretmenin kardeşi Hayati Âbi de vardı yanında. Dikkatle bir süre izleyip dinledikten sonra âbisini,  Kemal Öğretmenin, “Evet, tamam” anlamına gelen bir işaretiyle:

Şafak söktü yine sunam uyanmaz,

Hasret çeken gönül derde dayanmaz.

diye bir şarkıya başladı. Doğrusu ya bu şarkıyı da ilk kez duyuyordum.

Kemal Öğretmen ne güzel çaldı; kardeşi ne güzel söyledi! Hepimiz alkışladık sevinçle. Bir iki şarkı daha çalıp söylediler.

“Bu akşam bu kadar komşular” deyip nokta konduktan sonra, neşeyle dağıldık evlerimize.

İyi de aynı okuldan yetişen benim ilk öğretmenim İhsan Özel ve ikinci öğretmenim Ali Uyar’ın elinde niçin görmedik biz hiçbir müzik âleti? Kim bilir, onlar hangi alanlarda gösterdiler yeteneklerini.

Hayrettir ki, “Plakçılar Kralı Hilmi Coşkun”un yetiştiği köy, müzik konusunda böylesine kurak, kıraç, verimsiz ve yoksuldu. Maalesef, “Saz çalmak günah” diyen din tüccarlarının etkisindeydi köylümüz. Dolayısıyla, Aksu Köy Enstitüsü’ne gidinceye dek müzik temelim sıfırda benim; desem yanlış olmaz; ilkokulda sınıfça söylediğimiz birkaç çocuk şarkısı ve bir iki marş dışında…

Mandolini de ilk kez Aksu’da gördüm, kemanı da… Akordiyonu da ilk kez orada gördüm; piyanoyu da…

Nihal Hanım adlı çok genç, güzel ve güler yüzlü bir müzik öğretmenimiz vardı. Sınıfça severdik kendisini. Müzik derslerini yaptığımız özel yapı, öğretmenler lokalinin biraz üstünde, yakınında duyuru ve zil görevi yapan kampananın da bulunduğu tepede idi. Müzik dersimizin olduğu saatlerde koşarak giderdik oraya.

Öğretmenimiz, piyanonun başında olurdu genellikle. İnce, narin parmaklarıyla ne güzel de konuştururdu; o kocaman âleti! En çok söylediğimiz şarkılardan biri:

Dere geliyor dere

Ya lelel ya lelel

Kumunu sere sere

Ya lelellim

Al beni götür dere

Ya lelel ya lelel

Yârin olduğu yere

Ya lelelim!

sözleriyle başlardı.

Düşünüyorum da şimdi, aramızda müzik yeteneği güçlü arkadaşlarımız vardı. Sözgelişi Manavgatlı Mustafa Söyler, mandolini konuştururdu âdeta.

Çalmadığı şarkı ve türkü yoktu; desem doğru…  Siz ona, o güne dek hiç duymadığı bir şarkıyı, türküyü mırıldanın, yeter. Öylesine güçlü bir kulağı vardı ki, birkaç dakika sonra başlardı çalmaya onu.

İbradılı Hasan Çelik gibi Mersinli Veli Özgen, Aksekili Faik Altıntaş, Gazipaşalı MuhammetÖzkan da çok başarılıydılar ama öğretmenimiz Nihal Hanım:

“Gel Söyler, gel Çelik, size keman; gel Özgen, gel Altıntaş size akordiyon, gel Özkan sana da piyano öğreteyim ve sizleri benim mezun olduğum Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü için yetiştireyim.” demedi hiç nedense.

Ne yalan söyleyeyim, mandolini güzel çalan arkadaşlarıma öyle çok imreniyordum ki!.. Nasıl biliyorlardı da parmaklarını bir oraya, bir buraya basarak:

Kızılcıklar oldu mu?

Selelere doldu mu?

Gönderdiğim çoraplar

Ayağına oldu mu?

türküsünü çalıp söylüyorlardı?

Üçüncü sınıfın sonuna dek, eline hiçbir müzik âleti almamış olan ben, dünyanın en zor işi diye düşünüyordum bunu. ”Ah, mandolin alacak kadar param olsa bir gün!” deyip duruyordum içimden.

1956’da köyümde yaz tatilinin sonlarına doğruydu. “Bir celep gelmiş köye; koyun keçi alıyor.” dediler. Babam, Turgutlu’ya gitmişti o yıl. “ Biraz pamuk çapasından, biraz ayakkabı tamirinden üç beş kuruş kazanırım belki” diye. Aklıma bir şey geldi birden:

“Anneciğim! Okula dönüş vakti yaklaşıyor. Yol parası ve harçlık gerekecek. Biraz da gaz, tuz,  bez alman gerekir senin. Köye celep gelmiş. Keçilerden birini satalım mı?” dedim.

“Tabii oğlum. Hay aklınla bin yaşa! Düşünüp duruyordum ben de, ne yaparız, nasıl yaparız diye. Kısır bir keçimiz var ya, götür onu sat.” demesin mi?

Bizim güzel hayvanlarımız, keçilerimiz! Etleri sütleri ile karnımızı doyurur; kıllarıyla çul, heybe, çuval ve derileri ile ayağımıza çarık olurlarken, paraya sıkışınca da böyle derman olurlardı derdimize.

Ah bizim güzel keçilerimiz! Nasıl da kandık, sizi “Orman düşmanı”, kendilerini milliyetçi, vatansever,  yurtsever diye tanıtan hainlere? Haklısınız;  gerçekten haklısınız; bağışlamamakla bizi!

Kısır keçimizi satınca, aldığım paranın yarısını anneme bıraktım, yarısını ben aldım. Ve kafamda bir şimşek çakıverdi hemen. Bu parayla, bir mandolin alabilirdim ben bu yıl.

Ve gerçekten de Aksu’da 4. sınıfa başladığımın ilk günlerinde bir mandolin satın aldım. Evet, bir mandolinim vardı artık benim de. O kısır keçimiz sayesinde…  (Devam Edecek…)

Paylaş
Etiketler: AksuKöy Enstitüsüöğretmen okulu
Önceki Yazı

Anı Defteri

Sonraki Yazı

Çapanoğlu Büyük Camii Adına Bir Vakıf Kurulmalı Diyoruz !

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Tam 107 Yıl Önce, Ne Diyor Ziya Gökalp?

23 Kasım 2025
5k
Bir Gülüşe, Köle Olan Gözler
Edebiyat

Bir Gülüşe, Köle Olan Gözler

13 Kasım 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim & Kültür

Hayvanlarımızla Birlikte Bir Aileyiz Biz

09 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı

Çapanoğlu Büyük Camii Adına Bir Vakıf Kurulmalı Diyoruz !

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap