Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar M. Serdar ARSLANTÜRK

Ahlâk’ın Siyaseti (I)

Murat Serdar ARSLANTÜRK Yazar Murat Serdar ARSLANTÜRK
12 Şubat 2011
M. Serdar ARSLANTÜRK
1
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

İnsan, fikir ve maliyet üzerinde varlığı ortaya çıkan Siyaset’in, bir ülke yönetiminde kavuşması gereken tertibat…Kaç yüzyılda oluşturduk demokrasiyi? Kaç bin insan kanıyla beslendi siyaset? Hangi özgürlükler uğruna çiğnendi gitti bildiğimiz tüm ilkeler? Oysa, her şey güven ve ahlaktan ibaret: İnsana da, aileye de, topluma da…
Ne yapmalı?
İlkin; insan güvensizlikten kurtulmalıdır. İlk bakışta önemsiz gibi gelen güven, hem seçen hem de seçilmeye aday insanın sahip olması gereken en temel niteliktir. Oysa siyasetin baş aktörleri olan seçen ve seçilenlerde, seçenin kendine ve seçtiğine, seçilenin de kendisini seçene güveni yoktur. Günümüz siyasetinin en mühim eksikliği budur. Seçmenler, “seçilecekler arasından güvenilir bulamamakta ve daha az güvensize mecbur olarak” tercih belirlemekte, seçilenler ise seçmen tercihlerine uzun vadeli güvenmemektedir.

İnsan, bulunduğu coğrafyanın tarihine ve komşularının niteliklerine haiz olmalıdır. Buradan yola çıkarak dünya coğrafyasını ve değişimleri bilmeli, değişen merkezleri takip etmelidir. Günümüz için örneklersek; Sovyetlerin çöküşü ve dağılmasıyla sona eren iki kutuplu dünya, yerini çok merkezli bir dünyaya bırakmıştır. Balkanlarda etnik ülkeler, Kafkaslar ve Ortadoğuda bağımsız devletler kurulmuştur. Orta Asya, paylaşım için açık bir Pazar halindedir. Bu durum, 1. Dünya Savaşı koşullarıyla örtüşmektedir. Bu yüzden insanımız, içyapısını, konumunu ve hedeflerini yeniden gözden geçirmeye mecburdur.

İnsan, fikri köklerini bilmeye mecburdur. Kendi tarihini, folklorunu, kültürel mirasını ve dilini bilmesi ödevdir. Bu anlamda Anadolu, insan temelli kültürü, insan temelli geleneği ve çok kültürlülüğü bakımından büyük bir hazine ve öğretmendir. Günümüz için evrensel değerler haline gelmiş bu kavramlar, Anadolu için bilindiktir.

İnsan, dünyanın küçüldüğü görmeye mecburdur. Her ülkenin, büyük bir devletin küçük bir köyü haline geldiği küreselleşme yapılaması ve bilginin sınırsızca ve süratle dolaşabilmesi nedenleriyle, ulusal sınırlar iktisadi ve siyasi olarak yeniden tanımlanmaktadır. ( Elbette kavram olarak.) Köyleşen ülkelerden açlık, işsizlik, savaş, etnik-dinsel, kültürel sebeplerle göç eden kitleler, gittikleri ülkelere aynı sorunları taşımaktadır. Bu nedenle insan, kavuştuğu barış, refah, demokrasi gibi olguların yalnızca kendi “köyüne” değil, tüm dünyaya zorunlu kılındığını görmelidir.

İnsan, bugün var olan insan için çaba göstermelidir. Her nesil, kendi nesli için iyilik ve güzellik üzerine inşa edilmelidir. Vaat edilmiş bir yarın için şimdiki kuşağın fedası, akılcılığını yitirmiştir. Artık dünya çapında kararlar bile orta vadelidir. Bu değişim sürati nedeniyle her insan, yaşayan, var olan diğer bir insan içindir.

İnsan, ülkesinin ve dünyanın kaderini belirleyici olmakla mükelleftir. Ancak bu, insan ve devlet ilişkisinin yeniden tanımlanmasıyla mümkündür. Benim tanım önerim: Devletin demokratikleşmesi kadar, toplumun da demokratikleşmesidir. Otoriter, hoş görüsüz, şiddet tutkunu ve adaleti kendi sağlayan fertlerin oluşturduğu bir toplumdan, demokratik bir devlet meydana gelmesi düşünülemez.

İnsan, devletle ilişkilerinde tarihi geleneklerimizden ötürü zayıftır. Devlet vatandaşını tebaa olarak sayar. Kurallar ve yaptırımlar aba altından sopa gösterir ruhtadır. Devlet, vatandaşlarının canı üzerinde mutlak bir hakka sahip olduğuna inanır. Varlık sebebini, korkutma ve sindirme olarak tanımlar. Hizmeti bir görev değil, lütuf olarak kabul eder. Bu yapının değişmesi ve insan temelli devlet yapısının hâkim kılınması zorunludur.

İnsan, kendisinden ayrı ve başka etnik kökenler olduğunu kabul edecektir. Dini, örfi, kültürel ya da başka kümelere ait tanımlamalarla oluşacak idari yapı ( günümüzdeki gibi ) çeşitli tabular yaratmıştır. Çoğunluğa ait yargı ve yürütme sebebiyle oluşan sözde ihlaller nedeniyle yasaklar ve cezalar uygulanmıştır. Bu algı ve idare mekanizması terk edilmelidir.

İnsan, devlete güvenebileceği ortama sahip olmalıdır. Yasakçı ve otoriter devlet, halkına güvenmemekte, sorumluluk vermemekte ve insan da devletine kuşkuyla bakmakta, korkmakta ve devletine karşı sorumluluk duymamaktadır.
Şikâyet etmek hak aramak değildir.
Mesele: kayıtsız şartız boyun eğerek, çözüm üretebilecek şuurun yok edilmesiyle beraber, hak aramanın usülden ve esastan çözüm yollarını bulabilmektir. Oysa devletine güvenen insan ve halkına güvenen devlet denkleminde, haksızlığın adaletle sonuçlanması kaçınılmazdır.

İnsan, gelir ve servetini devlete yanaşarak artırma arzusunda ve eğilimindedir. İsteklerin tamamı devlette sonlanmaktadır. Bu anlayış nedeniyle, isteklerimizin bir maliyeti olduğunu unutmuşuz. Bu isteklerin cevaplanmasına dönük bir katkıda bulunmaktan kaçınarak, ter akıtan, emek veren fertler olmak uzaklaşmışız. Bunun yerine başkasının sırtından geçinen, köşe dönmeyi erdem sayan insanların çoğunlukta olduğu bir topluluk haline gelmişiz. Böyle bir toplum yapısının neticesi: Belli kesimleri koruyan ve kollayan, diğer kesimleri görmezden gelen ya da ufak tefek lütuflarla onları memnun etmeye çalışan keyfi bir yönetimin adı devlet olmuştur. Devletin vazifesi; düzenlemek ve denetlemektir. Devlet hakemdir. Şeffaf ve hesap veren bir yargıdır.

İnsan, ahlakını yitirmiştir. Tıpkı savaş dönemlerinde olduğu gibi zenginler çoğalırken, fakirler ezilmektedir. Yolsuzluk ve yoksulluk en feci toplum yarasıdır. Yolsuzluk, rüşvet, kayırma olayları sıradanlaşmıştır. Bu nedenle toplumun ahlaki yapısı çürümüştür. Duyarsız ve umutsuz fertler, günlük telaş içerisinde hafızasını yitirmiştir. Açlık, işsizlik ve yoksulluk nedeniyle, baskıya, şiddete, keyfiliğe boyun eğen, cefaya alışkın insanlar haline gelen toplum, ekmek yerine onurlarını yer hale gelmişlerdir. Buna çözüm üreten siyasi aktörler değişmiş, sloganlar yenilenmiş ancak sistem aynen kalmış hatta güçlenmiştir.
•     Yoksulluk
•     İşsizlik
•     Dengesiz Gelir Dağılımı
•     Dış Borç
•     Kamu Açıkları
•     Vergi Adaletsizliği
•     Kaynak tahsislerinde kayırmalar
•     Bölgeler arası dengesiz yatırım
•     Alt yapı Yetersizliği
•     Plansız Nüfus Artışı
•     Bilim ve Teknolojiye Yatırımsızlık
•     Eğitim-Öğretimde Tamamen Çürümüşlük

Acaba son 60 yılda, yukarıdaki sorunlardan herhangi birinin çözüldüğüne şahit oldunuz mu?

Paylaş
Etiketler: ahlakküreselleşmeSiyaset
Önceki Yazı

İntiharlar Ege’ye Kaydı

Sonraki Yazı

Nasıl Anılmak İstersiniz?

Murat Serdar ARSLANTÜRK

Murat Serdar ARSLANTÜRK

İlişkili Yazılar

M. Serdar ARSLANTÜRK

Kesişme-Messece

28 Eylül 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Doğu’da Çocuk Olamamak

22 Nisan 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Cemiyetten Cemaate

16 Nisan 2011
5k
M. Serdar ARSLANTÜRK

Tanrı’nın ‘Diktatörlüğü’

08 Nisan 2011
5k
Sonraki Yazı

Nasıl Anılmak İstersiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap