Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Erhan Ziya SANCAR

Ah Bir Çocuk Olsaydım 3-

Erhan Ziya SANCAR Yazar Erhan Ziya SANCAR
03 Mart 2019
Erhan Ziya SANCAR
1
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Mahalleden ne zaman bir sinek arabası geçse, tüm çocuklar peşine takılır ve ilaçlı hava en güzelinden solunurdu.

Eşeğiyle  mahalleden geçen  süüt değil DÜÜT diyen amcamızı ve limonlu dondurmalarıni beklediğimiz at değil eşek arabalı amcamızı unutamam.

Yazları su tabancası ile su savaşı yapılır, inşaat boruları ile füzecilik oynanırdı. Füzeciliği ileriye götürüp borulara dürbün taktıran bile olurdu.

Açık havalarda ise uçurtma şenlikleri düzenlenir, kaykay turnuvası içinse bayırların en diki bulunurdu. Köpüklü sularla baloncuklar üflenerek yarışma yapılır,yeni alınan arabaların benzin dolum kapağına, işeyen çocuk figürü yapıştırılırdı.

Naim Süleymanoğlu’nun halteri kaldırmadan önceki o bir kaç saniyede alt dudaklarını ileri itip nefesini yukarıya doğru üfleyerek saçlarını havalandırması tüm çocuklar için bir idol olmuş; bu karizmatik hareket penaltı atacak her çocuğun standart bir refleksi haline gelmişti.

Kuponla Meydan Larousse, televizyon, hatta arabanın verildiği bu dönemde benim en çok hatırladığım Sana margarinlerin kapakçıklarının biriktirilerek PK 34… Şişli/İstanbul’da bir adrese gönderilmesiydi.

Bu adres beynime o kadar çok kazınmıştı ki, üniversite için İstanbul’a gittiğimde, ilk olarak Şişli’nin nasıl bir yer olduğunu öğrenmek istemiştim.

Gazete kuponları o derece abartılmıştı ki; ultra kupon, mega kupon diye kampanyanın son gününe kadar telafi kuponları verilirdi.

Evdeki durum ise dışarıdaki durumdan tamamen farklıydı.

Kapının kenarlarına ayaklarımızı dayayarak tepeye kadar çıktığımız gün kendimizi büyümüş sayıyorduk.

Pazar günleri yıkanma günüydü. Annemin; benim temizlenme oranımın suyun sıcaklığıyla doğru orantılı olduğu savını bir türlü çürütemediğim için “yandım yandım” demekten de kurtulamamıştım

Banyonun hemen ardından Pazar gününün vazgeçilmezi Bizimkiler dizisi seyredilir ve Ali’nin konuşması ile dizi bitince “Bana yatağımın yolları, abim ve ablama ise İnter Star’daki Parliament Sinema Klubü’nün filmi” gözükürdü.

Allah rahmet eylesin komşu abimiz Muhittin’in bizim. Evde TV yokken benden rüşvet olarak ceviz fındık istemesini unutamam. Salı yerli film izlemek için onlara gitmek zorundaydık.

Teknoloji yavaş yavaş gelişirken elimize geçen ilk ürünler atari ve tetris olmuştu. Atarisi olmayanlar ise atari salonlarının müdavimleriydiler.

Ancak bu ürünler, arkadaşlıklar arasına set oluşturmaktan daha çok “Abi versene bir el de ben oyniyim” diyerek arkadaşlıkları daha da pekiştirmiştir. Rekor üzerine kırılan rekorların sonucunda yarışmalar yapılır ve rekor değerini elinde tutanın mahallede forsunden geçilmezdi.

Atari ve tetristen sonra, bilgisayarların Windows95 ile birlikte evlerimize girmesiyle; oyunlara Super Mario, Need for Speed ve Aduuket’li Street-Fighter da girerek eğlence dünyamız genişlemişti. Bir de bu oyunların televizyon ayağı vardı: Hügo.

Özellikle Tolga abinin o kadar uyarılarına rağmen telefonun tuşlarına basmaktan aciz çocukları televizyonda seyredip de kahrolmayan bir arkadaşım olmamıştı hiç…

Uzaktan kumanda olmadığı için televizyonun kanalı değiştirmek evin en küçüğü olarak bana düşerdi.

Şimdilerde 1000 tane TV kanalını tarayıp, izlemeye değer tek program bulmakta zorlanırken, TRT’nin o yıllarda yayınladığı o unutulmaz programlarda kendinden bir şeyler bulmak gayet mümkündü.

Magazin dünyamızın, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu Maradona’ya “Maraba Televole” dedirttiğini de hatırlatmama gerek yoktur umarım.

Günümüzde uydu ve internetin yerine hava durumu, maç sonuçları ve TV akışı gibi genel bilgiler ancak Teletext’ten öğrenilebiliyordu.

Renkli televizyonların yeni yeni hayatımıza girmesiyle; apartman çatısına 5 metrelik anten takan babamın beni televizyonun karşısına dikerek yukarıdan oldu mu diye bağırdığı günleri hiçbir zaman unutamam.

Inter Star, Kanal6, Kral TV ve HBB’nin gündeme damgasını vurduğu ve Erkan Yolaç’la Evet/Hayır, Halit Kıvanç’la Hadi Anlat Bakalım, Barış Manço ile 7’den 77’ye ve Adam Olacak Çocuk, Bir Başka Gece, Kara Şimşek, Mavi Ay, Altın Kızlar, Yalan Rüzgarı, Cesur ve Güzel, Süper Baba, Teksoy Görev’de, Söz Fato’da, Arena, Sıcağı Sıcağına, Batman, Kara Murat, Bay Meraklı ve Vestel reklamları, Çocuktan Al Haberi, Hababam Sınıfı ve Kemal Sunal filmleri, Herkül, Zeyna, Şans Kapıyı Çalınca, Çarkıfelek, Perihan Abla, A Takımı, İz Peşinde, TOP 10, TOP20 gibi programların seyredildiği efsanevi bir dönemdi.

Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı Kupalarının olduğu; Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin gündüz vakti TRT’de seyredildiği hatta maçta faul yapılınca muhabirin sahaya girip faul yapılan futbolcuyla röportaj yaptığı zamanlardı.

Maçın en önemli anında Murpy amcamızın kanunlarının doğruluğunu ispatlarcasına annemin televizyonun önünden geçmesi de cabasıydı…

TRT’nin yayın akışı bittiğinde bazen sinyal sesi, bazen müzik bazen de istiklal marşımızla birlikte çıkan o ünlü ekran hafızalarda yerini almıştır. VCR’si olan evlerde VHS kasetler kullanılır ve filmler bu kasetlerle seyredilirdi.

Hafta sonu sabahları ise başrolünü köpeklerin oynadığı filmler izleyerek geçirilirdi. Lassie gibi basketbol oynayan köpek, can kurtaran köpek, itfaiyeci köpek, polis köpek, esnaf köpek, kaykaycı köpek ve daha tonlarca değişik meslek grubuna ait köpekler vardı.

Bir de televizyonun çizgi film boyutu vardır; ki bu kısım efsanelere konu olmuştur.

Tsubasa’nın sahayı koşarken ancak sahanın ortasına geldiğinde karşı kalenin gözükmeye başlaması, dünyanın yuvarlak olduğunun en büyük ispatlarındandı. 2 koca bölüm boyunca sadece bir atağı konu alan bu filmler çocukların vazgeçilmeziydi, zira sabahın 6’sında kalkılıp bu çizgi filmler sabırsızlıkla beklenirdi.

Şimdiki çocuklar bir tıkla her türlü çizgi filme ulaşabildikleri için bu duyguyu anlamaları imkânsızdır. Çizgi filmlerin ve çocuk programlarının en fazla seyredilenleri Voltran, Alf, gölgelerin gücü adına diyen He-man, She-ra, Susam Sokağı ve Edi büdü, Alvin, Simon Théodore, Kaptan Mağara Adamı, Ninja kaplumbğar (Teenage Mutant Ninja Turtles, Şiredır – April– ben her zaman Leonardo’yu seçmişimdir), Arı Maya, Taş Devri, Riche Rich, Jetgiller, Şeker Kız Candy, Casper, Şirinler, Susam Sokağı, Jetgiller, Sevimli Kahramanlar, Alice Harikalar Diyarında, Hayalet Avcıları, Dinazor Denver, Heidi, Daffy Duck, Müfettiş Gadget, Laff-a-lympics yani ayı-yogiler, kötüler ve Scooby Doobies’ler, Red Kit ve Daltonlar, Temel Reis, Road Runner, Tenten, Transformers, Voltran, Mickey Mouse ve Pollyanna idi.

Müzik dünyasında ise söylenebilecek ilk şey 90’lı yılların en büyük modasının kasetler olmasıydı. Tüm sanatçıların itinayla kasedi alınır ve walkman ile dinlenirdi.

Ses kaydının yapılabilmesi için ise kasetlerin altlarının bantla kapatılmasının şart olduğunu bilmeyen yoktu. Pil çok değerli bir enerji kaynağı olduğu için kasetlerin ileri ve gri alınması “mode-degrade” bir aparat olan tükenmez kalemle yapılırdı. O döneme damga vuran sanatçı, şarkıcılar ve şarkıları : Aşkın Nur Yengi (Şişe üflediği sahneyi kaç kere denesem de yapamamıştım, bir rivayete göre o sesin çıkması için deniz suyu olması gerekiyormuş),

MFÖ (Ali Desidero), Hakan Peker

(Hey corc, versene borç; olmaz maykıl bende de yok), Burak Kut (Yaşandı Bitti) , İzel Çelik Ercan (Özledim), Koşan Adam Mirkelam, Tarkan (Hepsi senin mi?), Emrah (Hey hey hey taksi, bütün işlerim gitti aksi), Yonca Evcimik (8.15 Vapuru ve Bandıra bandıra ye beni), Demet (Kınalı Bebek), Mustafa Sandal (Onun arabası var, güzel mi güzel; şoförü de var, özel mi özel), Çelik (Ateşteyim), Sertap Erener (Sevdam Ağlıyor), Püsküllü saçlarıyla Harun Kolçak (Gir Kanıma) ve son olarak 97 Eurovision 3üncümüz Şebnem Paker

Şehirler arası otobüslerin çok kötü kokmasına ek olarak içinde sigara içilebiliyor olması da cabasıydı.

Kız çocuklar için taytın ve ışıklı spor ayakkabıların, erkek çocuklar için ise oduncu gömleğin, kazakları bele sarmanın, Casio F-91w kol saatlerinin ve efsanevi spor ayakkabısı olan Esem Sport’un moda olduğu, sobanın üzerinde kestane pişirildiği, karton kutuda civciv beslendiği, körfez savaşının televizyondan havai fişek gösteri izlendiği, eve alınan ilk cep telefonuna mucizevi bir alet gibi davranıldığı, akşamları sokaktan bozacıların geçtiği, Hagi, Boliç, Baliç, Şota, Şifo-Mehmet, Arçil, Atkinson ve Okocha’nın kahraman olduğu, Zeki Müren’in yılbaşı gecelerinde enfes Türkçe’si ve sesiyle müthiş şarkılarını yorumladığı,

Susurluk’un ayranından önce olayıyla tanındığı bir dönemdi. Her ne kadar şimdiki çocuklar imkân olarak bize göre çok daha avantajlı olsalar da; teknolojinin gereğinden fazla kullanılması, eğitim sisteminin eskiye göre çok daha rekabetçi bir ortam barındırması ve toplumsal dejenerasyonların sonucunda yaşamın bu evresini olması gerektiği gibi yaşayamıyorlar bence.

Bugün sokaklarda oynayan çocukların yerine bilgisayar başında saatlerce vakit geçiren, bitirilmedik oyun bırakmayan, sanal âleme dalıp “Face” ve “Twit” gibi sanal sitelerde saatlerce gerçek dışı yaşam süren bir çocukluk var maalesef.

Dolu dolu geçen bir çocukluğun ardından geri dönük “Keşke şunu da yapsaydım” dediğim hiçbir cümlem olmadığı için kendimi bu konuda çok şanslı hissediyorum.

 Bu vesile ile tüm çocuklara gerçek arkadaşlıklar, samimi dostluklar, eğlenceli birliktelikler, sağlık, huzur, başarı ve mutluluk getirmesini diliyorum.

Paylaş
Etiketler: cevizçizgi filmfındıkgazete kuponlarıitfaiyeci köpekmüzik dünyasınaim süleymanoğlupolis köpeksinek arabası
Önceki Yazı

Dipten Çıkış Başladı, İki Ayda Sipariş Defteri Doldu

Sonraki Yazı

Yalnız Kalan Kırımlı Kardeşlerimiz 1-

Erhan Ziya SANCAR

Erhan Ziya SANCAR

İlişkili Yazılar

Şımarıktı Hiperaktif Sandık
Çocuk Gelişimi

Şımarıktı Hiperaktif Sandık

27 Kasım 2025
5.1k
Ben Bir Öğretmenim
Eğitim & Kültür

Ben Bir Öğretmenim

24 Kasım 2025
5k
MİA Bir Dosta Ağıt
Anma

MİA Bir Dosta Ağıt

02 Kasım 2025
5.2k
Milli Eğitimde Reform Hemen Şimdi
Eğitim

Aferin Etiketleyin Linç Edin Çocuklarımızı

12 Ekim 2025
5.3k
Sonraki Yazı

Yalnız Kalan Kırımlı Kardeşlerimiz 1-

Yorumlar 1

  1. Mustafa Kemal ÖZGÜRSOY says:
    7 yıl önce

    Sevgili arkadaşım sanırım aynı yaşlardayız. Çünkü hemen hemen hepsini ben de yaşadım, gördüm. Üç sertlik yazınızı zevkle, özlemle, hasretle okudum.
    O gazetelerin kupon verdiği zamanlarda, sabahın erken saatlerinden itibaren gazetecinin önünde elimizde makas, beklerdik. Belki 3—5 kişi. Gazete alana sorardım, şayet kupon biriktirmiyorlarsa bize vermesini isterdik. Çoğu verirdi.
    Okudum mu bilemiyorum amma bir de artistletin vesikalık fotoları çıkardı cikletlerin içinden. Onları biriktirir, arkasında yer alan sayılar üzerinden çift – tek oyunu oynar, kazanırsak bastığımız sayıda resim alırdık. Kaybetmişsek yeniden basar elimizdeki veya karşıdaki kişinin resimleri bitinceye kadar oynardık.
    Çok iyi oldu yazdığınız. Güzel anılar paylaşıldı. Teşekkürler ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap