Mert, köpeğin ulumasından, sabaha kadar uyuyamadı. Kalktığında sararmıştı ve sinirleri tepesindeydi, bu kadar da olmaz, diye bağırdı. Saatlerce uludu, dedi.
Hakan, ağabeyine, ders çalıştım, yorgundum ve duymadım, dedi.
Mert bobinin yanına gidiyorum, gece niçin uludun, diye sorayım. Bir olay mı oldu da bir şey mi hissetti, dedi.
Kibar yaratık, kime kastın vardı. Bubi kuyruğunu salladı ve Mert’in üzerine atladı. Peşinden bağıran annesine ayakları pis değil, dedi. Ulumak nereden aklına geldi. Hiç mi acımadın, yarın dersleri var diye. Çantasını aldı ve bubi ye sarılıp ayrıldı.
İkinci teneffüse çıktıklarında; arkadaşı Arda koşarak Mert, yeğenin akşam trafik kazası geçirdi. Merak etme şimdi iyi. Mert şaşırdı, ne diyeceğini bilemedi. Yalnız ağzından “bubi” çıktı. Gece boyunca ulumasını, yeğeninin kazasına bağladı.
Mert hastane için müdür yardımcısına gitti. Yardımcı bir ders sonra birlikte gideriz, dedi. Olayın ne zaman ve nasıl olduğunu hemşire anlattı. Görünmez kaza işte, dedi. Çünkü kamyonun tekeri çıkmış ve hızla yola savrulmuş. Yoldan karşıya geçmekte olan yeğenine çarpmış ayağı kırılmış ayrıca kaburgası çatlamış. Tekerin geldiği gibi değil de kısmen çarpması yaralanmasına neden olmuş. Aksi halde ezilip giderdi, dedi.
Müdür yardımcısı, yeğenin uyuduğu için rahatsız etmeyelim, dedi. En az bir hafta yatacağını öğrendiler. Yarın gelmek üzere döndüler. Mert köpeğinin sabaha kadar uluduğunu söyledi. Müdür yardımcısı olabilir, köpekler hissederlermiş, dedi.
Mert bubiye gitti. Yemeğini verdi ve sevdi. Bubi kucağına atladı. Yüzünü ve ellerini yaladı.
Sabah yağmur şiddetini artırmıştı. Anne ve baba hastaneye gidecekti. Zil çaldı ve baba kapıyı açtı. Yağmur yolları göle çevirmişti. Yağmurluklu adam, “iyi günler” dedi. Yeğeninize çarpan teker benim kamyonumdan fırladı, dedi.
Kasise çarptığını ve tekerin kontrolden çıktığını söyleyip özür diledi. Gerekeni yapacağını söyledi. Kimliğini açıkladı. Kaçak olmadığını söyledi. Sizi giderseniz hastaneye götüreyim. Bu havada araba bulamazsınız, dedi.
Biz biraz geç gideriz. Yağmur da kalır dediler ve teşekkür edip adamı gönderirler. Öğleden sonra hastaneye gittiklerinde yeğenlerini ağrılarının azaldığını ve daha rahat olduğunu gördüler.
Yeğene bubinin gece boyu uluduğunu söylediler. Anne köpeklerin hissettiklerini, söyledi.
Hasan TANRIVERDİ























