Çiçekleriniz solmasın, dedim.
Size özendim, çiçeklerle süslediğiniz, bahçenizi çok güzel düzenlemişsiniz, dedim.
Yönetici bahçeye göz gezdirdi ve kenardaki süs ağaçlarına baktı. “Kuraklık bastırdı ve su kalmadı,” dedi.
Göz göre göre, çiçeklerin kurumasını mı izleyeceğiz, öyle mi? Diye sordum.
Maalesef der gibi başını salladı ve geri döndü.
Peşinden gittim ve seslendim. Bahçeyi kaç damacana ile sulayabiliriz, dedim.
Baktı, gerek yok diyemedi. Diyememesi hoşuma gitti. Demek ki suyu alırsam çalışanına sulama işini yaptıracaktı.
Beş taneyle sulanması yapılabilir. Böylece bahçenin kurumasını seyretmeyiz, dedi.
Toptancıya telefon ediniz, her gün beş tane getirsin. Çalışanınıza sulamasını yaptırmazsanız ben sularım. İşletmede kaç gün kalacaksam parasını peşin verdim.
Çalışanla birlikte sulama işlemlerini yapıyoruz ve çiçeklerin diplerini ayıklıyor ve temizliyoruz. Ayrıca ilacını ve gübresini, aldım ve çiçekler üç gün sonra, kendilerine geldiler. Bahçeye kimse çıkmazken, gelen bir daha gitmedi. Çiçekler o kadar güzel açtılar ki görülmeğe değerdi.
Süs bitkilerini de suladık. Bitkilerin yaprakları adeta dirildi.
Bahçeye bir düzen geldi. Bitkiler, yapraklarını en güzel şekilde açtı.
Toprak sulanınca yumuşak bir saha oluştu. Yabani otları, koparttık. Çiçekler güçlendi. Gübrelerini de verdiğimiz için gözle görülür, bir büyüme gerçekleşti.
Yöneticilerle samimi olduk. Seneye mutlaka bekliyorum, dedi. Son akşam konuştuk, bahçemizi bu duygularla iyileştiren size rastladım, dedi.
Seneye oraya gidemedik, yöneticiye tebrik attım, “çiçekler solmasın,” dedim. İsmimi yazmadığım halde aradı ve konuştuk. Bu sene küresel ısınma uğramadı, dedi.
Hasann TANRIVERDİ























