Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Emine PİŞİREN

Kaynana Neden Sevilmez?

Emine PİŞİREN Yazar Emine PİŞİREN
11 Eylül 2025
Emine PİŞİREN, Genel Eğitim, Kültür
0
Kaynana Neden Sevilmez?
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Geline kına yakılırken dahi:

“.. Hap koydum hap koydum

İçine de hap koydum

Kaynanamın adını kuyruklu

Yılan koydum,” kaynanayı kötüleyen türküler okunur.

 

Kaktüs hediye edersiniz: Adı;

 

“Kaynana Dili”

“Kaynana Topuzu”olur.

Gördünüz mü?

Daha evlenmeden önyargı oluşmuştur.

Daha ortada hiçbir şey yokken gelin kayınvalidesi¸ kayınvalide gelini hakkında olumsuz düşüncelere sahip oluyor.

Böylece her iki taraf, her an patlamaya hazır güdümlü bir bombadır. İncir çekirdeğini doldurmayacak bir bahane ile sessiz savaşa hazırdırlar. Üzücü bir durum değil mi?

Bu konuda sözü M.Ü Prof. Dr. Mehmet Aydın’a verecek olursak;

”Aynı kişiyi, yani oğlu ve kocasını seven iki kadın, sudan sebeplerle anlaşamayarak hayatı önce kendilerine, sonra tüm aile bireylerine zehir ediyorlar,” diyor.

.

Kaynana kimdir? Bu sözcük nasıl türemiştir?

Orhun Yazıtları’nda ve eski Uygur metinlerinde “kayn / kayın” biçiminde geçer.

Buradaki kayın öğesi, eşin akrabalarını işaret eder; ana ise anneyi…

Anlamı bugünküyle aynı: “evlilik yoluyla edinilen akraba.”

“Kaynana”, aslında “kayınana” yani “eşin annesi” “Kayınço veya Kayın birader” gibi…

Dilin doğal evriminde ses düşmesiyle “kaynana” biçimi kalıcılaşmıştır.

.

Türkçede “gelin”, evlenen kadın anlamına gelir. Yani bir aileye “gelmiş olan kadın”.

Aslında sözcük kök olarak “gel” fiilinden türemiştir.

Üzerine “in” isim yapım eki getirilerek “gelin” “gelin” yapılmıştır.

Ve bin yıldır ” evli kadınlara” “gelin” denilmektedir.

.

Gelelim, geleneksel aile kavramına önem veren Japonya’da bile gelin kaynana ilişkilerinde travmatik olaylara tanık olabiliyoruz. Bunun asıl nedeni nedir, diye düşündüm. Çünkü ben de henüz çiçeği burnunda bir kaynanayım…

Acaba sevilip sayılıyor muyum?

Bunu zaman gösterecek.

Zira;

Gelinler çoğu zaman kaynanalarını bir anne gibi göremez.

Kimi kıskanır, kimi mesafe koyar, kimi de her sözü yanlış anlayıp yüzleri ekşir, alınganlık maskesi takarlar.

Aslında farkına varmadan, önyargılarının kurbanı olurlar.

Oysa her kaynana, gelinin sevdiği adamın, canından koparıp ona emanet eden kadın değil midir?

Ama çoğu gelin, kaynanasının gözlerindeki sevgiyi değil, dudaklarındaki sözü görür.

Bir bakışı yanlış yorumlar, bir suskunluğu küçümseme sanır, bir sözünü yanlış algılar. Dokunsa kabahat, dokunmasa kabahat olur!

Böylece araya görünmez duvarlar örülür.

.

Annem vaktiyle bir hikaye anlatmıştı:

“Bir Böbreğin Sırrı”

Vaktiyle Uzak ülkelerde gelin kaynana birlikte yaşarlarmış.

Evlendiği günden beri kaynanasını hiç sevmez, onu bir anne gibi göremez; hep rakip, hep yargılayan bir kadın olarak görürmüş. Her sözünü ters anladığı gibi, her davranışını küçümsermiş.

Gelinin kalbinde öyle bir önyargı varmış ki, annesinin sıcaklığını kaynanasına zerre kadar duymazmış.

Yıllar geçmiş. Gelin bir gün korkunç bir trafik kazası geçirmiş. Hastaneye kaldırıldığında doktorların yüzleri kararmış:

“Hastanızın kazada sol böbreği lime lime olmuş. Diğer böbreği zaten nekroze olmuş hiç çalışmıyormuş. Tek umudumuz böbrek naklidir…”

Gelin yatağa düşmüştü. İçinde koca bir öfke ve kırgınlıkla hayatını sorgularken, beklenmedik bir mucize gerçekleşiyor:

Aylar sonra bir donör bulunmuş!.. Adı açıklanmayan, kimliğini gizli tutmak isteyen bir kadının böbreği ona nakledilmiş.

Ameliyat başarılı geçmiş. Gelin hayata tutunuyor, ama ne yazık ki kalbindeki o önyargılar hâlâ canlıymış. Kaynanasını hastalığı boyunca hiç görememiş. Bu nedenle ona olan mesafesi, yine hiç değişmemiş.

Hatta, ” beni sevmemiş, sevse hastalığımda gelir, bana bir tas çorba içirirdi,” gibi benzer düşüncelerle kadına içten içe sövüp durmuş. Olumsuz önyargılar besliyormuş. Sürekli yakınlarına;

“İyileştim, ayağa kalktım ama ben kimseye borçlu değilim,” diyormuş.

Oysa kaynanası; yeni alınan böbrek yeri iyileşmesi için başka bir şehirde yaşayan kuzkardeşinde kalıyormuş.

Aradan birkaç yıl geçmiş. Bir sabah hastaneden bir telefon gelmiş.

“Size bırakılmış bir mektup var,” demiş hemşire.

Gelin, şaşkınlıkla hastaneye gitmiş. Bir zarf uzatılır eline.

Zarfın köşesinde yazıyı görür görmez “Kaynanasının” o titrek harfleri hemen tanımış.

Ellerinin arasındaki kâğıt yanıyormuş, sanki. Zarfı hemen açıp okumaya başlamış…

 

**“Sevgili Gelinim,

Belki bir gün bu satırları okursun.

Beni hiçbir zaman annen gibi görmedin, biliyorum. Beni hep yanlış anladın. Belki ben de sana yeterince sevgimi gösteremedim.

Ama bil ki oğlumu sana emanet ederken kalbimde tek dileğim, senin mutlu olmandı.

Hastanede böbreğe ihtiyacın olduğunu duyduğumda hiç düşünmedim. Benim hayatım bitti sayılırdı ama senin daha yolun vardı.

Bir annenin kalbi, evladını sevdiği kadar, evladının sevdiğini de sevebilir.

Sen bunu görmedin belki, ama ben sana hep dua ettim.

Artık bu satırları okuyorsan, ben de çoktan göçmüşüm, demektir.

Kalbimde kırgınlık yok, sadece bir ricam var:

Beni annen gibi göremediysen bile, kalbinde küçücük bir köşe ayır bana.

Çünkü senin bedeninde benim bir parçam yaşıyor. Beni hatırladığında öfkeyle değil, sevgiyle, duayla hatırla.

Sana hayatımı değil, ama hayatımdan bir parça verdim.

Ve ben senin kaynanan değil…

Senin de annendim.”**

.

Gelin mektubu okurken gözyaşlarına hâkim olamadı. Yıllardır kalbine ördüğü duvarlar bir bir yıkıldı.

“Ben nasıl göremedim? Nasıl bu kadar kör oldum?” diye gözyaşlarıyla haykırıyormuş.

O an gerçeği fark etmiş ama her sözün sessiz kaldığı bir anmış.

.

Son söz:

Kıymetli okur!

Bir kaynana sadece “eşin annesi” değildir.

O kadın, senin yaşamana razı olacak kadar fedakâr, senin nefesin için canından vazgeçecek kadar annedir.

Kaynananıza “anne” bilmek zorunda değilsin…

Ama bil ki, onun kalbi bir gün sana nefes, sana can olabilir.

Kaynanamıza bakarken, aslında yarınki halimize bakıyoruzdur.

 

Şunu unutmayalım:

 

Ve bir gün her kadın *Kaynana* olacaktır.

 

“…Bugün senin olumsuz ön_yargın, yarın senin kaderin olabilir.”

 

Emine Pişiren/ Akçay

 

#eminepişireninyazıları

#eminepisiren10

#eminepişiren

#emineninşiirleri

#emineninyüreközleri

#emineningönülközleri

#şiirler

#gelinkaynana

Paylaş
Etiketler: gelinkaktüskaynana
Önceki Yazı

Sokak Satıcıları

Sonraki Yazı

Dilce

Emine PİŞİREN

Emine PİŞİREN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Özetlersek

Dilce

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap