Seheri çalkalarkan ezanın temiz sesi
Şükürle veriyorsa garip kul her nefesi
Değilse maddenin tatlı sesi canının tek kafesi
Olmamışsa para pul varlık onun mahpesi
Bayrama ne gerek var kuluna hergün bayram
Öksüz yetimin yükü binmişse şu bileğe
Mazlum çığlığı bir dert olmuşsa şu yüreğe
Yaptığı iyilikler kayıtlıysa küreğe
Bayrama ne gerek var veliye hergün bayram
Bir ezgi oynatıyor güldürüyorsa bir gül
Sızlatırsa şu gönlü bahçedeki mor sümbül
Hazin hazin örterse mazideki çil bülbül
Tahta atı gezdirip olmuşsa binit düldül
Her acıya ağlayıp sevince paldır küldür
Çocukça sev herşeyi gül sevincini bildir
Dertliyi de sevindir ağlayanı da güldür
Bayrama ne hacet var deliye hergün bayram
Kalmamışsa edep ar
Yıkılmış sınır duvar
Çatlamışsa şah damar
Hayat olmuşsa kumar
Her yönden bir fırıldak şaplak üstüne şamar
Yanmıyorsan her derde
Göze inmişse perde
Doğruluk yoksa serde
Hani insanlık nerde
Kalma gayri bu yerde
Bayrama ne hacet var ölüye hergün bayram
ŞÜKRAN UÇKAÇ YARGI
SAZSIZOZAN
10 TEMMUZ SUNGURLU























