YAŞ ALDIKÇA
Yaş aldıkça, badireler aştıkça
Bazen çiçek bazen çalı çıkar karşımıza
Çiçeğin dokunmadan solar da dalı
Çalıyı atlamak oldukça dağdağalı…
Gizli, açık, sinsi, dolaylı neler yağar başımıza
Ak alın, yalın ayak, esrik rüzgârlarda
Çoğu zaman karda, kışta, buzulda
Bazen ahmak ıslatan yağmurlarda…
Yaş kemâle erince dağılır sis,
Aydınlanır şafak, açılır perde
Altın’ın paslı, mermerin çamur,
şatonun baraka olduğu çıkar meydane…
Görüp duyduğun,
Sabrın kollarında sırılsıklam olduğun
Pek çoğuna göz yumduğun
Sığların öz benliği dökülür dane dane…
Masumu az, sahtesi çok
Meleği az, cini çok
Kumrusu az, kunduzu çok
Anlarsın toyluktan uyandığında…
Şeffaf değil pekçoğu puslu
Maskeler mavi boncukla dolu
Sureti aslen çıyandır çoğu…
Yüze gülen, ümit veren, arkası düzen
Yedi renk, yedi tonda göze sürme çeken
Çapı sıfır, sözü sahte, pervasız bazen
Yağcı, yağdanlık
Ve daha…dahası…
Resim ve Şiir: A.Soydan Atasayar























