Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Ekonomi

Tüketicinin Sazı Eline Alma Vakti

İncilay AKDENİZ Yazar İncilay AKDENİZ
18 Aralık 2023
Ekonomi, İncilay AKDENİZ, Siyaset & Politika
0
Tüketicinin Sazı Eline Alma Vakti
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Günlük yaşam kulvarlarımızda koştururken, pek çoğumuz için; iklim, çevre, gıda güvenliği gibi konuların marjinal düşünceler haline geldiği ve getirildiği bir dönemdeyiz. Farkında olmadan boş gözlerle baktığımız, bana ne dediğimiz, kulak arkası ettiklerimiz “yaşadıklarımızın çoğunlukla arkasında, arka planında yatanlar” dersem ne dersiniz?

İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, kimyasal kirlilik bugünümüzü ve yarınlarımızı şekillendiriyor. Sağlığımızı ve ve geleceğimizi tehdit ediyor.
Peki “tu kaka” kelimelerden biri olarak kabul ettiğimiz “marjinallik” içine hapsedilmeye çalışılanlar gerçekten marjinal mi? Seni beni, çoluğumuzu çocuğumuzu, torunlarımızı, herkesi etkilemiyor mu?

Aslında bu konu bırakın çevreyi/iklimi/ sağlığı; ekonomik, toplumsal ve siyasi yaşamı, güvenliği ve hatta ayrımcılığı, yani kısacası insana ilişkin her alanı şekillendiriyor.

Bu hafta sonu katılımın herkese açık olduğu, 16.12.2023 tarihinde TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, BAYETAV( Bir Arada Yaşarız Eğitim ve Toplumsal Araştırmalar Vakfı) ve ÇGD ( Çağdaş Gazeteciler Derneği) Akdeniz Şubesi tarafından düzenlenen, Gıda Mühendisi sayın Dr Bülent Şık tarafından ücretsiz olarak verilen “ Gıda, Beslenme ve Sağlık Haberciliği Atölyesi”’ndeydim.
İlginin çok olduğu çalışma; anlatımla, soru cevaplarla, örneklemelerle keyifli, bilgilendirici ve oldukça verimli geçti. Antalya’da çevre çalıştayında da sunumunu izlemekten memnuniyet duyduğum Dr Bülent Şık başta olmak üzere, vesile olan herkese çok teşekkürler. Keşke bu bilgiler her yerde ve herkese ulaşabilse ve farkındalık yaratılabilse. Böyle etkinlikleri mümkün olduğunca kaçırmayın derim.
Her eve, her vatandaşımıza ulaşması gereken bilgiler vardı atölye çalışmasında. Daha etkin olabilecekleri düşünüldüğünde özellikle yerel yönetimlerin bu konuda hassasiyetle çalışması ve vatandaşları bilgilendirmesi/ eğitmesi önemli bence. Kurumsal eğitimde de ilk öğretimden başlayarak gıda güvenliği, çevre ve iklim konularında çocuklarımıza eğitim verilmeli. Hepimizin bu noktalarda farkındalığının artması gerekli.

Önce birey bilinçlense, öyle eylese ve söylese. Sonra dokunsa yanındakine. Böylece hepimiz dur desek hayatımızı tehdit eden risklere ve son versek bu gidişata hep birlikte..
Çalışmanın tamamını burada aktarmak gibi bir niyetim yok. Günümüzde her şey zaten herkes için bir tık ötede.
Niyetim sadece sorup sorgulamak, birlikte düşünmek, birlikte farkına varmak mümkünse.

Evet, toplum sağlığı için en önemli konulardan biri gıda güvencesi ve gıda güvenliği. Hem pestisitlerin, hem de plastiklerin hayatımıza girmesi ile birlikte; çevre de, tükettiğimiz gıda ürünleriyle sağlığımız da, geleceğimiz de tehlikede.
Tarımda teknoloji kullanımı uzun süre önce başladı. Günümüzde digital tarım ve topraksız tarımdan bile bahsedilmekte. Tarımda emek gücü azalır, kullanılan ilaçlarla verim artarken, hayatımızda/ sağlığımızda neler azalıp artıyor acaba? Bunların çevreye, yaşadığımız dünyaya etkileri ne? Soluduğumuz havada, yediklerimizde içtiklerimizde ne var? Neden mahkum hissediyoruz kendimizi satılık damacana su şişelerine?
Topraklarına daha düne kadar baston saplasak yetişecek ülkemize ne oluyor? Sularımız neden kirleniyor böyle? Neden küçük çiftçimiz ayakta kalamıyor? Suyun gün geçtikçe daha da önem kazandığı malumken, bu coğrafyada senelerdir sağlıkla yetiştirdiğimiz ve ihraç ettiğimiz meyve sebzeyi bırakıp, neden daha çok sulama ve enerji gerektiren ürünlerin yetiştirilmesine yöneliyoruz? Neden bindiğimiz dalı kesiyoruz?
Domatesin, salatalığın, biberin neden tadı ve kokusu yok? Teknolojiden, sanayileşmeden ve “büyümeden” bahsederken, bilinçli mi gidiyoruz? Arka planda bizler ve içinde yaşadığımız çevrede olan biten ne? Kim kazanıyor ve kim kaybediyor bu sistemde? Kaybeden insansa, insanımızsa; bu büyüme denen olgu kimin için veya kime? Besin değeri olmayan, içi boş, belki de zararlı şeyleri tüketirken habire, düşünüyor muyuz? Artık neden “su içsek yarıyor” bize? Tabiri caizse “hırsızın hiç mi suçu yok” ki, hareketsizlik/az hareket bahanesi ile suçlu biziz sadece?

Sistemin yeni pazar oluşturduğu spor salonlarına, güzellik merkezlerine neden dünyaları harcıyoruz sonra? Bu kadar zengin miyiz ve sağlığımız konusunda bu kadar vurdumduymaz mıyız acaba?
İçinde bulunduğumuz döneme teknoloji yönünden bakarsak; kimisi bilgi, kimisi internet, kimisi bilgisayar, kimisi ise digital çağ diyor. İnternete erişimde her ne kadar dijital uçurum devam etse de, bir yanımızla da çoğumuz sanal alemlerde yaşıyoruz. “influencer” diye adlandırılan, ürün/ hizmet tanıtımı yapan ünlüsünden ünsüzüne pek çok kişi de burada etki yaratma ve para kazanma peşinde. İçeriklerinin, ya da bize ve çevremize etkilerinin ne olduğunu bilmediğimiz, belki de kendilerinin bile bilmedikleri ürünler e-ticaret konusu. Özellikle beslenme ve sağlık konusunda bırakın uzmanlığı, bilgili ya da bilgisiz herkes döktürüyor internet sitelerinde. Sağlık en önemli konuyken, bırakıveriyoruz bir yana (malum bu dönemde her şey para); sen ben o üç kuruşun hesabını yapmaya çalışırken, hepimizden toplananlarla milyonlar kazandırıveriyoruz bu insanlara. Tuhaf bir çelişki..

Neden ve niçinleri, bilgiyi bulmak için yararlandığımız bilimsel akademileri bile sorgulamamız gerekirken, sorgulamadan kapılıveriyoruz bu akışa.
Halk sağlığını tehdit edebilecek ürün ve hizmetlerin tesbiti noktasında devletin denetim gücü önemli. Yanıltıcı reklamların, ürün ve hizmet satışının ise bir cezası olmalı.

Sanal ortamın, paylaşımların kontrol edilebildiği, denetlenebildiği, hatta cezalandırılabildiği bu dönemde, bu sağlanamaz mı? Hele ki halkın sağlığı, iyiliği herşeyden öncelikli ve önemli ise?
Uzun süredir günü yaşa/ anı yaşa ve tüket/tüket sloganlarının her yerde uçuştuğu malum. Sonuçsa; hemen herkes yaşam koşullarının elverdiği şekilde günü kurtarma ve yaşama peşinde. Bugünü kurtarıp yaşarken, yarına ilişkin endişelerimiz ise çoğunlukla işin parasal/ maddiyat bölümünde. İyi de, sağlık, güvenlik olmadıktan sonra paranın hükmü nereye kadar?
İnançlıysan mesela; Azrail kapına geldiğinde bir ömür daha satın alabilmek için rüşvet versen kabul ediyor mu? Ya da öte dünyada cennetten bir yer satın alabiliyor musun? Hoş vaktinde gözü açıklar bunu da denememiş değiller hani..

İşin özü sayın okuyucu bırakalım sistemin körüklediğini.
Zaten biliyorsunuz ama, benimki sadece kulak arkası ettiklerimizi hatırlatma..
Her şeyi ihtiyacımız kadar, zamanında almalı ve tükettiklerimizin üretimine, ardında bıraktığı zararlara, içeriğine olabildiğince dikkat etmeliyiz. İsraftan kaçınıp, çöpümüze bile bakmalıyız sonra. Her çöpte kime nereye ve ne kadar zarar veriyoruz? Ya da adaletli gelir dağılımının olmadığı bu dünyada kimin hakkını/lokmasını yiyoruz?
Atıklarımızı ayrıştırmalıyız mesela. Ayrı çöp kutuları yoksa mahallelerimizde, yerel yönetimlerden ısrarla talep etmeliyiz.
Giymediğimiz/giyemeceğimiz eşyanın ya da yemediğimiz/yiyemeyeceğimiz gıdanın evimizde işi ne? Neden satın alıyoruz? Depo ya da çöp mü evimiz, bedenimiz?

Artık emek gücü kuşlanımı çok az. Enerjiye, teknolojiye ve kimyasal maddelere dayalı bir üretim söz konusu. Aldığımız bir tişörtün, kullandığımız bir çarşafın dahi üretim esnasında ardında bıraktığı ayak izi peşmizi bırakmıyor, eninde sonunda bizi buluyor.
Tüketim ve talep arzı belirliyorsa, iş aslında bizim/ yani bireylerin bilinçlenmesi ve harekete geçmesinde..
Sahi çöp demişken; gelişmiş ülkeler sağlığa zararlı çöplerini ve topraklarına zarar verebilecek üretimlerini sınırları dışına çıkarıyor, başka ülkelere yönlendiriyor.

Kendi toplumlarının toplum sağlığı açısından, uygunluk vermedikleri ürünlerin sınırlarından içeriye girişine bile izin vermiyorlar.
Merak.. Biz ne durumdayız peki?
Betonlaşma, maden ocakları, taş ocakları, yok olan yeşil.. Altına girecek toprak bile bulamayacağız yakında kentlerde. Nefes alamıyor insan, nefes alamıyor dünya.

Aslında sorgulamayı “ben” den çıkarıp, “biz”e dönüştürerek yapmak işin en önemli boyutu. Toplumun tamamı için denetlemek, gerektiğinde ses çıkarmak ve hesap sormaksa sorumlu vatandaşlar olarak hepimizin borcu.

Her alandan, her ideoloji ve görüşten politik söylem ve eylem uyuşmazlığını en çok göreceğiniz yer de çevre/ iklim değişikliği/ gıda güvencesi ve güvenliği konusu. Bütün dünya, (politik aktörleri, iktidarı, muhalefeti ile) sanki hâlâ; yapar”mış”, dikkat eder”miş” gibi.
Evet, birleşmemiz gereken konuların belki de en önemlilerinden biri bu. Arzı toplumsal talep, tüketim ve hatta tepkinin belirlemesi lazım .
Oysa günümüzde teknolojinin, reklamların, yönlendirmenin de getirisi ile birlikte görülen o ki; tüketimi belirleyen arz, dolayısıyla sermaye…
Arz/ sermaye almış sazı ele çalıyor ve bizler farkında olmadan ritme kapılıp oynuyorsak, o sazın mutlaka ve acilen bize geçmesi gerekli.

Son olarak atölye çalışmasına geri dönüp oradan güzel bir sloganla bitirelim:
“(U)Mutlu olmayı ihmal etme.”

Adaletle, eşitlikle, refahla, sağlıkla, güvenle, mutlulukla, özgür günlerde kalın.

Sevgi ve saygılarımla..

Paylaş
Etiketler: arzemekenerjiMarjinallikteknoloji
Önceki Yazı

Çocuklarımız Sokağın Bataklığına Düşmesin

Sonraki Yazı

2023 Yılı Manifestosu

İncilay AKDENİZ

İncilay AKDENİZ

İstanbul ,Süreyyapaşa Sağlık Meslek Lisesi hemşirelik, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü lisans, Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Tarih Bölümü lisans, aynı fakültenin Sosyoloji bölümünü lisans, Medya ve İletişim bölümü önlisans mezunuyum. Özel bir bankadan emekliyim. Tarih, toplum, doğa, insan, kitaplar, sahne sanatları( izleyici olarak), seyahat( kültür seyahatleri) özel ilgi alanım. Bence öğrenmek; yaşam boyu süren en güzel aktivitedir. Barışçıl, demokratik, her yönden ve herkes için eşitlikçi, çevreci, adil, ötekisiz/berikisiz, baskısız ve herkes için güvenli, aydınlık refah dolu yarınlar temennim. Üniversite öğrencisi tek çocuk sahibiyim.

İlişkili Yazılar

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş
Ekonomi

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
5k
Borsa
Edebiyat

Borsa

02 Aralık 2025
5k
Devlet ve Ateşten Gömlek
Eğitim & Kültür

Devlet ve Ateşten Gömlek

01 Aralık 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)
Gündem

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (ll)

29 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
2023 Yılı Manifestosu

2023 Yılı Manifestosu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap