Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat

Aksu Öğretmen Okulu (LI)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
29 Mayıs 2023
Edebiyat & Sanat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

GÖKALP GİBİ BİR YİĞİT

RASİH KAPLAN

Okullarda gördüğümüz tarih dersleri, çok iyi bildiğimiz gibi, Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşlarını anlatır genellikle.  Dolayısıyla tarih dersleri tarih bilinci vermez öğrencilere.

Söz gelişi, “İstanbul kim fethetti, ne zaman fethetti?”; “Fatih’ten sonra kim padişah oldu?” “Yavuz Sultan Selim hangi savaşları yaptı?” gibi sorular ve yanıtları ile ne öğrenilebilir ki?

1958’de Aksu Öğretmen Okulu’nda 5. sınıftan son sınıfa geçen tüm arkadaşları gibi Hüseyin Erkan da bu sorulara doğru yanıtlar verdiği için, o da iyi tarih bildiğini sanıyordu.

Ne zaman ki, o yaz Ziya Gökalp’in Türkçülüğün Esasları adlı kitabını okumaya başladı, işte o zaman anladı yanıldığını.

Çünkü o kitabı okuyuncaya dek, eski Türklerde aile kavramının yurt sevgisi kadar önemli olduğunu, kadına ve kadın haklarına çok önem verildiğini bilmiyordu. Hele hele temelinde adalet, şefkat ve sadakat olan çağdaş uygarlık ahlakı, eski Türklerde herkesin vazgeçilmez niteliği olduğundan hiç mi hiç haberi yoktu.

Ayrıca anayurttaki atalarımızın dinsel inançlarının barış temeline dayandığını, dolayısıyla toplumdaki başka insanların farklı görüşlerine olduğu gibi, başka toplumların değerlerine de saygı gösterdiklerini de bilmiyordu.

Bu güzel özelliklerimizin pek çoğunu yitirmişiz biz zamanla. O nedenle eğitim, üretim ve ekonomide de geri kalmışız; bilimde, edebiyatta, güzel sanatlarda da… Kısaca söylersek, aklınıza gelen her alanda çağdaş uygarlıktan çok mu çok uzaklarda…

Hastalığın teşhisi konulduğuna göre tedavisi belliydi. Gökalp’ten önce Namık Kemal, Tevfik Fikret de çok açık olmamakla birlikte bazı ipuçları vermişlerdi. Ama Gökalp açık açık yazıyordu. Vatanımızı kurtarıp bağımsızlığımızı kazanarak cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal’in ülkemize daha büyük hizmetler yapacağına, zararlıyı atıp yerine yararlıyı koyacağına inanıyordu.

İlk yapılacak iş, halk egemenliğine dayanan bir yönetim kurmaktı ki, cumhuriyetle bunu gerçekleştirmiştik zaten. Ama iş bununla bitmiyordu ki. Asıl bundan sonra yapılması gerekenler daha  önemliydi.

Hiç vakit kaybetmeden çağdaş bir eğitim ve hukuk düzeni kurmalıydık. Ve de başta Kur’an olmak üzere tüm din kitapları Türkçe yazılmalıydı. Burası Türk ülkesi olduğuna göre ezan dahil, tüm dualar da Türkçe olmalı, vaazlar da Türkçe verilmeliydi.

Benim aklıma, benim mantığıma da öyle yatkındı ki bu sözler. İyi de Gökalp ve Atatürk dışında neden başkaları dile getirmemişti ki bu düşünce ve önerileri? Ve benim bu kitabı ilk okuduğum günlerin cumhurbaşkanı, Atatürk’ün son başbakanı Celal Bayar, niçin Atatürk’ün yolundan gitmiyordu?

Anlamı bilinmeden, ne söylediğini anlamadan Arapça sureler okuyarak kılınan namaz gerçek bir ibadet sayılır mıydı?

Günümüzden 100 yıl önce yazılmış Türkçülüğün Esasları adlı bir kitabın, o günlerdeki toplumun dinsel inançlarını, yüzyıllardır anlatılagelen hurafeleri falan savunduğu sanılır; değil mi?

“Aman Fuzuli’nin, Baki’nin, Nef’i’nin şiirlerinde kullandığı dile, zevke sahip çıkalım; padişahlarımızı övmeye devam edelim; saray müziğini köylülerimize sevdirelim; başımızdan sarığı, fesi, sırtımızdan cübbeyi, şalvarı çıkarmayalım” falan diyeceği düşünülür.

Ama Gökalp ezberci, kopyacı ve tembel biri değil ki. O bir düşünür… O bir aydın… O bir araştırmacı… O pek az yetiştirdiğimiz bir bilim insanı… O bir toplumbilimci…

Bugün yeniden açıp okuyorum da bu değerli eseri, şaşıp kalıyorum. Bu seçkin düşünür, o karanlık günlerde nasıl da yetiştirmiş kendini öyle?

Ya Atatürk’e ne demeli? Ya onun çevresinde toplanan kahramanlara?..

Ya devletin başı padişah, ülkemiz doğusundan batısına işgal edilirken hiçbir şey olmamış gibi sarayında yaşarken, hükümet başkanı ve üyeleri İstanbul işgal edilirken bile seslerini çıkarmazken, “Ben niçin karşı çıkıp kendimi tehlikeye atayım!” demeyen yurtseverlere ne diyelim?

Onlardan birini çok iyi tanıyorum ben. Adı Rasih Kaplan… “İsim pek yabancı gelmedi ama kimdi bu yurtsever?” diye merak edeceğinizi bildiğim için anlatayım:

Rasih Kaplan, Antalya’nın Akseki ilçesinde Atatürk’ten iki yıl sonra doğar. (1883) Babası, daha sonra Akseki müftüsü ve Akseki belediye başkanı olan Tahir Efendi’dir.

Oğul Rasih, ilk ve orta öğrenimini Akseki’de tamamlayıp 1902’de Konya Medresesi’ne başlar. Dört yıl sonra başarı belgesi alıp Mısır’a gider. Babasının mezun olduğu El-Ezher Üniversitesi’ne girer. Felsefe, edebiyat ve toplumbilim dersleri alıp 1911’de İstanbul’a gelir. Burada hukuk eğitimi almak ister ama babasının ölümü üzerine Akseki’ye döner.

Babasının yapımına öncülük ettiği ilkokulda öğretmen olarak çalışır. O yıllarda Konya’ya bağlı Antalya sancağının İl Genel Meclis Üyesi seçilir. Ayrıca Akseki Eğitim Müdürlüğü ve ilköğretim meclisinde üye olarak çalışır.

Birinci Dünya Savaşı sonrası 28 Mart 1919’da İtalyanlar Antalya işgal eder. Rasih Kaplan, bu işgale karşı olduğu gibi, tüm işgallere de karşı olduğunu cesurca haykırır.

Antalya’da onun da öncülüğü ile kurulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin en gözü pek ve düşündüğünü apaçık söylemekten çekinmeyen bir üyesidir o artık.

23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanınca, üç çocuk babası bir aile reisi olduğuna aldırmadan Antalya Milletvekili olarak Ankara’da alır soluğu.

İstanbul Hükümeti’nin sadrazamı Damat Ferit Paşa’nın kabinesinde Şeyhülislam olarak görev yapan Dürrizade Abdullah, 11 Nisan 1920 günü bir fetva verir. Bakalım, ne diyormuş?  “Kuvayi milliye hareketine katılanlar eşkiyadır. Öldürülmeleri günah değil bir vazifedir. Dinen câizdir.”

Bu fetva Ankara’da toplanan TBMM’nin 13 Mayıs 1920 günlü oturumunda okunduktan sonra söz alan Rasih Kaplan, bu fetvayı verenin, “Vatan ve milletimize ihanet ettiği gibi, dinimize de ihanet ettiğini”(*) haykırır.

İşte böylesine bir yiğittir; 1920’den 1950’ye kadar aralıksız 30 yıl milletvekili olan Rasih Kaplan. Padişahlık ve halifeliğe son verilmesi dahil, tüm devrim yasalarının görüşülmesinde Atatürk’ü hararetle desteklemiş çağdaş görüşlü aydın bir yurtseverdir o. Daha söylenecek çok sözler var onun için ama şimdilik bu kadar yeter.

İyi ki Akseki Eğitim Hayratı Derneği, ‘Rasih Kaplan’ adlı çok değerli bir kitap hazırlatıp       yayımlamış. Zevkle, mutlulukla, kıvançla okudum. Bu seçkin politikacımıza karşı olan sevgim ve saygım bir kat daha arttı. Emeği geçen herkese gönülden teşekkürler!..

Hüseyin Erkan

———————————————————————————————————-

(*) RASİH KAPLAN, Hazırlayanlar: Sinan Yücel, Attila Durak, Rasih Kaplan, Yayımcı: Murat Tokluca,

İstanbul 2023, 175 sayfa. İstek için telefon: (0212) 542 93 38

Paylaş
Etiketler: aksu öğretmen okuludamat ferit paşaHüseyin Erkanistanbul hükümetirasih kaplanTürkçülüğün Esasları”ziya gökalp
Önceki Yazı

Gelecek Nesillerimiz Çocuk İşçiler

Sonraki Yazı

Bu gün Günlerden İstanbul

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Bebeğim
Edebiyat

Bebeğim

06 Aralık 2025
5k
Güvenlik Görevlisi
Hasan TANRIVERDİ

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
5k
Aklımda Bir Ses Var
Celalettin KURT

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
5k
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Bu gün Günlerden İstanbul

Bu gün Günlerden İstanbul

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap