Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Diken Tarlasından Gül Bahçesine (XXX)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
20 Mart 2022
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Diken Tarlasından Gül Bahçesine (XXX)
415
Paylaşma
5.2k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

HANIM, HANIM! NE YAPTIN SEN HANIM?

erkekliğiyle övünüp duranlara

aldanıvermeyin hemen

dişisinden korkmayan bir aslanın

alnını karışlarım ben!

H.E.

Bahçıvanımız İlyas Efendi ve eşi Sebile Hanım, başkalarına olduğu gibi, birbirlerine karşı da kibar ve saygılıydılar. 17 yıl birlikte olduk; bir gün olsun bağırıp çağırdıklarına, kavga ettiklerine, ağızlarından kötü bir söz çıktığına tanık olmadım hiç.

Sebze yetiştirmede ustaydı Sebile Hanım. Sebze fidelerini mecbur kalmadıkça dışarıdan almaz, kurutup sakladığı tohumlardan kendisi üretirdi.

Ne zaman sulayıp ne zaman çapa yapacağını da iyi bilirdi, nasıl gübre verileceğini de… Eşi gibi o da çok tutumluydu. Mümkün olduğunca hiçbir şeyi çöpe atmazdı. “Sakla samanı, gelir zamanı” derdi hep.

“Gübre gerekli mi Sebile Hanım? Gübre alalım mı?” diye sorduğumda:

“Neden boşuna para vereceksin Hüseyin Bey? Karşıda tavuk çiftliği var. Tavuk gübresine kimse para verip almıyormuş. ‘Gelin, istediğiniz kadar alın, götürün’ diyorlarmış İlyas’a. Her gün, bir iki el arabası doldurup geliyor o da. Ben de teneke içinde bir gün suda bekletip şerbetini çıkararak çapadan sonra sulama yaparken veriyorum sebzelere. Bundan güzel gübre mi olur? Zaten siz de suni gübreye karşısınız. Daha ne?” deyip gübre aldırmıyordu bana.

Bir anne, yavrusunu nasıl koruyup kollarsa, o da öyle koruyup kollardı; diktiği fideleri, yetişen sebzeleri. Yabani otların, yetiştirdiği sebzelere zarar vermesine asla izin vermez, her birini tek tek söker alırdı köklerinden.

Seviyordu, bahçede çalışmayı. Çekti miydi beline kadar şalvarını, işine verirdi kendini tümden. Öyle verirdi ki hem de, başucuna kadar varırdınız da çalışırken, görmez, duymazdı o sizi.

Ha Akseki’nin Menerge (Minareliş) köyünden Hacı Veli’nin kızı, Gödeneli Bıçığın Osman’ın eşi Şefika Erkan, ha Sebile Hanım!..

Gerçekten de sakinliği, çalışkanlığı ve işini en güzel şekilde yapmaya özen göstermesiyle babama ne kadar çok benziyorsa İlyas Efendi, eşi Sebile Hanım da annemin bir kopyasıydı.

Şirin Teyze’m, Zöhre Teyze’m, Medine Teyze’m de öyle değiller miydi sanki!

İlyas Efendi dışındakiler çoktan göçüp gittiler öteki dünyaya. Işıklar içinde uyusun hepsi de.

•             •             •

Silivri’nin Semizkumlar mevkisinde bulunan Büyük Erseven Tatil Köyü’ndeki dubleks villamızı bırakıp dikenli bir tarlayı gül bahçesi yapma azmiyle Kavaklı köyüne geldiğimizin üçüncü yılıydı sanırım.

Deniz kıyısındaki o tatil köyünde yaklaşık yedi, sekiz yıl birlikte olduğumuz sevgili komşularımızı unutmamıştık elbet. Birbirleriyle çok iyi dost olan Şanlıurfalı üç komşumuzu davet ettik; bir hafta sonu.

Tekstilci Necati Bey ve eşi Perihan Hanım, ayakkabı imalatçısı Vahap Bey ve eşi Zâhide Hanım ile tüccar Halil Bey ve eşi Aysel Hanım, bir pazar günü birlikte geldiler; öğleye doğru.

“Ooo!.. Siz denizi ve güzel tatil köyümüzü bırakıp gittiniz diye üzülüyorduk ama cennette yaşıyormuşsunuz meğer.” diye iltifat ettiler. Hele hele çok zor beğenen, beğenisini pek az dile getiren Necati Bey’den bile öyle güzel sözler duyduk ki, memnun olduk tabii.

“Kaça aldınız burayı?” diye sordular sonra.

Beş, altı yıl önce aldığımız fiyatı söyleyince:

“Bedava, bedava!.. Bize niye söylemiyorsunuz arkadaş? Komşuluğumuzdan memnun değil miydiniz yoksa?” diye ciddi ciddi gönül koyunca:

“Aksine… Biz sizlerden çok memnunduk. Söyledik de ama hiç ilgilenmediniz o zaman. Vakit geçmiş değil. Yan tarafımız satılık. İsterseniz buyurun, yine komşu olalım.”

“Kaça satıyorlar?”

“Bilmiyorum; ilgilenmediğim için sormadım. İsterseniz, köydeki emlakçılara gider sorarız.” dedim ama oralı olmadı kimse.

Unutulmaz bir anısı var o günün. Paylaşmalıyım onu mutlaka sizinle.

Necati Bey’le Vahap Bey’in iddialı bir tavla maçı yaptıkları, eşimin de mutfakta olduğu bir sırada bayanlar:

“Hüseyin Bey, bahçeyi şöyle bir dolaşabilir miyiz?” diye sordular.

“Hay hay, buyurun!” deyip düştüm önlerine.

Domatesler, patlıcanlar, biberler, fasulyeler… Henüz ürün vermemiş; çiçekteler…

Ve kabaklar… O bölüme varınca, “Ay!.. Ne güzel çiçek açmış bunlar?” deyip öne geçti Halil Bey’in eşi Aysel Hanım.

“Perihan Hanım, Zâhide Hanım! Baksanıza ne kadar büyük?” deyip koparıverdi bir çiçeği.      İçim gitti ama konuğumdu karşımdaki. Niçin kopardığını anlamaya çalışırken, bir daha, bir daha…

“Yapma, koparma” diyeceklerini bekledim öteki iki hanımın ama umurlarında olmadı hiç.

Bir de baktım, Sebile Hanım geliyor uzaktan koşar adım. Gelir gelmez:

“Hanım, hanım! Ne yaptın sen hanım? Yeni doğmuş bir bebeği, annesinden koparıp çöpe atmak yakışıyor mu sana?” diye sormasın mı?

Şaşırıp kaldık hepimiz.

“Eyvah, eyvah! Çok ayıp oldu.” dedim içimden.

“Ne yaptım ki ben? Neden böyle bir soru sordunuz bana?” deyince konuğumuz:

“Elindeki çiçeklerin bir bebekten ne farkı var? Pazardan para vererek aldığımız, pişirip lezzetle yediğimiz kabaklar, elinizdeki o çiçeklerden olur. Bunu bilmiyor musun sen?”

“Ay, özür dilerim. Biz bu çiçeklerden de dolma ya da sarma yaparız. Onun için koparmıştım. Ama sen haklısın. Sormadan koparmamalıydım ben.”

O âna kadar, araya girmemek için zor tuttum kendimi. Biri sevgili bahçıvanım, öteki sevgili komşum ve konuğum. İki arada bir derede kalmıştım ki, Sebile Hanım söyledi son sözü:

“Kusura bakmayın, konuşmamla sizi kırdıysam. Ben Bulgaristan göçmeniyim. Birkaç yıl oldu henüz geleli. Türkçem kıttır biraz da!” deyip o da özür diledi de, sorun çözülmüş oldu böylece.

Yâni ki o gün, özür dilemesini bilen anlayışlı iki bayan sayesinde kurtuldum ben!

Paylaş
Etiketler: bahçedikengültarla
Önceki Yazı

Çanakkale Mahşeri

Sonraki Yazı

Psikolojik ve Sosyolojik Yaklaşımlı Öğretim

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Psikolojik ve Sosyolojik Yaklaşımlı  Öğretim

Psikolojik ve Sosyolojik Yaklaşımlı Öğretim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap