İşte ayet Allahın muradı belli deme…
Evet…işte ayet deme öncelikliliği olmayan ibadetlerde emirlerde…
İşte ayet Allahın muradı belli deme…yetmez bir ayet veya bir hadis muradı iradeyi anlamamıza…Uhudda münafıklar vardı içimizde..ama öncelikli düşman MEKKE müşrikleriydi…yani tehlikelikte her düşman farklıdır der adl sıfatı da akıl da…
Allah HAKİM sıfatlıdır…muradı ilahisi şartlara önceliklere göredir…
İşte ayet Allahın muradı belli deme…Peygamberin yani asrı saadetin idaresi bire bir Allah tarafındandı…o aynaya da bak…ve Öncelikli amacımız ne bunu anla…mesela…Hz. Peygamber “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” buyurdu…ve bu surelerde de Hz. Peygamber’in inkârcılarla şirk ve sapkınlıkta birleşemeyeceği kesin bir üslûpla ifade edilmekte…
Hac yapmadan döndü Medineye peygamber…öncelikli amaç tutmadı hac ibadetini…imkan ölçüsünde ısrar edeceğimiz bir ibadettir hac…
Evet…işte ayet deme öncelikliliği olmayan ibadetlerde emirlerde…
Tebuk seferine hurma toplama mevsiminde çıkıldı hurma toplamak rızık derdi öncelenmedi yani…
Allah HAKİM sıfatlıdır…muradı ilahisi şartlara önceliklere göredir…
Peygamberimizin ve sahabenin öncelediklerini öncelemeliyiz….yani…işte ayet deme öncelikliliği olmayan ibadetlerde emirlerde…
Mesela imani konular önceliklidir…
İşte ayet…”De ki: “Ben, Allah’tan başka yalvardıklarınıza tapmaktan men olundum.”
De ki: “Ben, sizin keyiflerinize uymam. Çünkü o takdirde sapıtmış ve hidayeti bulanlardan olmamış olurum.”(Enam /56) imani konular önceliklidir…
Her konunun önceliklerini bilmeliyiz ve uymalıyız…mesela…hz Ebu bekir zekat vermeyenlerle savaştı…zina suçu işleyene asrı saadette nasıl davranıldı…neden riba Medine dönemine kaldı yasaklanmada…
Evet…mesela hicret izninde acele edilmedi… zulme dayanılmayınca hicrete izin verildi …yani Allahın da yani esmanın da önceledikleri var İslam fıkıhı ölmemek için domuz eti ye demiş…yani şafi sıfatı ile ilgili bu yasağa cevaz var… ölümden kaçmak daha öncelikli görevimiz…
Allah HAKİM sıfatlıdır…muradı ilahisi şartlara önceliklere göredir…
Evet…önceliklerimiz olsun… şartlara yani HAKİM sıfatına uymalıyız…esba-ı nüzul sırası bize bu konuda bir streteji öğretir…
İdeal müslüman nedir…önceliklerini iyi bilendir…bize talebeyken öğretmenlerimiz şöyle derdi…önce eşek olun düşmanınıza sonra tepik atın canı çok yansın…Ülkemizin menfaatlerinin de önceliklerini bilmeliyiz..işte ayet deme …Çünkü Allah HAKİM sıfatlıdır…muradı ilahisi şartlara önceliklere göredir…
Evet…Allah HAKİM sıfatlıdır…
Evet…Hakîm kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de doksan yedi yerde geçmektedir. Bunlardan beşi Kur’an’a nisbet edilmekte ve “lehinize veya aleyhinize hükmeden” yahut “hiçbir çelişkisi ve tutarsızlığı bulunmayan” mânasına gelmektedir. Bir âyette de Kur’an’ın indirildiği “mübarek bir gece”de tesbit edilen her işin (emr) sıfatı durumundadır. Doksan bir âyetteki hakîm ismiyle on yerde geçen hikmet kelimesi Allah’a izâfe edilmektedir (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ḥkm” md.)
Evet…Kelâm âlimleriyle esmâ-i hüsnâ şârihleri, hakîmin “ilimde ve fiilde kemal” şeklinde ifade edilebilecek temel anlamından hareket etmiş, bazıları ilimdeki hikmete, bazıları da fiildeki hikmete ağırlık vermiştir. Ebû Mansûr el-Mâtürîdî, tefsirinin bir yerinde hakîm isminin yorumu için hikmeti esas almış ve bunu “bilerek hükmetmek ve her şeyi yerli yerine koymak” şeklinde tanımladıktan sonra hakîmi şöyle açıklamıştır: “Allah bilmeden, gafletle veya isabetsiz bir şekilde hükmetmez; O, insanlarda görülebilen bu vasıflardan münezzeh ve berîdir” (Teʾvîlâtü’l-Ḳurʾân, vr. 362b)
Hakîm ismi “bilen” mânasına alındığı takdirde zâtî isim veya sıfatlar grubuna, “âhenkli, sağlam ve sanatkârane iş yapan” mânasına alındığında ise kevnî-fiilî grubuna girer. Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, bu ismin ikinci mânada kabul edilerek fiilî sıfatlardan sayılmasının ciddi problemler doğurabileceğini söyler ve bu sebeple birinci mânanın isabetli olduğunu vurgular. Kevnî-fiilî grubunda mütalaa edildiği takdirde ilâhî fiilleri ezelî kabul etmeyen Mu‘tezile ve Eş‘ariyye’ye göre bu ismin ezelî olması imkânsızdır. Bu durumda ve ayrıca kelimenin dil kurallarına göre değerlendirilmesi karşısında hakîmin “alîm” mânasına alınarak zâtî isimlerden sayılması gerektiği kanaati ağırlık kazandı…
Hakîm ismiyle “hakkıyla bilen” anlamındaki alîm, “her şeyin iç yüzünden haberdar olan” mânasındaki habîr, “ilmi ve merhameti her şeyi kuşatan” anlamındaki vâsi‘, “eşi ve örneği olmayan, sanatkârane yaratan” anlamındaki bedî‘ isimleri arasında anlam yakınlığı vardır. (ESMÂ-i HÜSNÂ)
Evet…Allah HAKİM sıfatlıdır…muradı ilahisi şartlara önceliklere göredir…





















