Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ömer Sabri KURŞUN

Biraz Daha İnsanca

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
27 Kasım 2020
Ömer Sabri KURŞUN
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…

Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…

(Dün gece uzağımda yakınımda duran insanoğlunun ahvallerini kendimce tekrar mülahaza ettim ve bu sabah bu eski tarihli köşe yazımı tekrar yayınlamakta faide gördüm affınıza sığınarak.)

Yaşlı adam, bir hazır giyim mağazasına ait vitrine uzun uzun baktıktan sonra, ilerideki yeşillikte oynayan çocukların en zayıfına dönerek; “Küçük!…” diye seslendi.
“Bana biraz yardımcı olur musun?”
Çocuk, hafta sonlarında yaptıkları misket oyununu ilk defa kazanmış olmasına rağmen arkadaşlarını bırakıp geldi. Yedi sekiz yaşlarındaydı ve üzerindeki elbiseler, tek kelimeyle dökülüyordu.
Yaşlı adam, çocuğun saçlarını okşadıktan sonra;
“Vitrindeki elbiseyi giymeni istemiştim.” dedi. “Bakalım üzerine uyacak mı?”
Çocuk, bu teklifi ilk önce şaka sandı. Ama adam son derece ciddiydi. Onunla birlikte mağazaya girerken, ilk önce rüyada olup olmadığını, daha sonra da şimdiye kadar yeni bir elbise giyip giymediğini düşündü.

Genellikle ailedeki büyük çocuğa alınan veya komşular tarafından verilen giyecekler, elbiselerin ona dar gelmesiyle birlikte ortanca kardeşe kalır, birkaç sene sonra da dizleri aşınmış veya delinmiş vaziyette kendisine yamanırdı. Ama her zaman hasta dedikleri babasının ne kadar zor para kazandığını bildiğinden bu işe bir kere bile itiraz etmemişti. Şimdi ise, ilk defa yeni bir elbisesi olacaktı. Üstelik de bayrama bir kaç gün kala…

Çocuk, yaşlı adamın gösterdiği elbiseleri giydiğinde, büyümüş olduğunu ilk defa fark etti. Çizgili kadifeden yapılmış pantolon, bacaklarının ne kadar uzun olduğunu ortaya koyarken, yeni ceketi de omuzlarını iyice geniş göstermişti. Fakat hepsinin üzerine giydiği kaban bir başkaydı ve artık üşümeyecekti.
Çocuk, biraz önce kazandığı misketleri onun cebine bıraktığında, iyice keyiflendi. İrili ufaklı misketler, gayet derin olan ceplerin bir köşesinde kalmıştı. Demek ki her bir cep, en az elli misket alabilirdi.

Yaşlı adam, çocuğu sağa sola döndürdükten sonra, elbiselerin paketlenmesini istedi ve iş tamamlandığında, tezgâhtara dönerek;
“Elbiseleri torunuma alıyorum.” dedi. “Kendisine sürpriz yapacağım için onları bu çocuğun üzerinde denedim. İkisinin de boyu aynı…”

Çocuk, bir anda beyninden vurulmuşa döndü ve ne diyeceğini bilemedi. Ama artık büyüdüğüne göre, bir şey belli etmemeliydi. Aynaya son bir defa baktıktan sonra, üzerindekileri yavaşça çıkartarak bir kenara fırlattığı eskileri giydi. Adam, elbiselerin torununa uyacağından emindi.
Yaptığı hizmet için çocuğa bir çiklet parası vermek istediğinde, onu yanında göremedi. Haylaz velet, belli ki bu işten sıkılmıştı.
Çocuk, arkadaşlarının yanına döndüğünde, bir kenara çekilerek onları seyretmeye koyuldu. Bütün ısrarlara rağmen oyuna katılmıyordu.
Arkadaşları; “Niçin oynamıyorsun?” diye sordular. “En güzel misketleri sen kazanmıştın.”
Çocuk, inci gibi yaşlar süzülen gözlerini arkadaşlarından kaçırmaya çalışırken; “Misketlerim, bu elbiselere yakışmayacak kadar güzeldi.” dedi. “Bu yüzden onları, bayramlık kabanımın cebine sakladım.”

Aslında her yaşta ama farklı şekillerde hep birileri tarafından kandırılıp sonra da bir kenara fırlatılmadık mı?
İşimizde, aşkta, dostlukta,- arkadaşlıkta,- belki de ailemizde…
Kimin umurunda bir başkasının duyguları, hissettikleri veya kandırılması?
Gözyaşları ya da kalp kırıklıkları… Bütün bir ömür boyu kalan izler… Ne yazık ki hiç kimsenin…
Keşke keşke farklı olabilseydi her şey… “Biraz daha insanca,” biraz daha hassasça, dürüstçe ve biraz daha yüreklice…

Evet dostlarım işte böyle, günü tamamlamak için saatleri, haftayı tamamlamak için günleri sayarken, ömrümüzü ise belli olmayan bir zamana doğru tamamlamak için yürürken, arada bir durun ve kendi pencerenizden, kendi aynanıza bakın. Aynayı göremiyorsanız pencerenizin camı kirlidir, lütfen camı silin ve bakın…
Ve deyin ki; ben bunca zaman bu ömür yolunda yürürken ne yaptım. Kaç kişiye iyilik yaptım, kaç kişini kalbini kırdım, kaç kişinin hakkına gasp ettim, kaç kişinin gıybetini yaptım… Kendinizi bir sorgulayın, Allah aşkına bir sorgulayın…

Şu dünyaya geldiğim günden buyana yürüdüğüm yolda bakıyorum da, tüm bu geride kalan zamanın yorgunluğu ve dahi bıkkınlığı ile düşünüyorum da?
Gerçekten güçlü bir Allah inancı yoksa kişide, hayatı çekilmez kılan, zalimlere, açıkgöz geçinen zavallılara katlanmak gerçekten imkânsız olurdu…

Her insan biraz garip, biraz mazlum, biraz fedakârdır ama bilinmeli ki herkes birbirine eştir son tahlilde..
Allah cc. katın da, kanun önünde de eşittir…
Dost olmalıdır bu âlemde insanlar birbiriyle. Değilse de olmalıdırlar artık… Bakın Dünyaya ne hale geldi, ne hale getirdik biz insanlar üzerinde yaşasın diye Rabbimizin bize emanet verdiği o güzelim Dünyayı…
Dostlarım; Âdemoğlu bir su damlasıyla oluşur ve dahi toprağa karışır yok olur gider…
Nasıl ki su damlası, çiçeği toprakta yeşertiyorsa, insanoğlu da bu aşkla yeşerir her daim.
Çok zor değildir insanı anlamak, bir adım ötesine geçmek!
Yaradanın Aşk diye üflediği Âdemoğlu değerlidir dostlarım…
Kırmamak, incitmemek, sevmek gerek. Sevmek ve saymak gerek tüm yaratılanları.
Hem de tüm samimiyetimizle sevmek gerek Yaratandan ötürü.

Değer bilmeli herkes, değer bildirtmeli Âdemoğlu… İnsan iyi ile kötünün, güzel ile çirkinin, Hayır ile Şerrin aynı anda barındırdığı varlıktır dostlarım…
Âdemoğlu hem kötüye, şerre, hem de iyiye, güzele yol alabilecek bir yaradılışa sahip varlıktır.
Ve dahi Yaradan hoş görü edebini insana esas kılmıştır. Tasavvufta evren, insan ilişkisi de önemlidir.
Yaradana, doğaya verdiğimiz her olumlu mesajın önemi vardır.
İnsanoğlu evreni yıkabileceği gibi, güzelleştirme yoluna da gidebilir.
İnsanın yeryüzünde bazı misyonları vardır. İyilik güzellik oluşturabilme, hoşgörüyü dağıtıp benimsetebilmek…
İnsanın en zor günlerinde onlarla birlikte hareket edebilme insan olmanın temel esaslarındandır.
En büyük zenginlik ise, kanımca başkalarının fakirliğine ortak olabilmektir dostlarım… Hele ki şu Covit19 musibetini başımıza kendi elleriyle sarmışken insanoğlu…

Tasavvufta aşk; Yaradan aşkının, beşerler üzerinde yansıması ve bundan dolayı da her yaratılana ayrı bir değer verme, içimizde insanoğlunu sahiplenme duygusunu barındırmak dır denilir dostlarım…
Hayatta tek hedefimiz tevazu, hoşgörü, sevgi ve bu konuda biz yaratılmışların ikili ilişkilerinde hep öğretici ve öğrenen olmak olmalıdır.
Hoşgörü ile bağlanmalıyız birbirimize. Unutmayınız ufukta hep güneş doğar ve asla batmaz…
Gözünüz korkmasın bu güzel davranışlardan bu Aşk´ın yoludur!
Kalplerde sevginin barınağı, kardeşliğin çatısı, hoşgörünün yuvasıdır.
Hoşgörü ile bağlanmak birbirimize çok önemlidir. Bu dillerdeki gıybeti, kalplerdeki kötülüğü ve kini bitirir…
Tüm bu iyi niyetli davranışlar, yaratılanı Yaratandan dolayı sevmek, kâmil insana giden yolda en büyük erdemlerin başında gelir, bu fakirin yani benim mülahazam da dostlarım… Ve sanırım ki bu mülahaza her birimizin yüreğinde vardır…

Hepimizin dönüm noktası dediğimiz hayatımızda derin izler bırakan, ya da bırakır diye beklediğimiz ama aslında tam aksine bizi üzmek yerine ruhumuzun derinliklerine güzel duygular eken durumlar vardır muhakkak dostlarım…
Kötünün içindeki iyi gibi…
Biraz çelişkili ve garip göründüğünün farkındayım anlatmak istediğimin ama bazen kelimelerle ifade edilemez durumlar vardır, sadece hissetmek yeterlidir çoğu zaman, hissetmek ve derin bir nefesle hayata dönmek yeterlidir.
Yepyeni bir güne belki de yepyeni bir başlangıç için atılan ilk adım. Belki de yepyeni bir hayata kim bilir…

Sevin, sevilin, sevmek dünyadaki en büyük güzelliktir.
Hayat sevince güzel ve diyelim ki her bir cümleye; bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…
Hepimiz için güzelliğin adının gerçekten daima ‘güzellik’ kalacağı ve daima gerçek rollerimiz için sahnede yer alabileceğimiz ömürler diliyorum…

Mutlu, sağlıklı bir gününüz daha olsun yaşamınızda, gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet dolsun…

28.04.2020
#öskurşun#

Paylaş
Etiketler: misketmülahazamTasavvufta aşk
Önceki Yazı

Kara Kale

Sonraki Yazı

Daha Sıkı Kapanma Ölümleri Azaltmıyor

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Hayat
Edebiyat

Hayat

21 Şubat 2025
5k
Sadaka Taşı
Eğitim & Kültür

Sadaka Taşı

20 Şubat 2025
5k
Bir Anne
Edebiyat

Bir Anne

19 Şubat 2025
5k
Hayat ve Paylaşmak
Edebiyat

Hayat ve Paylaşmak

18 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Daha Sıkı Kapanma Ölümleri Azaltmıyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap