Perili dam için,
“Fare üssü,” dedim.
Kardeşim:
“Canavar yuvası,” dedi.
Arkadaş, “Kemirgenler” dedi.
Sürü halinde, bahçede buldukları her şeyi yok ediyorlar. Ekinler kökünden gidiyordu.
Kapısının açıldığını bilen yoktu perili damın. Kime ait olduğu ve yapılma amacı da bilinmiyordu.
Dere yatağındaydı perili dam.
Perili dama yaklaşılmaz, hatta ona yan bakılmazdı. Damın fareleri kediden büyüktü. Yakaladıkları kedi ve köpek yavrularını parçalıyorlardı. Perili damın yakınından dereye inmeye herkes korkuyordu.
Geçen zamana rağmen, çökmemesi veya çürümemesi, dikkat çekiciydi. Yalnız Muhacirlikte milislere barınak görevi yaptığı için, onarılmış olabilirdi.
Dere’ye av için inenlerden birinin, fareye ateş edince arkadaşını vurması, perili damı ciddi olarak gündeme getirdi. Bu olay perili damın ayakta kalmasının belki de sonu olacaktı.
“Perili dam dikenlikse gıdası ateştir,” Muhtar olayı kısa yoldan halletme düşüncesindeydi. Bu düşünceyle perili dam, gözetim altına alındı. Gece gündüz kontroller sıklaştı. Özellikle sabahları canavarlar damın çevresinde birbirleriyle oynuyorlardı.
Tüfekle yaralanan arkadaş, “Yakalım gitsin, porsuk gibi yedikçe şişiyorlar,” dedi.
Canavar fareler karşısında çaresiz, güçsüz değildik. Köpek güçsüze havlar.
Köy halkı, muhtarlığa çağrıldı. Dam için yapılabilecek olanlar konuşulacaktı.
Herkesin görüşü alındıktan sonra, uygulamalar şöyle özetlendi:
Perili dam, en az iki metre çevresinden, 50 cm derinlikte ve genişlikteki kanalla sarılacak. Kanala yan taraftan akan su bağlanacaktı. Kanalın dereyle irtibatı olmayacaktı. Kanala yanmamış kireç dökülecekti. Sonra damın içine sis yapan zehirli ilaç verilecek ve tahtalara vurulup ses çıkartılacak. Böylece canavar fareler korkutulacak damdan çıkıp kireç atılmış su kanalında boğulacaklardı. Buna rağmen kanallardan kurtulanlar vurulacaktı.
Perili dama sessizce gidildi. Hazırlıklar yapıldı. Dört taraftan kanal eşilmeye başlandı. Kazma ve kürekler süratle inip kalkıyordu. Kanal eşme işi akşam olmadan bitti. Su verildi ve kireç döküldü. Bu arada kaçmaya çalışanlar vuruldu.
Köylüler dikkatliydiler. Bir grup sabaha kadar bekleyecekti. Damın üç tarafında ateş yakıldı. Zehirli ekmekler tavandan aşağı atıldı.
Perili damın gözetimi başarılı bir şekilde sürüyordu. Bir tane canavar dahi bahçeye kaçamadı. Kanala arada kireç dökülmeye devam edildi.
Sabah olduğunda damın kontrolünü alan ekip silah sesiyle canavarları ürkütmeye çalıştı. Yine taş atıldı ve gürültü yapıldı. Perili damın havası sönmüştü. Yalnız içerideki canavarların büyük bir kısmı kanallarda boğulmuştu.
“Bir leş bizce kötüdür, pistir ama fareye helvadır.” Çevredeki hayvan ölülerini parçalıyorlardı. Parçaları damın içerisine çekiyorlardı.
Perili dam ortadan kalkıyordu. Bundan böyle bahçelere zarar veremeyeceklerdi.
Fareler mikrop yuvası olabilirdi.
Perili damın kapısı da periliydi. Kapı kanal dışından uzun bir sırıkla kırıldı. Kırılırken üst kısmın çatısı çöktü. Damın yanlarına sırıkla vurularak çatının ağaçları düşürüldü.
İçeriye motor ile zehir sıkıldı. Sönmemiş kireç serpildi. En az üç dört saat beklendi.
Damın içine girecek olan arkadaşlar, özel elbiseler giydi. Maske taktı. Sonra içeriye girdiler. Herkesin merakı içeride ne olduğuydu. Dama atılan ilaçlara rağmen kaçmak isteyenler kanalı aşamıyorlardı. Kanalın üzerine de kireç atılıyordu.
Bir saat sonra arkadaşlardan biri dışarı çıktı. İçeride neler olduğunu anlattı. Derme çatma dolap, sayvan ve oturma yerleri. Sayvanın üzerinde eşyalar çürümüş ve sayvanı da çürütmüştü. Dolabın altında pas tutmuş ne oldukları belli olmayan aletler yer alıyordu. Yalnız çekiç, keser ve balta çok bozulmamıştı.
Perili damın ocak kısmında kara zincir ocak taşı ve ezilmiş bir su kabı vardı. Damın ahır kısmında hayvanları bağlama yerleri belli oluyordu. Ahır kısmında tahta ve eşya cinsinden her şey çürümüştü.
Köyün yaşlılarından biri,” Kanun kaçaklarının burada kaldığını söylemiş,” diyorlardı. Bu kişilerin para edecek eşyaları satmış olabilecekleri doğaldı. Damın ağaçlarını yakmışlar, ayrıca bahçelerden kolaylıkla yiyecek almışlardır.
Perili damın tutunacak tarafı kalmamıştı. Damın büyük kalasları kanal dışına çekildikten sonra kalan kısımlar yakıldı. Yanma olayı tamamlandıktan sonra küllerine çok miktarda kireç atıldı. Kanalların etrafı tel örgüyle çevrildi.
Perili dam, köyün tarihinden ve beyinlerden silindi.
Perili damdan geriye kalan, balta, keser ve bir çekiç oldu.
Bazı yıkılmalar vardır ki, yapılmaya dönmez.





















